SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, il ve ilçe binalarına asılan İstanbul Sözleşmesi pankartlarıyla ilgili parti üyelerinin gözaltına alınmasına ilişkin “Parlamento, ihtiyaç duyduklarında onay mercii olarak kullandıkları bir aparata dönüştü. Her tür itirazı, ‘terörle’, ‘darbecilikle’ eşleştirme, savcılık ve polis marifetiyle engelleme çabasında da bunu görüyoruz” dedi.

SOL Partili İşleyen’den pankart gözaltıları açıklaması: Halkın siyaset yapma hakkına saldırı

SOL Parti’nin 9 yöneticisi, birçok ilde parti binalarına “İstanbul Sözleşmesi Bizim, Tek Adam Kararnamesi Hükümsüzdür” pankartı astıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.

Gözaltına alınan 2 yönetici adli kontrol şartıyla, 7 yönetici de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öte yandan SOL Partili 2 üye ise “Cumhurbaşkanına hakaret” ettikleri iddiasıyla ifadeye çağırıldı.

"MÜCADELEYİ SÜRÜDECEĞİZ"

Cumhuriyet’ten İlayda Kaya’nın haberine göre, partisinin yöneticilerine yönelik baskı yapıldığını kaydeden İşleyen, “Gözaltı gerekçesi olarak, parti binalarımıza astığımız ‘İstanbul Sözleşmesi Bizim, Tek Adam Kararnamesi Hükümsüzdür’ pankartı gerekçe gösterildi, savcılık kararlarıyla pankartlara el konuldu. Buradan Cumhurbaşkanına hakaret soruşturması çıkarıyorlar. Bu engellemeler; SOL Parti’ye olduğu kadar halkın siyaset yapma hakkına da bir saldırıdır. Muhalefetin, toplumsal alana taşınmasından korkuyorlar. Bu rejimde, tüm yetki tek adamda toplanarak parlamento tümüyle etkisizleştirildi. Parlamento ihtiyaç duyduklarında onay mercii olarak kullandıkları bir aparata dönüştü. Her tür itirazı, ‘terörle’, ‘darbecilikle’ eşleştirme, savcılık ve polis marifetiyle engelleme çabasında da bunu görüyoruz. Biz, tüm engellemelere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

ŞERİATÇI AZINLIĞIN ÇAĞRISI

İstanbul Sözleşmesi için imza kampanyası başlattıklarını kaydeden İşleyen, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının arkasında şeriatçı azınlığın, tarikatların, yobazların talepleri var. Sözleşmenin feshinin hemen ardından da hilafet çağrıları ile laikliğin anayasadan da kaldırılmasına kadar bir dizi yeni gerici talep de ileri sürülüyor. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak, bu anlamda tek adam kararını hükümsüz kılmak, kadınların haklarına, laikliğe ve özgürlüğe sahip çıkmak anlamına geliyor. İktidarın bu yeni baskılarına karşı biz de ‘İstanbul Sözleşmesi’ni İmzalıyoruz’ başlığıyla bir kampanya başlattık. Partimizin resmi sitesinden sözleşmeyi imzaya açtık. Ayrıca sözleşmenin bazı maddelerinden oluşan bir poster de hazırladık. Bu posterleri, imzalayanlara ileterek sokağına asmasını istiyoruz” diye konuştu.