‘Hükümet istifa’ talebiyle gerçekleştirilen birçok eylemde olduğu gibi SOL Parti İstanbul İl Örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen eyleme de polis müdahale etti. SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş ve İstanbul İl Başkanı Avukat Deniz Demirdöğen'in de aralarında bulunduğu 77 partili gözaltına alındı. Gece saatlerinde 74 kişi kişi serbest bırakılırken, aralarında PM Üyesi Kemal Koç’un da olduğu 3 SOL Partili’nin bugün adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

SOL Parti'den Kadıköy'de 'hükümet istifa' eylemi: 77 kişi gözaltına alındı

Asena TUNCA

Kahramanmaraş merkezli depremlerde öncesi ve sonrasıyla ortaya çıkan skandallara ilişkin tepkiler devam ederken iktidar, tepkilere karşılık polis gücünü kullanıyor. ‘Hükümet istifa’ sloganıyla gerçekleştirilen birçok eylemde yaşanan gözaltıların ardından SOL Parti İstanbul İl Örgütü’nün düzenlediği eyleme de polis müdahale etti.

77 parti üyesi gözaltına alınarak Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Aralarında SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş ve İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen'in yanı sıra avukatların da bulunduğu SOL Partililerin 74'ü gece geç saatlerde serbest bırakıldı. Aralarında SOL Parti PM üyesi ve İstanbul İl Sekreteri Kemal Koç'un da olduğu 3 SOL Partili ise bugün adliyeye sevk edilecek.

SOL Parti Kadıköy İlçe Örgütü’nün bulunduğu Kadıköy’deki Bahariye Caddesi’nde dün akşam 19.00'da gerçekleştirilmesi planlanan eylem öncesinde bölge, polis ablukasına alındı. Kadıköy’deki Boğa Heykeli etrafında toplanan polisler ve polis araçları, objektiflere de yansıdı.

sol-parti-nin-eylemi-oncesinde-kadikoy-de-polis-ablukasi-1132518-1.

SOL Parti üyeleri, polis ablukasına rağmen ilçe binasından çıkarak eylem için toplandı.

sol-parti-nin-eylemi-oncesinde-kadikoy-de-polis-ablukasi-1132519-1.

SOL Parti üyeleri "Hükümet istifa" sloganı atarken, polis partilileri çembere aldı.

SOL Partililerin "Yaşadığımız bu felaketin baş sorumlusu, 20 yıldır bu ülkeyi bir şirket gibi yöneten, beton dökmekle, bina yapmakla övünen ve yaptığı binaların altında canlarımızı verdiğimiz tek adam rejimidir" demek için SOL Parti İstanbul Kadıköy İlçe Örgütü önünde düzenlemek istediği eyleme polis çok sert şekilde müdahale etti.

Polisin gerçekleştirdiği müdahalede aralarında SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş ve İstanbul İl Başkanı Avukat Deniz Demirdöğen’in de bulunduğu 80'e yakın parti üyesi gözaltına alındı.

Hukuksuz gözaltılara tepki gösteren SOL Parti PM Üyesi Avukat Nuriye Alsancak da gözaltına alınanlar arasında yer aldı.

SOL PARTİ: SİZ GİDECEKSİNİZ, BİZ BU MEMLEKETİ YENİDEN KURACAĞIZ

Kadıköy'deki polis müdahalesi ardından Twitter hesabından açıklama yapan SOL Parti, 100'e yakın parti üyesinin gözaltına alındığını duyurdu. Partiden yapılan açıklamada, "Siz gideceksiniz, biz bu memleketi yeniden kuracağız" dendi.

ALPER TAŞ: BU İKTİDARI HEP BERABER YENECEĞİZ

2 Mart sabaha karşı saat 03.30 sıralarında gözaltına alınan 77 SOL Partili'den 74'ü serbest bırakılırken SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, açıklamalarda bulundu.

Alper Taş, açıklamasında, "SOL Parti olarak bugün Kadıköy ilçe binamızda Kızılay'da yaşananlara karşı ve hükümetin deprem karşısında izlediği politikaya karşı tutumumuzu ifade etmek, görüşlerimizi ifade etmek için en demokratik hakkımızı kullanmak istedik fakat bu hakkımız gasp edildi, bastırıldı, zorla gözaltına alındık. Siyaset yapma hakkımızı savunduk, demokratik hakkımızı savunduk, savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Taş, "Hiçbir güç bizim siyaset yapma hakkımızı ve halkımızın sorunlarını dile getirmemizi engelleyemez. Dirençliyiz, hakkımızı savunacağız ve bu iktidarı hep beraber yeneceğiz" diye konuştu.

BirGün ÇALIŞANLARI DA GÖZALTINA ALINDI

Gazetemiz BirGün muhabirleri Asena Tunca, Ezgi Can Ceylan ve Ahmet Can Sarıkaya da eylem sırasında gözaltına alındı.

DİSK Basın İş, BirGün muhabirleri Asena Tunca, Ezgi Can Ceylan ve Ahmet Can Sarıkaya'nın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan DİSK Basın İş, "BirGün çalışanları Asena Tunca, Ezgi Can Ceylan ve Ahmet Can Sarıkaya haber izlerken gözaltına alındı. Basına yönelik saldırılara alışmayacağız, direneceğiz, dayanışma ile aşacağız. Arkadaşlarımız serbest bırakılsın, gözaltı emri verenler ve uygulayanlar görevden alınsın" dedi.

“20 YILDIR YARATTIĞINIZ ENKAZ MEMLEKETİN ÜZERİNE KARABASAN GİBİ ÇÖKTÜ”

Gözaltılar ardından SOL Parti İstanbul İl Örgütü, eylemde okumayı planladıkları basın açıklamasını paylaştı. SOL Parti’nin basın açıklaması şöyle:

"45089… 45089 can, yaşam, umut…

Yüz bini aşkın yaralı… Kayıp bedenler, kayıp çocuklar, toplu mezarlar.

Her can yaşanılmamış, yarıda kalmış bir hayat oldu. Kaybedilen her yaşamla bir daha asla eskisi gibi sürmeyecek milyonlarca hayat kaldı geride.

O hayatlar ve geride kalanlar sizin tek adam rejiminizin bekası için hakaret dolu sözcüklerle milyonları susturarak unutturulmak istenen yaşamlar…

20 yıldır yarattığınız enkaz memleketin üzerine karabasan gibi çöktü.

Deprem siyasetler üstüdür palavraları ile konuşuyorsunuz durmaksızın.

Yaşam hakkından daha siyasi, daha politik bir gündem olabilir mi?

Yaşadığımız bu afeti, felakete çevirenler kim?

Sorumlular, memleketi beşli, onlu çetelerin ellerine bırakan kentsel dönüşüm adı altında kentleri toplu mezarlığa dönüştürenlerdir. Sorumlular, rant için memleketi bir avuç sömürücünün ellerine teslim edenlerdir. Sorumlular, afetin ilk anından itibaren orada olması gereken tüm kamu kurumlarını kapatan, özelleştiren, tasfiye edenlerdir. Sorumlular, sağlığı özelleştirdikleri için yıkıntılardan çıkabilen insanlara tedavi olacak hastaneler bırakmayanlardır. Sorumlular, günlerce depolarındaki çadırları deprem bölgesine göndermeyip, çadırları satmakla meşgul olan Kızılay’ın yöneticilerdir.

Yaşadığımız bu felaketin baş sorumlusu, 20 yıldır bu ülkeyi bir şirket gibi yöneten, beton dökmekle, bina yapmakla övünen ve yaptığı binaların altında canlarımızı verdiğimiz tek adam rejimidir.

Israrla soruyoruz: Deprem vergileri nerede? 1999 depremlerinin ardından bir defaya mahsus olarak getirilen ancak tam yirmi üç yıldır ödenen deprem vergileri nerede?

Kayıp çocukların sessiz çığlıklarıyla yankılanıyor memleket. Depremin yaşandığı iller kimsesiz çocukların toprakları oldu. Çocukları kimsesiz bıraktınız, evlat edinilen çocuklarla evlenilebilir fetvalarınızla, o bitmek bilmeyen zulmünüzle, şimdi depremde kimsesiz bıraktığınız çocuklar baş başa. Aladağ’da, Ensar’da, Kulp’ta, Taşkent’te ve memleketin onlarca yerinde olduğu gibi çocukları bir kez daha cemaatlerin, tarikatların ellerine teslim ettiniz.

İktidarınıza, tarikatlarınıza, sermayenize, beşli çetelerinize, yandaş medyanıza cümle zulmünüze MEYDAN OKUYORUZ.

Yaşama dair ne varsa satılığa çıkardığınız, rantlarınıza rant katmak için, beşli onlu çetelerinizin bankntları için emekçilerin yaşamları boyunca emekleriyle, altın terleriyle aldıkları evleri, mezarları yaptınız. Tamamen yok ettiğiniz o sosyal devlet eğer olsaydı yaşama hakkından kasten kimse yoksun bırakılmayacaktı, doğal olmayan ölümlerle yurttaşlar sevdiklerinin bedenlerini molozlar arasında aramayacaktır. Bizim ülkemizde devletin varlığı yaşamlarımız için bir güvence değil, bir tehdidin vücut bulmuş hali. Bir sosyal devletin ne yapması gerektiğini söyleyenler, uyaranlar ‘’Günü geldiğinde tuttuğumuz defterleri açacağız’’ diye tehdit ediliyor günlerdir, hakaretler yağdırıyor.

Şunu iyi bilin ki, yarattığınız bu enkazın altından bu halk dayanışmasıyla güçlenerek kalkacak, ama sizler ve iktidarınız bu enkazın altında kalacaksınız. Sanmayın ki yarattığınız bu yıkımın hesabı sorulmayacak. Bu yıkımın, bu enkazın, tüm işlediğiniz suçların hesabını soracağız ve yargılanacaksınız.

HELALLEŞMEYECEĞİZ, HESAPLAŞACAĞIZ.

Çocuklarımızı, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, binlerce canımızı kaybettik. Tuttuğunuz defterlerle mi korkutacaksınız bizi? Baskılarınızla, gözaltılarınızla mı engelleyeceksiniz deprem bölgesindeki dayanışmamızı?

Tribünlerden, sokaklardan yükselen ‘’Hükümet İstifa’’ sesini susturamayacaksınız.

O ses zulmünüze meydan okumaktır.

O ses yaşamlarımıza, haklarımıza, memleketimize sahip çıkmaktır.

O ses 20 yılın her saniyesi, her dakikası için Artık Yeter’in sesidir.

‘’Hükümet İstifa’’ sesi halkın, emekçilerin 20 yıllık karanlığınızı, tarikatı, cemaati, sermayesi, yandaşıyla Gönderelim’in sesidir.

Geçtiğiniz her sokakta, her mahallede sizi hep birlikte göndereceğimiz güne kadar ‘’Hükümet İstifa’’ sesleri her yerde olacak.

Gericiliğinizle de, talan düzeninizle de hesaplaşacağız.

Depremin ilk saatlerinden itibaren Maraş’ta, Malatya’da, İskenderun’da, Hatay’da, olabildiğimiz her yerdeyiz. Bu büyük dayanışma seferberliği için, devrimci, sosyalist partilerden dostlarımızla birlikteyiz; bu ülkenin emek örgütleriyle, meslek örgütleriyle birlikteyiz; bu seferlikte en büyük gücümüz halkımızla birlikteyiz. Ne yaparsanız yapın, deprem bölgesinde aş olmaya, umut olmaya, nefes olmaya devam edeceğiz.

Halkın güçlü kollarıyla aşılamayacak engel yoktur.

Eşitliğin, özgürlüğün, dayanışmanın ülkesini birlikte kuralım.