Devlet-mafya-siyaset ilişkisi ile tek adam rejimine karşı 28 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan SOL Parti yöneticileri Av. Damla Atalay ve Av. Deniz Demirdöğen, ilk duruşmada beraat etti. Mahkeme, SOL Partililerin üzerine atılı fiilin, kanunda suç olarak tanımlanmadığını vurguladı.

SOL Parti yöneticileri hâkim karşısına çıktı: İlk duruşmada beraat

HABER MERKEZİ

Devlet-mafya-siyaset ilişkisi ile tek adam rejimine karşı 28 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan SOL Parti yöneticileri hâkim karşısına çıktı.

İstanbul SOL Parti İl Yöneticisi Av. Damla Atalay ile SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Av. Deniz Demirdöğen, Anadolu Adliyesi 54. Asliye ceza Mahkemesi'nde ‘Cumhurbaşkanı’na alenen hakaret’ suçlamasıyla 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandı.

Duruşmaya SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, SOL Parti Kartal İlçe Başkanı Ata Esen, Fransa barolarının ve hukuk organizasyonlarının temsilcileri katıldı.

sol-parti-yoneticileri-hakim-karsisinda-966331-1.

DEMİRDÖĞEN: İDDİANAME HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN

Duruşmada savunma yapan Deniz Demirdöğen, şunları dile getirdi:

“Partinin 15 yıldır üyesiyim, 2015'ten bu yana avukatıyım. Partimizin İstanbul İl Örgütü'nün asmış olduğu pankartlara el koyma kararı alınmış, yöneticilerimize soruşturma açılmıştı. Bende bu soruşturmaların haksız ve hukuka aykırı olduğuna ilişkin açıklamaya partinin avukatı olarak katıldım. O gün ifade ettiğimiz bu el koymaların ve yöneticilerimizin gözaltına alınmasına ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verilmiştir. Diğeri de devlet-çete ilişkisine yönelik ifşaata dairdi. Benim 10 dakika yaptığım konuşma geçmiş ama 'Cumhurbaşkanına hakaret'e dair tek kelime geçmiyor. İddianamenin eriği incelendiğinde hukuki dayanaktan yoksun olduğu görünüyor. Sayın savcı cumhurbaşkanına hakaret suçunu merak ediyorum nasıl çıkarmış? İddianamede herhangi bir gerekçe de sunulmamış.”

ATALAY: ELEŞTİRİ NİTELİĞİNDE BİR AÇIKLAMAYDI

Demirdöğen’den sonra söz alan Damla Atalay ise şunları kaydetti:

“Partinin İstanbul İl yönetim kurulu üyesiyim. Sedat Peker suç örgütü liderinin yapmış olduğu paylaşımlar nedeniyle başlatmış olduğumuz kampanya nedeniyle 'Ya çete düzeni ya demokrasi' adı altında pankartlar asıldı. Bu pankartlar indirilirken ilçe yöneticilerimiz hakkında da soruşturmalar açıldı. Ben de siyasi parti faaliyeti sebebiyle partimiz tarafından hazırlanan basın açıklamasını okudum. Meslektaşım ve arkadaşımdan ayrı olarak benim yaptığım açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece bir yerde ismi geçiyor. O kısımda da Erdoğan'ın muhalefet liderlerinden Meral Akşener'e yönelik yaptığı konuşmaya atıfta bulunulmaktadır. İçeriğinde hiçbir hakaret yoktur. Ülkemizdeki siyasal çöküşe yönelik yapmış olduğumuz eleştiri niteliğinde bir açıklamaydı.”

AV. GÜVERCİN: AKP’Yİ ELEŞTİREMEYECEK MİYİZ?

SOL Partililerin avukatlarından Tolgay Güvercin şunları söyledi:

“Yasayla Cumhurbaşkanına özel bir koruma sağlanmıştır. AİHM içtihadı devlet başkanlarına özel bir koruma sağlanamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca AİHM'in Vedat Şorli kararında Türkiye’de cumhurbaşkanına ayrıcalık sağlandığı söyleniyor, yasaya işaret ediyor. Bu pilot bir karardır. Bu yasa maddesinin artık yasa kalitesinin olmadığını gösterir. Bu yargılamada bu hüküm esas alınamaz. Müvekkiller, bir soruşturmayla ilişkili açıklama yapıyor. Döndü geldi bir tane savcımız bu kişiye Cumhurbaşkanına hakaretten dava açtı. Dosyada polis tutanağı, fezleke ve izin yazısının tamamında fontlar noktalama işaretleri ve altı çizili bölümler dahil hepsi aynı şekilde yer almıştır. Altı çizili yer şu: Tüm bu suçların iktidar çete ortaklığında işlendiğini iktidarın istifa etmesi gerektiğini...

Cumhurbaşkanı burada nerede? Cumhurbaşkanına dair bir suç yok burada.

Şuanda partili bir cumhurbaşkanı var, o cumhurbaşkanının partisine yönelik her eleştiri hakaret fiiliyle karşılanıyor. AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan değildir. AKP'nin siyasi kararları eleştirilebilir, kutsal değildir. AKP'ye yönelik her eleştiri kolluk tarafından Cumhurbaşkanına hakaret olarak algılanmaktadır. Bir siyasi partinin, siyasi kararlarının ekstra koruma altına alınması hukuk devletinde söz konusu olamaz.

Damla Atalay da cumhurbaşkanının sözlerine atıf yapmıştır. Cumhurbaşkanı bunları söyledi. Sözleri içeriği itibariyle eleştiri niteliğindedir. AKP'yi eleştiremeyecek miyiz?”

AV. KALAN: SİYASİ İFADE KAPSAMINDA OLDUĞU TARTIŞMASIZDIR

Avukatlardan Sevgi Kalan da şunları ifade etti:

“Sanıklar tarafından gerçekleştirilen söylemlerin siyasi ifade kapsamında olduğu tartışmasızdır. Birçok kararda belirtildiği üzere siyasi otorite eleştirilere açık olmak zorundadır. Bu kapsamda suçun maddi unsur yönünden oluşmadığı kanaatindeyiz. Manevi yönden de şeref ve haysiyete yönelik bir ifade kullanılmamıştır.

Şikayetçi soruşturma aşamasında bile şikayetçi olmamış. Sonradan müdahil olmuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan yönünden oluşmuş herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Siyasetçilerin eleştiriye daha fazla tahammülü olması gerektiği Yargıtay’ın yıllardır içtihadı. Suçun hem maddi hem manevi unsuru bulunmadığı için beraat talep ediyoruz.

Savcı tüm delilleri toplar, vakaları ilişkilendirir, maddi gerçeği yorumlar. Bizim savcımız fezlekeyi kopyalamış. Savunmayla ilgili tek hukuki değerlendirme benzer mahiyette. Mahkeme de bu iddianameyi kabul etmiş, kabul etmek zorunda değildiniz o ayrı.

Müvekkillerim hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.”

KARAR: BERAAT

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, SOL Parti yöneticileri Av. Damla Atalay ve Av. Deniz Demirdöğen’in beraatine hükmetti.

Mahkeme, SOL Partililerin üzerine atılı fiilin, kanunda suç olarak tanımlanmadığını vurguladı.

Beraat kararının ardından SOL Parti İstanbul İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada, "Karanlık düzeninizden hesap sormaya devam edeceğiz" denildi.

İDDİANAMEDE, İKTİDARA YAPILAN ELEŞTİRİLER YER ALDI

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, SOL Partililer hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Savcılığın düzenlediği iddianamede, 28 Mayıs’ta Kadıköy Osmanağa’da düzenlenen basın açıklamasına değinildi. Demirdöğen’in basın açıklamasında kullandığı sözlere yer verilen iddianamede, AKP iktidarına yönelik eleştirileri aktarıldı.

Demirdöğen’in parti yöneticileri hakkında başlatılan soruşturmalara ilişkin ifadeleri de yer aldı. Av. Atalay’ın ise Erdoğan’a yönelik eleştirileri suçlama gerekçesi yapıldı.

İddianamede Atalay’ın şu sözlerine yer verildi: “Erdoğan, muhalefete yönelik saldırı girişimini savunmakla kalmayıp ‘bunlar daha iyi günler' dedi. Çürümüş iktidarlarını korumak için ellerinde tehdit ve sopadan başka bir şey kalmadı! Bu düzen uyuşturucu ağlarından özelleştirme yağmalarına; ihalelerden yandaş müteahhitlere çeteleşmiş mafyalaşmıştır.”