Soma sanıkları yine bilirkişileri suçladı
Soma davasında savunmalarını yapan sanıklar haklarındaki bütün suçlamaları reddetti, bilirkişileri suçladı. Sanıklara tepki gösteren işçi yakınları ise duruşmada konuşturulmadı

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamıyla ilgili 5’i tutuklu 51 sanığın yargılandığı davanın 22’nci blok duruşması, seçim nedeniyle verilen aranın ardından dün yeniden başladı. Haklarındaki suçlamaları reddeden sanıklar, bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını iddia ederek beraatlerini istedi. Sanıklara tepki gösteren madenci aileleri ise söz istedi, ancak mahkeme heyeti ailelerin konuşmasına izin vermedi.
‘Bilirkişi suç uydurdu’
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, ikinci bilirkişi raporundan sonra şirketin patronu Alp Gürkan ile birlikte hakkında dava açılan tutuksuz sanık Hayri Kebapçılar savunmasını yaptı. Davaya sonradan dahil edildiğini vurgulayan Kebapçılar, “Savcının isnatlarına ve bilirkişinin suçlamalarına hukuki olarak katılmak mümkün değil. İlk soruşturmada hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ama son bilirkişi raporunda suç isnat edildi, suç yaratıldı” iddiasında bulundu. Sağlık sorunları nedeniyle işi bıraktığını ve Soma Kömür İşletmeleri AŞ’de hiçbir zaman karar veren bir makamda olmadığını söyleyen Kebapçılar, “Teknik sorumlu müdür yardımcısıydım, sonradan sağlık sorunlarımdan dolayı projelerden sorumlu müdür yardımcılığına geçirildim. Haftanın iki günü çalışıyordum” ifadelerini kullandı.
Zaman zaman araya giren Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu’nun soruşturmaya ilişkin sorularını da cevaplandıran Hayri Kebapçılar, şirketteki üretim baskılarına yönelik suçlamalarla ilgili olarak, “Şirketten aldığım prim üretime bağlı olarak değişmedi, sabit kaldı. Maaşım da diğer sorumlulardan düşüktü” dedi.
‘Onaylar devletin tekelindedir’
Projelerin uygulanışları hakkında da bilgi veren Kebapçılar, “Yapılan projeler Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MİGEM) onaylandıktan sonra yapıldı. Projelerin uygulanması, denetlenmesi hiçbir zaman benim görevim olmadı. Onaylar, MİGEM, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tekelindedir. Projelerde aykırılık varsa planın değiştirilmesini TKİ isterdi. TKİ projeyi uygularsa MİGEM’e gider, projenin uygulanabilirliği incelenirdi. Projelerin aksaması durumunda ağır yaptırımları vardı, bunun için önemle üzerinde durulması gerekiyordu. En ufak ihmal dahi yaptırımlara neden oluyordu. Denetimlerde de zaten kanuna aykırı projeler bulunmadı” diye konuştu.
Bu olayın kesinlikle öngörülemediğini iddia eden Kebapçılar, beraatini talep etti.
Sanıklardan Çelik de suçlamaları reddetti
Duruşmada daha sonra tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Günay Çelik savunmasını yaptı. Diğer sanıklar gibi bilirkişi raporlarını eleştiren Çelik, iki bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin birbiriyle çeliştiğini savundu. Eski imalatların eksik incelendiği ve gaz ölçümünün yapılmadığı suçlamalarını reddeden Çelik, “Ocak içerisinde emniyetçiler de vardı sensörler de. Gaz ölçümünün olmadığına dair iddialar hayatın olağan akışına ters. Eski imalatların önünde sensörler vardı, emniyetçiler vardı. Daha önce kömür çıkartılan bölgelere kül veriyorduk” dedi.
Çelik, gaz maskelerine yönelik suçlamalar konusunda ise “Gaz maskelerinin bakımı belli periyotlarda yapılırdı. Bunu tekniker arkadaşımız yapardı. Zaten rutin olarak yapılırdı. Arızalı olanlar değiştirilirdi. Benim görevim maskelerin işçilerin üzerinde takılı olup olmadığına bakmaktı” diye konuştu.
Gazetemizin baskıya gittiği saatlerde duruşma sürüyordu.
***
Ailelere söz verilmedi
Sanık savunmaları sırasında aileler söz hakkı istedi, ancak Mahkeme Başkanı izin vermedi. Bunun üzerine bazı işçi yakınları sinir krizi geçirdi. Aileler, haklarındaki hiçbir iddiayı kabul etmeyerek beraatlerini isteyen sanıklara da tepki gösterdi. Sanıkların, madencilere iş güvenliği eğitimi verdiklerini tekrar etmeleri üzerine madenci aileleri, “3 günlük işçileri madenlere indirdiniz” diyerek tepkilerini dile getirdi.