1. Olağanüstü Konferansını toplayan SOL Parti İstanbul İl Örgütü, yeni yönetim meclisini belirledi. Konferansın sonuç bildirgesinde yaklaşan seçimlere dair, “Sosyalistlerin görevi, süreci öncesi ve sonrasıyla bütünlüklü gören bir toplumsal direniş ve dayanışmanın örgütlenmesi olacaktır” denildi.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü olağanüstü konferansını gerçekleştirdi: ‘Direndik, şimdi kazanma zamanı’

1. Olağanüstü Konferansı’nı gerçekleştiren SOL Parti İstanbul İl Örgütü, yeni il yönetim meclisini belirlerken sonuç bildirgesinde “Sosyalistlerin seçim süreci içerisindeki görevi, seçim güvenliğini salt seçim anına bırakmayan ve seçimlerde sandıklara sahip çıkmaktan ibaret görmeyen, süreci öncesi ve sonrasıyla bütünlüklü gören bir toplumsal direniş ve dayanışmanın örgütlenmesi olacaktır” dedi.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü, dün Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde 1. Olağanüstü Konferansı’nı topladı.

‘YA BU KARANLIK KAZANACAK YA DA BİZ KAZANACAĞIZ’

Konferansın açılış konuşmasını yapan ve görevini devreden önceki dönem İstanbul İl Başkanı Leyla Koç Üzüm, “Sokaklarda, kahvehanelerde, mahallelerde, kampüslerde siyaset konuşulmakta, bir çıkış yolu aranmaktadır. Her dönemden daha güçlü bir şekilde laikliğin, bağımsızlığın, eşitliğin, barışın, demokrasinin ekmek kadar, nefes almak kadar değerli, vazgeçilmez ve birbirinden ayrılamaz olduğunu anlatmak, örgütlemek zorundayız. Yeni il yönetimimiz yönetimi burada olan olamayan tüm arkadaşlarımızdır. Birlikte koşturacak, birlikte örgütleyeceğiz. Ya bu karanlık kazanacak ya da biz kazanacağız” dedi.

Konferans daha sonra divan seçimi, gündeme dair konuşmalar ve karar önergeleri ile devam etti. Konferansın son bölümünde ise 1. Olağanüstü İstanbul İl Kongresi için yeni yönetime dair tavsiye kararı alındı.

KAVGANIN EN ÖNÜNDE OLACAĞIZ

Üyelerin oylarıyla seçilen yeni İl Yönetim Meclisi adına bir teşekkür konuşması yapan Avukat Deniz Demirdöğen ise, “Önümüzde seçimler için 1 yıl gibi kısa bir süre var. Çok çalışacağız, bir adım geri atmadan mücadele edeceğiz ve bu ülkeyi içinde bulunduğu karanlıktan kurtarmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Size başka şeylerin sözlerini veremem ama kavganın en önünde olacağımızın sözünü verebilirim. Yolumuz açık olsun” ifadelerini kullandı.

sol-parti-istanbul-il-orgutu-olaganustu-konferansini-gerceklestirdi-direndik-simdi-kazanma-zamani-1024844-1.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Konferansın sonuç bildirgesinde ülkenin bugün içinde bulunduğu durum özetlenirken seçimlerden göçmen sorununa kadar birçok başlıkta alınan kararlar özetlendi. Bildirgede, “SOL Parti İstanbul İl Örgütü, olağanüstü koşullarda gidileceği açık olan bu seçimlerde hem seçim öncesinde iktidarın her türlü saldırısını geriletecek, hem seçim günü sandık güvenliğini sağlayacak, hem de seçim sonrasında iktidarın ortaya çıkarabileceği manipülasyonlara karşı ortak bir mücadele için sosyalist sol güçlerden tüm muhalefet hareketlerine uzanan bir dayanışmanın örgütleyicisi ve parçası olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

“Direndik, şimdi kazanma zamanı; yeniden kurmak için yürüyelim!” başlıklı sonuç bildirgesinin tamamı şöyle:

İstanbul Olağanüstü İl konferansımız, ülkemizin son derece kritik ve her türlü siyasal toplumsal ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde toplanmıştır.

Ülkemiz bugün, yirmi yıllık AKP iktidarının yarattığı çoklu krizlerle karşı karşıyadır. Saray iktidarı bugün yaşanmakta olan krizleri çözme kapasitesine asla sahip olamadığı gibi krizin de asıl kaynağına dönüşmüştür. Ülkemizi, aparatı olduğu emperyalizmin ihtiyaçları doğrultusunda konumlandıran iktidar, bölgesinde çözümün değil sorunların adresi olmuş, mezhepçi saiklerle savaşların tarafı haline gelmiştir.

Ülkemizin içinde olduğu çok yönlü krizlerle birlikte önümüzdeki dönemde, siyasal İslamcıların “yüz yıllık parantezi kapatmak” diye tanımladığı, 2023 seçimlerini de içeren sert bir siyasal iklim hâkim olacaktır. Sol Parti İstanbul örgütü kendisini bütünüyle bu dönemin ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirecektir. Konferansımız bu yüksek yoğunluklu süreci, gerici siyasal İslamcı iktidarın her alanda yenilgiye uğratılacağı bir toplumsal mücadele dönemi olarak değerlendirmiş ve dönemin ihtiyaçlarına uygun olarak öncelikli hedeflerini belirlemiştir.

Bugün sosyalist solun en temel görevi tüm toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte, faşist tek adam rejimine son verecek bir mücadeleyi yükseltmektir. Aynı zamanda emperyalizmin ülkemizi ve bölgemizi sürüklediği krizlere karşı yürüteceğimiz bağımsızlık mücadelesi de bu dönemin önemli görevlerinden biri olacaktır.

Düzen muhalefetinin, ülkeyi krizden çıkarmaya asla aday olamayan sağ politikalarına karşı da halkın acil taleplerini öne çıkaran bir SOL siyaseti hayatın her alanında etkin kılma irademizi tüm kamuoyu ile paylaşırız.

1) Yaklaşan Seçimler ve Sandık Güvenliği: Hemen Şimdi Mücadele

Ülke tarihinin en kritik seçimlerinden birine doğru gidiyoruz. AKP, 20 yıllık iktidarının devamı için seçimler öncesinde siyasal gerginliği artıracak adımları atarken aynı zamanda muhalefeti yargı ve diğer araçları üzerinden baskı altına alacak hamlelerinin ilk işaretlerini de veriyor.

Partimiz seçimlerde çok net bir biçimde Saray iktidarına kaybettirecek bir noktada konumlanacaktır. Sol Parti Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir referandum olarak değerlendirerek, Saray iktidarının sandıktan çıkamayacağı bir sonucu gerçekleştirmek üzere seferber edecektir.

Bu bağlamda sosyalistlerin seçim süreci içerisindeki görevi, seçim güvenliğini salt seçim anına bırakmayan ve seçimlerde sandıklara sahip çıkmaktan ibaret görmeyen, süreci öncesi ve sonrasıyla bütünlüklü gören bir toplumsal direniş ve dayanışmanın örgütlenmesi olacaktır.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü, olağanüstü koşullarda gidileceği açık olan bu seçimlerde hem seçim öncesinde iktidarın her türlü saldırısını geriletecek, hem seçim günü sandık güvenliğini sağlayacak, hem de seçim sonrasında iktidarın ortaya çıkarabileceği manipülasyonlara karşı ortak bir mücadele için sosyalist sol güçlerden tüm muhalefet hareketlerine uzanan bir dayanışmanın örgütleyicisi ve parçası olacaktır.

2) Dinci Gericiliğe Karşı Laiklik Mücadelesi

AKP iktidarı ülkeyi adeta tarikat-cemaat devletine dönüştürdü. Kitle desteğini kaydeden iktidar, toplum üzerindeki gerici baskıları her geçen gün daha da artırıyor. Kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddet de gericilikle giderek derinleşiyor. Eğitim sisteminden yasalara kadar atılan tüm adımlarını gerici politika zeminine kuran tek adam rejimi ancak laiklik, aydınlanma ve özgürlük talepleri ile yıkılabilir.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü, toplumu kuşatması için çaba gösterilen gerici akıma karşı, laikliğe sahip çıkarak mücadelesini yükseltecektir.

Partimiz, devletin tarikat ve cemaatlere kaynak aktarımına son verecek, dinin devlet ve toplumsal hayatı düzenleyemeyeceği bir siyasal yapıyı kurmak için mücadele edecek, menfaat kapısı bu karanlık yapıların yok edilmesi ve iktidarın temellerini hedef alacak bir aydınlanma hareketi için Laik Cumhuriyet siyasetini yükseltecektir.

3) Emekçilerin Barınma Hakkı İçin Bir Adım

İktidarın 20 yıllık ekonomi politikaları, Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizlerinden birinin ortaya çıkmasına neden oldu. Bugün iktidarın siyasal ve ekonomik tercihleri sonucu bile isteye yaratılan ekonomik kriz, ülkeyi ‘hiperenflasyon’a doğru sürüklüyor.

Krizin toplumsal yaşama doğrudan yansıdığı alanların başında bir barınma krizi geliyor. Yıllardır çarpık kentleşmenin ve talan politikalarının tahrip ettiği İstanbul’un öznel koşulları ile birleşen barınma krizi, emekçi kesimlerin en büyük sorununa dönüşmüş durumda.

Mevcut sorunu çeyrek yüzyılı aşan kent politikaları sonucu yaratan iktidarın ise bu soruna gerçekçi ve uygulanabilir bir çözüm öneremeyeceği açıktır. Bugüne kadar patronları ve müteahhitleri zengin etmenin yollarını yaratan iktidar politikalarına karşı SOL Parti İstanbul İl Örgütü, halkın bu yakıcı sorununa gerçekçi ve adil bir çözüm üretmek için muhalefet hareketi örgütleyecektir. Bu bağlamda örgütümüz, kiracıların taleplerini ortaklaştırarak bütünlüklü bir dayanışma ve mücadele hareketinin ortaya çıkarılması için inisiyatif alacaktır.

4) Dayanışmayı Ezilenlerin Hayatında Somut Bir Seçeneğe Dönüştürelim

Halkın sonuçlarını acı şekilde hissettiği derin bir gıda ve tarım krizi içerisindeyiz. Neoliberal politikalar sonucunda küçük üretici üretimden aşamalı olarak el çektirilerek tarım ve gıda alanı ulusal ve çokuluslu tekellerin eline bırakılırken tüketiciler de açlık ve sefalete mahkûm edilmiştir. Hakkımız olan gıdaya eşit ve adilce erişim için SOL Parti tekelci piyasanın yarattığı sorunlara karşı eşitlikçi ve demokratik bir gıda sistemi için anti-kapitalist ve anti-emperyalist bir perspektifle gıda egemenliği temelinde mücadele etmeyi önüne koymaktadır.

Gıda tekellerinin kâr zincirini hedef alalım, Dayanışma Kooperatifi pratiğimizi yeniden örgütleyelim ve büyütelim.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü, gıda yönetim ve denetimini şirketlere, tekellere emanet eden; üreticinin ve halkın gıda üzerindeki haklarını gasp eden ve küresel serbest piyasaya teslim eden bu düzenin vaat ettiği gıda krizine, açlığa, kıtlığa karşı mücadele edecektir.

Gıda krizinin bir sonucu olarak ortaya çıkan fiyat artışlarından en çok etkilenen yoksul kesimlerin yeterli ve nitelikli gıdaya erişimleri sağlamak üzere demokratik kooperatifçilik kavrayışına sahip çıkacaktır. Dayanışma Kooperatifi’ni üreticilerin örgütlenme zeminlerini güçlendirmenin ve toplumun geniş kesimlerinin gıdaya erişimini örgütlemenin bir adımı olarak ele alıp büyütecektir. Bu örgütlenme zemininin güçlendirilmesi için kooperatifçilik yasasına ilişkin mücadeleyi de gıdanın metalaşmasına karşı bir demokratikleşme mücadelesi olarak ele alacaktır.

5) İstanbul’da Kent Mücadelesi

SOL Parti, ekoloji mücadelesinde toplumsal ihtiyaçlar, demokratik üretim/yönetim/planlama ve ekolojik denge gibi ilkeler üzerine kurulmuş̧ bir yaklaşım olarak eko-sosyalist bir perspektifi benimsemektedir.

SOL Parti İstanbul Kent ve Ekoloji Çalışma Grubu; İstanbul ve bölgesindeki doğa, kent, yaşam hakkı konularındaki yıkımlara dair çalışmalar yaparak kamuoyu oluşturmayı ve dayanışma ağı kurmayı hedeflemektedir. Örgütümüz, ilimiz ve bölgemizi etkileyen Kanal İstanbul Projesi, Kuzey Ormanları katliamları, hava kirliliği, Marmara Denizi kirliliği, kentsel dönüşüm süreçleri ve tahliyeler gibi sorunlar başta olmak üzere tüm çevre, doğa, kent ve yaşam hakkı konularında mücadele edecektir. İstanbul’da kent mücadelesini muhalefet hareketinin en başat alanlarından biri haline getirecek ve yıllardır yaratılan kent tahribatını geri çevirecek mücadeleyi çok yönlü olarak yürütecektir.

6) Sığınmacı Sorunun Çözümü İçin Sorumluluk Çağrısı

Türkiye bugün sayısı 5 milyonu geçen sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Suriye savaşına cihatçı çeteler ihraç eden iktidar, savaşın bir sonucu olarak ortaya çıkan sığınmacı krizinin kuşkusuz en büyük sorumlusudur. İktidar bugün hala açık sınır politikasını sürdürürken diğer yandan bu sorunu emperyalist güçlerle pazarlık malzemesi haline getiren tutumlarıyla krizi büyütmeye devam ediyor. Buna karşılık muhalefet ise sığınmacıları hedef alan ırkçı/popülist söylemler ile toplumun tepkisini manipüle etmektedir.

Ülkenin en önemli sorunlarından biri haline gelen göçmen meselesi için insani ve barışçıl bir çözüm bugünün en acil ihtiyacıdır. SOL Parti, ülkenin geleceğine sahip çıkma sorumluluğuyla insani, demokratik ve barışçıl bir çözüm için toplumsal bir sorumluluk üstlenecektir.