Google Play Store
App Store
SOL Parti’den Polonez’e ziyaret
Fotoğraf: BirGün

Ebru ÇELİK

İstanbul’un Çatalca İlçesinde bulunan Polonez işlenmiş gıda fabrikasında 146 işçinin direnişi 70. Gününü geride bıraktı. İşçileri destek ziyaretinde bulunan SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, işçilerin sorunlarını dinledi, birlik çağrısında bulundu.

Alper Taş, Polonez işçisinin işçi sınıfının sesi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu anlamlı, onurlu, ekmeğiniz için yaptığınız mücadelenizi SOL Parti olarak sonuna kadar destekliyoruz. Sizler onurunuz için sendikalı olmak istediniz, fakat anayasal bir hak olan sendikayı engellemeye çalışan kişiler anayasayı çiğniyor ve gelip bize anayasadan söz ediyor. Sadece Polonez’de değil Türkiye’nin her bölgesinde sendika hakları engellenmeye çalışılıyor.

Bu kişiler iktidara gelmeden önce 3 şeyi yasaklayacaklarını söylediler; yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları. Bu 3 konuda da zirve yaptılar, yolsuzlukta ve yolsuzlukta rekor kırdılar. Şimdi bu 3 şeye bir madde daha ekleyerek yalancılıkta da rekor kırıyorlar.

12 Eylül 2010 referandumunda, sokaklarda, televizyonlarda işçi sınıfına evet dedirtmek için çıkıp, ’bu anayasa değişikliğiyle bırakın sendikaya üye olmayı, üç sendikaya bile üye olabilirsiniz’ dediler.  Şu an nerede sendikaya üye olma hakkı, bırakın 3 sendikayı, 1 sendikaya üye olmak isteyen işçileri hukuksuz bir şekilde işten çıkarıyorlar. Bu yalanlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Sendikalı olmak, güvenceli olmaktır, hak arayışında örgütlü olmaktır. İktidar sermaye için dikensiz gül bahçesi yarattı. İşçi sınıfı boynunu eğsin verilmiş olan sadakaya razı olsun. İyi dönemlerde karları özleştirip, zor dönemlere girdiğimizde hepimiz aynı gemideyiz deyip kendi zararlarını bizlere ödettirmeye çalışıyorlar.  Şimdi bu ekonomik krizi yaratanlar, bedelini işçi sınıfına ödetmeye çalışıyorlar. Bu krizin bedelini, krizi yaratanlar ve bu iktidara dayanan sermaye sınıfı ödemelidir.

Bu krizi, onlara ödetmek için işçi sınıfının birleşik bir mücadeleye ihtiyacı var. Burada bir arada olmalıyız ancak, artık birleşik bir sınıf hareketine ihtiyacımız var, sermayenin topyekûn saldırılarına karşı bir mevzi örgütlemeliyiz.”