SOL Parti İstanbul üyeleri Avcılar'da AKP iktidarının rant düzenine karşı eylem yaptı. Açıklamada, "Ucube tek adam rejimini halkın örgütlü gücü ile değiştirecek, salgında ölen, depremde göçük altında kalan, yoksulluğa ve açlığa mahkûm edilen biz olmayacağız. Biliyoruz birlikte değiştireceğiz" denildi.

SOL Parti: Salgında ölen, depremde göçük altında kalan biz olmayacağız

SOL Parti İstanbul üyeleri İzmir'de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından bir kez daha gözler önüne serilen rant düzenine karşı Avcılar'da eylem yaptı. "Salgında ölen, depremde göçük altında kalan, yoksulluğa ve açlığa mahkûm edilen biz olmayacağız" demek için Avcılar'da deprem anıtının önünde bir araya gelen SOL Partililer, Tek adam rejiminin halkın örgütlü gücü ile değiştirileceğini vurguladılar.

"Açlık, yoksulluk, sömürü üzerine kurulu bu düzende bir felakete dönüşen salgınlar, seller, depremler ülkemizin gerçeği haline geldi" denilen açıklamada, "Deprem ülkesi olmamıza rağmen yıllardır alınmayan tedbirler yüzünden en son İzmir’de 115 yurttaşımız hayatını kaybetti, binlerce yurttaşımız ise yaralandı ve evsiz kaldı. Tekrar buradan İzmir Halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz" ifadelerine yer verildi.

SOL Parti adına basın açıklamasını okuyan SOL Parti İstanbul İl Başkanı Leyla Koç Üzüm, "Şehrimiz İstanbul 1999 depremini en ağır şekilde yaşadı. Depremde yaşadığımız acılar ve kayıplar hala belleğimizde. Şehrimizin beklenen büyük İstanbul depremine ne kadar hazırlıksız olduğu ortada" dedi.

Üzüm sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olası bir felakette deprem toplanma alanlarının AVM’lerle işgal edildiği, deprem sonrası hemen kullanılması gereken binalar kategorisindeki hastane binalarının bile hizmet veremez duruma geleceği, kent içi ulaşımda ciddi sorunların yaşanacağı, imar aflarıyla binlerce riskli yapının meşrulaştırıldığı bir şehirde yaşıyoruz. İktidar ise İstanbul’da yatırımlarını deprem gibi halkın en acil sorunlarından birine yönelteceği yerde Kanal İstanbul, 3. Havalimanı gibi ‘prestij’ projelerine milyarlar aktarmaya devam ediyor"

"Bilimi ve tekniği halkın yararına kullanmaktan uzak olan iktidar, deprem için toplanan kaynakları dahi depreme harcamayarak her depremde yaşanan felaketin daha ağırlaşmasına neden oluyor. Rant ve yağmaya dayalı politikalarla yıkım kaçınılmaz hale geliyor.

Doğal felaketlerden en çok yoksul halk ve emekçiler etkileniyor, emekçilerden alınan vergiler ise Saray’a, Diyanet’e, yandaş vakıflara, yağmacı-soyguncu müteahhitlere, lükse, şatafata aktarılıyor.

Artık yeter. Depreme karşı alınacak gerçek tedbirler ancak kamucu bir anlayışla mümkündür. Rant ve yağma düzeninin daha fazla ölüm ve acı getirmesine birlikte izin vermeyeceğiz. Bu düzeni, ucube tek adam rejimini halkın örgütlü gücü ile değiştirecek, salgında ölen, depremde göçük altında kalan, yoksulluğa ve açlığa mahkûm edilen biz olmayacağız. Biliyoruz birlikte değiştireceğiz."