TÜSİAD’ın son çıkışları üzerine bir açıklama yapan SOL Parti, patronlar kulübü üyelerinin AKP döneminde rekor kâr oranlarına ulaştıklarını hatırlatarak, “TÜSİAD üyelerinin inşa etmeye çalıştığı gelecek; sendikalaşmanın şimdiki gibi düşük seviyelerde tutulduğu, vergi yükünün zenginlere değil tabana yayıldığı, sermaye tahakkümünün devam ettiği bir gelecektir” dedi.

SOL Parti: TÜSİAD’ın istediği gelecek, sermaye tahakkümüdür

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan’ın dünkü konuşması üzerine bir açıklama yayımlanan SOL Parti, TÜSİAD’ın istediği geleceğin sermaye tahakkümüne dayalı olduğunu vurguladı.

“İnsanca yaşama özlemiyle, daha çok sömürme hırsını uzlaştırmak mümkün mü?” başlıklı SOL Parti açıklamasında, TÜSİAD üyelerinin AKP iktidarı döneminde açıkladığı rekor kâr oranlarına işaret edilerek “Sıkıştıklarında vergi borçları silindi, zenginleştiler. İhracatın %85’ini bu kesimler gerçekleştirdi ve kilit sektörlerdeki hakimiyetlerini pekiştirdiler. Özelleştirilen kamu iktisadi teşebbüslerinin çoğunluğunu TÜSİAD üyeleri ele geçirdiler” hatırlatması yapıldı.

SOL Parti, “Egemen sınıflarla emekçi halkın çıkarlarını uzlaştırmak mümkün olmadığına göre, resmi muhalefet safını belirlemelidir” diyerek, “Biz mücadeleye hazırız! Emekçi halkımız, işçiler, köylüler bu karanlık iktidarı ve bu köhne düzenin tüm para babalarını, sömürücü zorbalarını yenmek için birleşelim” mesajı verdi.

SOL Parti tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

“GELECEK İÇİN MÜCADELEYE HAZIRIZ”

“İnsanca yaşama özlemiyle, daha çok sömürme hırsını uzlaştırmak mümkün mü?

Gelecek İçin Mücadeleye Hazırız

Kullanım ömrü tamamlanan Erdoğan’ı eski ortakları bir bir terk ediyor. Son olarak TÜSİAD da ayrılığını açıkladı.

AKP sonrası yeni düzen için pozisyon alan TÜSİAD, sermayenin çıkarlarını hakim kılmak üzere bir adım attı. Gelecek için demokrasi ve hukuku dilinden düşürmeyen TÜSİAD'ın memleketin bu hale gelmesindeki ağır vebali unutulmamalıdır!

TÜSİAD’a üye şirketler AKP döneminde rekor kârlar açıkladı. Sıkıştıklarında vergi borçları silindi, zenginleştiler. İhracatın %85’ini bu kesimler gerçekleştirdi ve kilit sektörlerdeki hakimiyetlerini pekiştirdiler. Özelleştirilen kamu iktisadi teşebbüslerinin çoğunluğunu TÜSİAD üyeleri ele geçirdiler.

Buna karşın tek adam yönetiminin taşları döşenirken destek verdiler. Fiili şeriat rejimine geçişe kayıtsız kaldılar. Grev yasaklarını ve toplumsal muhalefetin sindirilmesini keyifle alkışladıkları bir devri-saadet dönemi yaşadılar.

Şimdi bu yolun sonuna gelindi! TÜSİAD şimdi yeni kurulacak düzenin de kendisi için bir devr-i saadet dönemi olması için muhalefet blokunu yeni bir oyuna davet ediyor!

TÜSİAD üyelerinin inşa etmeye çalıştığı gelecek; sendikalaşmanın şimdiki gibi düşük seviyelerde tutulduğu, vergi yükünün zenginlere değil tabana yayıldığı, sermaye tahakkümünün devam ettiği bir gelecektir.

Egemen sınıflarla emekçi halkın çıkarlarını uzlaştırmak mümkün olmadığına göre, resmi muhalefet safını belirlemelidir.

Bizim safımız belli.

Biz mücadeleye hazırız!

Emekçi halkımız, işçiler, köylüler bu karanlık iktidarı ve bu köhne düzenin tüm para babalarını, sömürücü zorbalarını yenmek için birleşelim.”