Yüz yüze eğitime 1,5 yıldır koronavirüs salgını nedeniyle neredeyse tamamen ara verilirken Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunan SOL Parti, okulların açılması için gerekenleri 10 maddede sıraladı.

SOL Parti: MEB yüz yüze eğitim için koşulları sağlamak yerine vitrinini yenilemekle meşgul

Yeni öğrenim sezonu yaklaşırken Türkiye’de koronavirüs vakaları artışta. Salgında yaşanan durum sebebiyle okulların yüz yüze eğitime geçip geçemeyeceğine dair tartışmalar ise sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise, yeni sezonda okulların açılacağını iddia ediyor ancak salgına karşı nasıl önlemler alınacağına dair kamuoyunu tatmin edici bir açıklaması da bulunmuyor.

Okulların durumuna dair bir açıklama yapan SOL Parti, “MEB’nın yüz yüze eğitim için gerekli koşulları sağlamak yerine vitrinini yenilemekle meşgul olduğu görüldü” dedi.

SOL Parti, 10 maddede okulların açılması için gereken önlemleri sıraladı.

Parti’den yapılan “AKP iktidarı yüz yüze eğitim için ne yaptı? Milli Eğitim Bakanlığı neyi bekliyor?” başlıklı açıklama şöyle:

AKP İktidarının 19 yıldır uyguladığı piyasacı ve gerici eğitim politikası salgınla birlikte iyice derinleşti. Eğitimde yaşanan sorunlar başarısızlık değil, iktidarın siyasi bir tercihi olarak değerlendirilmelidir. Gerekli önlemler alınmadığından çocuklarımız salgında 1,5 eğitim öğretim yılını ‘okulsuz’ geçirdiler. Bu eğitim sistemi yoksul halk çocuklarının eğitim ihtiyaçlarına cevap vermiyor.

Salgın süresince AVM’lere, turizm işletmelerine, ekonomide çarkların dönmesine öncelik verilirken okullardan neredeyse vazgeçildi. Çocuklar salgın ve kapanma süreçlerinde ciddi öğrenme kayıpları ve fiziksel, psikolojik, bilişsel sorunlar yaşadılar.

6 Eylül’de okullarda yüz yüze eğitime başlanacağı söylenmişti. Hiç değilse okulların açılmasına sayılı gün kalmışken MEB’nın önemli adımlar atması gerekiyordu. Ancak MEB’nın yüz yüze eğitim için gerekli koşulları sağlamak yerine vitrinini yenilemekle meşgul olduğu görüldü.

Halkın gündeminde bakanın ve genel müdürlerin değişmesi değil, eğitimdeki sorunlar karşısında acil çözüm ihtiyacı vardır. Veliler, çocuklarının geleceği için kaygılılar. Kayıp yıllara değil, günlere bile tahammülleri kalmadığını haykırıyorlar. Çocuklar eğitimden umutlarını kesmiş durumdalar. Okul terkleri, suç işleyen çocuklar, kayıp ve mağdur çocuklar giderek artıyor. Çocuk hakları kapsamında “Her çocuğun uygun koşullarda, laik, bilimsel, nitelikli, yüz yüze eğitim hakkı vardır” diyoruz ve iktidarın salgın koşullarında alması gereken acil önlemleri bir kez daha hatırlatıyoruz:

* Eğitime yeterli ek bütçe ayrılmalıdır. Kamusal eğitimi yük görmekten vazgeçilmeli, tüm özel öğretim ve özel özel eğitim kurumları kamulaştırılmalı, okullar dinci vakıfların bilimsellik ve laiklik karşıtı uygulamalarından arındırılmalıdır.

*12-18 Yaş aralığındaki tüm öğrenciler ve eğitim emekçileri hızlı bir şekilde aşılanmalıdır. İktidarın bilimselliği reddetme tercihi yüzünden toplumun içine sürüklendiği aşı karşıtlığına izin verilmemeli, toplum bilgilendirilmelidir.

*Düzenli test uygulamaları yapılmalıdır.

*Derslik sayısı arttırılmalı, tüm köy okulları dahil, okulların fiziki ihtiyaçları karşılanmalı, sınıf mevcutları düşürülmelidir.

* Hızlı bir şekilde, bir an önce gerekli öğretmen ataması yapılmalıdır.

*Okullarda hijyen ve yeterli sağlık koşulları ücretsiz olarak karşılanmalıdır.

*Sınav sonuçlarında görülen başarısızlıklar AKP iktidarının uyguladığı ideolojik eğitim politikasının bir sonucudur. Rekabetçi, piyasacı, eşitsiz, gerici politikalar sonucu, 12 yıllık eğitim zorunlu olmaktan çıkmıştır, binlerce çocuk eğitim hakkını kullanamamaktadır. YKS’de barajın düşürülmesi uygulaması da bu gerçeği gizleme amaçlı alınmış bir karardır.

*İlk, orta ve yüksek öğretime geçişte çocuğun üstün yararını gözeten bir sistem mutlaka oluşturulmalıdır. Akademik liseler yetersizdir. LGS sonucu yerleştirilemeyen, akademik eğitim talep eden öğrenciler istemedikleri İHL’ lerine, ML’ lerine, ya da kredi çekilerek özel okullara gitmeye zorlanamaz. İhtiyaç doğrultusunda yeterli sayıda akademik lise açılmalı, boş kontenjanlı okullar dönüştürülmelidir.

*Eğitim sorunlarının çözümünde alanın öznelerinin, bilim insanlarının, eğitim emekçilerinin, velilerin yer alacağı katılım mekanizması oluşturulmalıdır. Bilgi ve veriler kamuoyu ile paylaşılmalı, şeffaflık ilkesi uygulanmalıdır.

*Yüz yüze eğitim koşulları yerine getirilmeli ve sürekliliği olan yüz yüze eğitime bir an önce geçilmelidir.

SOL Parti olarak bu bozuk sistemde, görünmez kılınmış her birey için dayanışma ve direniş mücadelemizle çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. Gerici, ayrımcı, eşitsiz, dayatmacı düzeni hep birlikte SOL’la değiştireceğiz!

Karanlıklar aydınlığa çıkacak, çocukların gelecek umutları söndürülemeyecek!

Her çocuk için yüz yüze, demokratik, bilimsel eğitim insan hakkıdır, engellenemez!