2014 yılında Soma'da yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden faciasından sonra açılan dava, 2018'deki mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme başkanı, diğer sanık avukatlarının taleplerini dinledikten sonra, davayla ilgili kararı mahkeme heyetiyle oylamak üzere duruşmayı 16 Haziran'a erteledi.

Soma Katliamı Davası 16 Haziran'a ertelendi

Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan Türkiye'nin en büyük işçi katliamına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından 4 sanığın yargılanmasına Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkeme, duruşmayı 16 Haziran'a erteledi.

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen katliamda yaşamını yitiren 301 madencinin ölümünden sorumlu Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç’in Yargıtay tarafından bozulmasının ardından görülen davanın 3’üncü duruşması devam etti. Duruşmada dava avukatlarından Selçuk Kozağaçlı’nın tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılmasının reddedilmesi üzerine avukatlar söz aldı.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, Soma Davası'nda Selçuk Kozağaçlı'nın katılım talebini reddeden mahkeme heyetine tepki gösteren avukatlardan Can Atalay, "Sizden talebimiz bu tiyatroya son verin. Geçen duruşmada reddedilen bir hakimsiniz. Dosyada itimattınız kalmadı" dedi.

Avukat Hatice Aslan Atabay, “Meslektaşımız özgür iradesi ile burada avukatlık yapamıyor. Bakanlık genelgeleri gerekçe gösterilerek Kozağaçlı'nın duruşmaya katılması kısıtlanamaz” dedi.

Avukat Mursel Ünder, “Avukatın katılması hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndaki (CMK) kanunun kısıtlayıcı olmadığı çok açıktır” diye belirtti.

Avukat Seçil Ege Değerli de CMK’nin zorlanarak Kozağaçlı'nın katılma talebinin reddedildiğini söyledi. “Yapılan avukatlık kanuna ve TCK'ye aykırıdır” diyen Değerli, “Heyet olarak karar verdik dediniz ama savcılıktan görüş bile istemediniz. Bu yargılamada vekaleti bulunan yüzlerce müvekkili olan bir avukatı göz göre göre engelliyorsunuz. SEGBİS gibi teknolojik yöntemleri kanunu dolanmak için kullanamazsınız. Sizi neden reddettiğimiz bir kez daha anlaşıldı. Biz burada aileler adına hareket ediyoruz. Bu yargılamada yüzlerce müvekkili bulunan avukatın savunma hakkını müvekkillerine bakarak reddettiniz. Tayininize rağmen yargılamaya çıktığınız yetmiyormuş gibi meslektaşımızın duruşmaya katılmasını engelliyorsunuz. Kozağaçlı'nın duruşmaya katılması bugün bir zorunluluktur” sözleriyle tepki gösterdi.

‘TEZGÂH ÇOK BÜYÜK’

Avukat Can Atalay da, “Kozağaçlı için kıyas yaparak uyguluyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Yaşanan gelişmeleri “tiyatro” olarak yorumlayan Atalay, “Sizden talebimiz bu perdeyi yırtın. Sizden önceki görülen duruşmada savcı mütalaa hazır dedi. Sonra ara verildi ve mütalaa verilmedi” dedi.

“Doğal yargıç ilkesi defalarca ayaklar altına alındı” diyen Atalay, şöyle devam etti: “Ancak 3 buçuk yıldır bir kez olsun kararı siz verin. Sizin heyetiniz bu sanıklar ile ilgili madencilik yapamaz diye karar verdi. O karar İzmir İstinaf Mahkemesi'nde kalktı. Can Gürkan ile ilgili uyguladıklarınızı Kozağaçlı için uygulamıyorsunuz. Bu bir tören, amiyane tabirle tiyatro. Sizden talebimiz bu tiyatroya son verin. Geçen duruşmada reddedilen bir hakimsiniz. Dosyada itimattınız kalmadı. Tezgah çok büyük. Mesele sizi aşar. İnsanlığımızı savunuyoruz.”

Avukat Nergiz Tuba Aslan da, “Kozağaçlı’nın özgürlüğünden yoksun olması toplumsal davalarındaki etkisidir. Bunlardan biri de Soma davasıdır. Yasa dışı bir kararla halen tutuklu. Özgürlüğünden yoksun bırakılmış durumda. Bakanlık genelgesiyle dayandırarak bunu kısıtlamayasınız. Kozağaçlı, SEGBİS ile bağlanması gerekiyor” dedi.

“Can Gürkan'ın burada hazır edilmesini istedik ancak reddedildi” diyen Aslan, “CMK 196-4 'ten bahsediyorsunuz. Nasıl bir zorunluluk hali var Gürkan hakkında. Gürkan ilk duruşmada, SEGBİS odasında bile duruşma sonuna kadar beklemedi. Kanunu açıkça dar yorumluyorsunuz. Kozağaçlı'nın katılmasını SEGBİS’ten bile olsa engelliyorsunuz” diye konuştu.

Avukat Nilgün Hasçelik, “İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Ceza Daireleri müşteki veya sanık vekilleri SEGBİS'le dinlenebilir” kararını hatırlatarak, Kozağaçlı'nın son duruşmaya katılması gerektiğini vurguladı.

Mağdur vekillerinin talebi üzerine Kozağaçlı'nın esasa dair savunma verme talebi değerlendirmek üzere mahkeme heyeti oturuma ara verdi. Heyet ara kararı verirken duruşmayı takip salonda kayıp yakınları, mahkeme başkanına “Elbistan’ın katillerini boşa çıkardığınız gibi bunu da boşa çıkaracaksınız. Sana inanmıyoruz” diye tepki gösterdi.

Aranın ardında heyet dava avukatlarının talebini reddetti. Duruşma, avukatların beyanlarıyla devam ediyor.

soma-davasi-nda-karar-bekleniyor-bu-tiyatroya-son-verin-887608-1.
Fotoğraf: ANKA

'ATILAN TEKMENİN TANIĞIYIZ'

“Atılan tekmenin tanığıyız” diyerek savunma yapan Soma Davası avukatlarından Nergiz Tuba Aslan, davaya ilişkin dönen oyunların farkında olduklarını belirterek, heyete davaya özel atama olarak atandığını söyledi.

Mahkeme heyetinin verdiği 5 dakikalık aradan sonra ilk olarak söz alan avukat Can Atalay, mahkemenin bir tiyatro olduğunu sözlerini yineledi. Mahkemenin neden “tiyatro” olduğunu Atalay, şöyle açıkladı: “Karar aşamasında Gürkan müdafi duruşmada tüm üniversitelere yazı yazılarak bir bilirkişi heyeti oluşturuldu. Madene indiler. Ancak ne olduysa elektrik gitti ve olay yerinin çok uzağında bir pet şişe içerisinde sıvı bulundu. Sabotaj iddiasını eski mahkeme başkanı bu durumu dikkate bile almadı. Eski mahkeme başkanı burada tehdit edildi. Üstelik sanıklar müdafi tarafından yapıldı. Dosyanın 1.5 yıl beklemesine neden olan Müge Anlı rezilliği dışında bir şey olmayan soruşturma halen açık. Bu soruşturmanın başlatılması bir siyasetçinin savcıya ricası ile açılmıştır. Barış Pehlivan bunu yazısında açıklıyor.”

Dava hikayesinin Ocak 2017'de başladığını dile getiren Atalay, “Duruşma savcısı ‘mütalaa hazır’ dedi. Sonra ortadan kayboldu ve 1 buçuk yıl bir soruşturma beklendiği işte hikaye o tarihte başlıyor. Birileri FETÖ iddiası için, sabotaj iddiası için uğraşmış ve istediklerini yapmayan savcı ve başsavcı gönderildi” diye belirtti. Atalay, Yargıtay’ın dava hakkında verdiği kararı “paçavra” olarak değerlendirdi. Katliamdaki ihlalleri tek tek sıralayan Atalay, “Bunların tamamı olası kast değilse nedir? Olası kast olmaması için riski görecek, riski nasıl çözeceğine dair proje üretecek ve uygulayacak. Bunlardan bir tanesi yapılmadıysa olası kast vardır” dedi.

Ardından söz alan avukat Nergiz Tuba Aslan da dosyada dönen oyunların hepsinin farkında olduklarını dile getirdi. Heyeti de dönen oyundan ayrı tutmadıklarının altını çizen Aslan, “Sizin tarafsız ve bağımsız olmadığını düşündüğümüzü açık açık söyledik” diye konuştu.

'ÖZEL ATAMASINIZ'

“Birçok toplumsal davada özel atama olduğunu görüyoruz. Sizin şahsınızın başkan olarak dosyaya atandığı sürece kadar tüm savcılar gözümüzün içine baka baka top çevirmeye çalıştı” diyen Aslan, şöyle devam etti: “FETÖ kumpası, Müge Anlı gibi işler savcılıkça servis edildi. Duruşmayı ilk başından beri takip eden önceki hakim, adil bir yargılama yapmak için uğraştı. Bunu yaptığı için rutin HSK kararnamesi ile görevden alındı ve özel atama ile siz geldiniz. Cemaat yapılanmasındaki dönen dolaplar, kapalı kapılar ardındaki diyaloglar nasıl ayyuka çıktıysa bugün olanlar da aynı şekilde ortaya çıkacak. İleride tarih bunu kesinlikle yazacaktır. Size dair ret gerekçelerimiz devam ediyor. Siz bu gerekçeleri soyut bulsanız da bu gerekçeler bizim için bakidir.”

Heyete hukuka uygun ve adli bir karar vereceklerine olan güvenin olmadığını dile getiren Aslan, “Katılanların ve ailelerinin avukatları olarak bizim tarihsel bir görevimiz var. Biz bu sorumluluğa dair görevlerimizi her ne olursa olsun yerine getireceğiz. Bundan dolayı sizin işiniz çok zor” diye konuştu.

Aslan, “Bugün 14 Haziran Uluslararası Adil Yargılanma Hakkı Günü ilan edildi. O da Soma Katliamı davasının karar duruşmasına denk geldi. Bu yıl Türkiye'ye ithaf edilen Adil Yargılanma Hakkı Günü yapılıyor. Bu heyetin yerine Akın Gürlek getirildi. Özel atamayla. Sizin gibi özel atamayla geldi. Mahkeme; 37 ACM 2 celsede onlarca yıl cezaya hükmetti meslektaşlarımız hakkında. Ebru Timtik adil yargılanmak için ölüm orucuna başladı ve hayatını kaybetti. Bu 14 Haziran günü Ebru Timtik için Adil Yargılanma Hakkı için ilan edildi. Tarihsel olarak böyle bir günde karar vereceğinizi bilin” ifadelerini kullandı.

Soma Davası’nda tanıklıklarının baki olduğunu altını çizen Aslan, “Kararınız ne olursa olsun; bu tanıklığımız bakidir. Atılan tekmenin tanığıyız. Acılar yaşanırken dönemin bakanı ‘iki gündür aynı gömleği giyiyorum’ demesinin tanığıyız. Unutmayız. Yargılama boyunca tüm işçilerin ailelerine hepimize böcek gibi bakan sanık Gürkan’ın tanığıyız. Unutmayız” dedi.

'MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

7 yıldır yaşanan katliam acısının adil yargılama yapılmamasıyla devam ettiğini söyleyen Aslan, heyete “Varsa cesaretiniz; ‘bunlar ceza alırsa babam eve gelecek mi’ diyen çocuğa bir cevabınız olsun. Bence bize ne söyleyecek sözünüz ne de cesaretiniz var. Soma Davası bizce artık kepazeye dönmüştür. Ant olsun bu sefalet düzeni elbirliğiyle değiştireceğiz. Bu karanlığın sonunda elbette ışık vardı. Bu anlamda mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Ardından söz alana avukat Hatice Aslan Atabey, “Sizin içinizi açıp bakamayacağız. Ancak tavırlarınızdan kararınız belli” dedi.

Avukat Derviş Emre Aydın ise Gürkan’ın katliamda sonra yaptığı basın açıklamalarına ilişkin slaytla sunum yaptı. Aydın, “45 celse boyunca bu basın toplantısında sonradan üretilen haritanın sahte olduğunu söylemediler. Burada yüzleşmede bu maden haritasının sahte olduğu ortaya çıktı. Sanık Akın; burada suçlarını itiraf ediyor. Sorumlulukları ve suçları bu söylemde ortaya çıkıyor. Sahte harita üzerinden manipilasyon yapıyorlar. Sanıklar tam 45 celse bütün mahkeme heyetini, bilirkişiyi sahte harita sunarak aldatıyor. Detaylı araştırmalar sonucu bu haritanın sahte olarak düzenlendiğini gördük. Bütün katliama ilişkin sahte belge düzenlenmesi işin organizesinin profesyonelliğini gösteriyor” diye konuştu.

Avukatların beyanlarından sonra heyet duruşmaya bir saat ara verdi.

Öte yandan HSK kararına rağmen heyetin değişmemesinin gerekli yazışmalarının yetişmemesi nedeniyle olduğu öğrenildi.

DAVA ERTELENDİ

Mahkeme başkanı, diğer sanık avukatlarının taleplerini dinledikten sonra, davayla ilgili kararı mahkeme heyetiyle oylamak üzere duruşmayı 16 Haziran'a erteledi.

DAVA SÜRECİ

Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen patlamada ölen 301 madencinin ardından başlayan adli süreçte “olası kasıtla öldürme” suçundan işverenler yargılandı. Mahkeme heyeti, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da bulunduğu tutuklu beş sanık için 15 yıldan 22 yıla kadar, dokuz tutuksuz sanık için de altı yıldan on yıla kadar hapis cezası verilmesine karar verdi. Beş üyesinden üçü değiştirilen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Gürkan’ın 'yangın riskinin yüksek olduğunu bilerek, havalandırmaya dair gerekli teknik altyapıyı oluşturmadan ve iş güvenliği önlemleri almadan üretimin arttırılmasını hedeflediği' sonucuna vararak, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Sanıkların, 'bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmasına kanaat getirildi.