Kolombiya ve Fransa’da solun elde ettiği zaferin önemine değinen uzmanlara göre çıkarılması gereken dersler var. Dr. Akgemci ve Doç. Dr. Erol’a göre solun toplumsal muhalefetle buluşması başarıyı getirdi.

Sol zaferin yolu sokaktan geçiyor
Gustavo Petro Kolombiya’da devlet başkanı seçilen ilk solcu lider oldu. (Fotoğraf: AA)

İbrahim VARLI

Yer kürenin iki farklı ülkesinde Kolombiya ve Fransa’da Pazar günü gerçekleşen seçimlerde sol adına umut veren sonuçlar elde edildi. Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da ülke tarihinde ilk kez bir solcu lider Gustavo Petro sol ittifakın adayı olarak devlet başkanı seçildi. Fransa’da da Jean-Luc Mélenchon liderliğindeki sol ittifak Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği (NUPES) 142 vekil çıkararak ana muhalefet partisi konumuna yükseldi. Her iki ülkedeki geniş “sol ittifaklar”ın seçim zaferini, bu sonuçların Türkiye ve dünya solu açısından etkilerini Güney Amerika uzmanları akademisyenler Dr. Öğr. Üyesi Esra Akgemci ve Doç. Dr. Ertan Erol ile BirGün TV için değerlendirdik.

ÇIKARILMASI GEREKEN DERSLER VAR

Dr. Öğr. Üyesi Esra Akgemci: Kolombiya bölgenin en muhafazakâr, sağcı hegemonyanın en güçlü olduğu ülkelerden biri. Öyle ki 2000’lerden itibaren Latin Amerika’da bugünkü gibi bir sol dalga yükselirken Kolombiya bu sol dalganın dışında kalmıştı. Neresinden bakılırsa bakılsın tarihi bir an yaşanıyor. Sol dalganın Kolombiya’ya kadar ulaşmasından çıkarılması gereken dersler var. En önemli ders toplumsal hareketlerin çok önemli olduğudur. 2019’da Beyrut’tan Moskova ve Latin Amerika’ya kadar uzanan küresel ölçekte kitlesel protestolar gördük. Daha adil ve eşit bir düzen için insanlar sokaklara çıktı kadınlar yerliler ön plana çıktı öğrenci hareketlerini gördük. Bu insanlar sokaklara çıkıp adil bir dünya isterken aslında ülkelerindeki müesses nizam dediğimiz o karanlık yerleşik yapılara da meydan okudular. Neoliberalizmin olumsuz etkileri ve dışlanmaya karşı söz sahibi olmak istediler.

Dr. Öğr. Üyesi Esra Akgemci, Selçuk ÜniversitesiDr. Öğr. Üyesi Esra Akgemci, Selçuk Üniversitesi

SOKAĞIN SESİ OLDULAR

Kolombiya’da özellikle barış sürecine sahip çıktıklarını gördük. Petro’nun kampanyasına, programına ve vaatlerine baktığımız zaman bunların protestocuların talepleri olduğunu görüyoruz. Bu paralellikler barış anlaşmasının uygulanması, daha adil bir yaşam, toprak ve gelir dağılımını da kapsıyor. Bu taleplerin Petro’nun seçim kampanyasında karşılık bulduğunu görüyoruz bu da bize solun başarısının temelde bu toplumsal hareketlere dayanmasında yattığını gösteriyor.

YENİ SOL DİNAMİKLER VAR

Latin Amerika’da solun iktidara geldiği son iki ülke olan Şili ve Kolombiya’ya bakarsak buradaki sol dalgalarda bazı yenilikler görüyoruz. Şili’de siyaset merkez sol Bachelet’in temsil ettiği gelenekle sağcı Sebastian Pinera’nın temsil ettiği sağ arasına sıkışmıştı. Öğrenci hareketinin içinden gelen bir lider olan Boriç, yeni bir ivme, dinamizm kazandırdı. Kolombiya’da da ilk kez başa gelen sol, ABD ile çok yakın bir iş birliğiyle uygulanan neoliberal hegemonik yapıyı yeni dinamiklerle alt etti. Küresel ekonomik krizin, salgının yol açtığı yıkıma karşı 2019’da başlayan protestolar yeni dinamikler oluşturdu. Sadece liderlere odaklandığımızda yüzeydekini görüyoruz. Ülkede ve Latin Amerika’da sağ tarihsel olarak çok güçlü yapılara dayanıyor. Hepsi ittifak içinde. Şimdi Petro da sağcı bir kongreyle çalışacak, zor bir dönem kendisini bekliyor. Fransa’da da sol bir araya gelerek gücünü birleştirdi ve hatırı sayılır bir başarı elde etti. Neresinden bakarsak bakalım Türkiye için çıkarılması gereken, alınması gereken dersler var. Toplumsal hareketin gücü, örgütlenme kapasitesinin yüksekliği bunlar sola alan açıyor.

SOKAKLA, HALKLA BÜTÜNLEŞTİLER

Doç. Dr. Ertan Erol: Kolombiya çok güvenlik eksenli bir devlet mimarisine sahip bir ülke. 1950’ler de yükselen bir gerilla hareketine sahip olmuş ve buna karşı iç savaş yaşamış ve tabi ki Amerika’nın uyuşturucuyla mücadele adı altında militerleştirilme yaşamış bir ülke. Askeri aygıtın güçlü olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Kolombiya’nın Latin Amerika’daki diğer ülkelerden ayıran bir karakteri var, hiç sol deneyim yaşamamış bir ülke, bu da önemli hale getiriyor bu seçimleri. Petro ve kadın hareketini dahil eden Fransiye Martez’i unutmamak gerekli. Petro belki de orta seçenek değildi adaylar açıklandığı zamanda Petro’nun kazanamayacağı üzere düşünce ortaya çıkmıştı. Petro sol kimliğini saklamayan biri ve ayrı zamanda Fransiya Martiz gibi Afro Kolombiyalı aktivist bir kadını başkan yardımcısı olarak gösteren bir kişi. İkinci tur seçimlerinde katılımı arttırma kapasitesine sahipti ve katılımı da arttırdı. Başkent Bogota’da orta sınıfların, kadınların, gençlerin oyun alabildiğini görüyoruz bu da yardımcısı Fransiya Markez sayesinde.

Dr. Öğr. Üyesi Ertan Erol, İstanbul ÜniversitesiDr. Öğr. Üyesi Ertan Erol, İstanbul Üniversitesi

Petro’nun avantajlarından biri şu, evet senatoda ve kongrede çoğunluğa sahip değil ama karısındaki muhalefet çok bölünmüş durumda bağımsız adaylar var en iyi avantajlardan biri bu. Dezavantaja ise sağ çok örgütlü ama solda bu kadar örgütlü bir yapı olmadığını söyleyebiliriz.

Hem Şili’de hem Kolombiya’da bazı toplumsal hareketler yaşanmı