İstanbul’da “Eşit, Parasız, Laik Eğitim İstiyoruz” çağrısıyla kürsü kuran SOL Parti, “Hurafelerin değil bilimin hâkim olduğu okullar için mücadele edeceğiz. Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır” dedi. Eylemde eğitim emekçileri, veliler ve öğrenciler konuştu.

SOL Parti İstanbul: Tarikatlar kovulmalı, eğitim sistemi laik ve bilimsel temelde yeniden oluşturulmalı
Fotoğraf: SOL Parti İstanbul

HABER MERKEZİ

SOL Parti “Eşit, Parasız, Laik Eğitim İstiyoruz” çağrısıyla eğitim-öğretim döneminin açılmasının hemen öncesinde Türkiye genelinde düzenlediği eylemler kapsamında İstanbul’da da kürsü kurdu.

Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bir araya gelen SOL Parti İstanbul İl Örgütü üyeleri, veliler ve öğretmenler, "Eşit, Parasız, Laik Eğitim İstiyoruz" yazılı pankartı açtı, “AKP mezara halk iktidara”, “Susma haykır ÖMK’ye hayır”, “Sermayeye değil, eğitime bütçe” sloganları attı.

SOL Parti İstanbul İl Örgütü adına basın açıklamasını okuyan MYK Üyesi Esin Karaküçük, eğitim sisteminin bir sorun yumağı haline geldiğini belirtti. Karaküçük, “SOL Parti olarak veli ve öğrencilerin sesi olmak için bugün Türkiye’nin her noktasında sokaklardayız. AKP ekonomi politikalarıyla yoksullardan zenginlere büyük bir servet transferi gerçekleştiriyor. Mega şirketler büyük kar oranlarına ulaşırken emekçi halk zamlar altında inim inim inletiliyor. Doğalgaz ve elektriğe yapılan yeni zamlarla enerjiye erişmek de imkânsız hale geliyor. Gıdadan barınmaya, ulaşımdan eğitim ve sağlığa en temel insani ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor” dedi.

Karaküçük sözlerinin devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Kamu okullarında bu yıl beslenmeden ısınmaya kadar devasa sorunların yaşanacağı bugünden görünüyor. Devlet, bu konuda hiçbir tedbir almazken okullar bağış adı altında masrafları ailelerden karşılamaya yöneliyor. Kamu okulları dahi bir anlamda paralı okullar haline getiriliyor. Onların çocukları lüks ve şatafat içinde yaşasın diye halkın çocukları nitelikli ve eşit bir eğitim imkânına sahip olamıyor.”

“HURAFELERİN DEĞİL BİLİMİN HÂKİM OLDUĞU OKULLAR İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Anayasa gereği demokratik ve katılımcı eğitimin hak ve zorunluluk olduğunu vurgulayan Karaküçük, “AKP iktidarında okullar tarikatların arka bahçesine çevrildi. İmam hatipleştirme ve zorunlu din derslerinin yanına eklenen seçmeli adındaki yeni (zorunlu) din dersleriyle laik eğitim ortadan kaldırıldı. MEB’in tarikatlarla, gerici Vakıflarla yaptığı tüm protokoller iptal edilmelidir. Tarikatlar okuldan kovulmalı, eğitim sistemi laik ve bilimsel temelde yeniden oluşturulmalıdır. Çocuklarımızın eşit eğitim hakkı için; hurafelerin değil bilimin hâkim olduğu okullar için mücadele edeceğiz. Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır” diyen Karaküçük, “AKP yoksul öğrencileri bilinçli olarak tarikat yurtlarına mecbur etmektedir. Tarikat karanlığının çocuklarımızın üzerine nasıl çöktüğünü Ensar’larda, Aladağ’larda yaşadık. Tarikat ve cemaat yurtları başta olmak üzere tüm özel yurtlar kamulaştırılmalıdır” dedi.

ÖĞRETMEN: MEB’İN EĞİTİM POLİTİKALARI PİYASACI VE GERİCİDİR

Açıklamada söz alan bir öğretmen, şu ifadeleri kullandı: “Eğitim emekçilerinin talepleri dikkate alınmadı. ÖMK’ye karşı çıkan ve diplomalarının yeterli olduğunu söyleyen öğretmenlere tepki ve baskı geldi. Dolayısıyla sadece bu örnekten bile anlaşıldığı üzere MEB’in eğitim politikaları piyasacı ve gericidir. Kamusal ve laik eğitim hakkımızı mutlaka kazanacağız.”

Meslek lisesi öğrencilerinin adeta ucuz işçi olarak patronlara teslim edildiğini belirten öğretmen, “Yoksul halk çocukları okulsuzlaştırmayla karşı karşıya” dedi.

VELİ-DER: EĞİTİME ACİLEN BÜTÇE SAĞLANMALIDIR

Daha sonra söz alan Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, “Veliler olarak mücadeleye devam edeceğiz. Eğitim hakkı mücadelesi veriyoruz. Eskiden çocuklar okula başlarken veliler heyecanlanırdı. Bu yıl hiç öyle olmadı. Yoksulluğun derinleşmesiyle beraber kırtasiye okul ücretleri kıyafet masrafları bu yıl bizi çok derinden etkiledi dolayısıyla öğrenci velileri bu krizin etkisi altında çocuklarını okula yollayamaz hale geldi. Eğitime acilen bütçe sağlanmalıdır. Biz çocuklarımızın eğitim hakkı mücadelesine devam edeceğiz. Bu karanlığı beraber söndüreceğiz” diye konuştu.

Son olarak söz alan Üniversite Öğrencisi Deniz Arı, “Biz üniversite öğrencileri olarak yarı zamanlı çalışmak zorunda kalıyoruz. Açlık sınırının 7 bin liraları bulduğu Türkiye’de biz 850 liralık KYK bursu ile geçinmeye çalışıyoruz. Biz gençler olarak inanıyoruz ki, bu karanlık günlerden tek çıkış yolu mücadeledir” dedi.