Adını iyi taşıyan
bir insan tanımak
özel bir mutluluk
kaynağıdır, değil mi?
Tekin Sönmez gibi.
Dünyanın uygarlaşmasını
isteyenler için ‘tekin’dir,
buyurgan sömürgenler
içinse değil.

Tekin Sönmez
söndürülememiştir;
ışıldar, ışıldatır.
1970’lerde bir etkinlikte
yan yana oturmuştum,
“Şafağın Demircisi” adlı
şiir kitabını okumuşken;
bana Marx’ın “Maymun
anatomisinin anahtarı
insan anatomisindedir,”
sözünü alıntılamış, analiz
süreçlerine değinmişti.
Kırk beş yıl “geçivermiş”
TÜYAP’ta buluştuğumuzda.
Çeşitli türlerde yapıtlar
kazandıran bir dünyadaşımız.
İsveç PEN Onur Üyesi.
Kendi adına edebiyat ödülleri
sunuyor, destek amacıyla.
Verimlerde ortak payda
Türkçe titizliği, ufuk açma
donanım ve cesareti.
2016’da
Dr Kemal Ateş’e “Roman,
Deneme, Araştırma Ödülü,”
Prof. Dr Veysel Batmaz’a
“Deneme, İrdeleme, Araştırma
Ödülü” ve
Prof Dr Betül Çotuksöken’e
“Deneme, İrdeleme, Araştırma,
Çeviri Ödülü” sundu.
2017’de kültür çınarlarımızdan
Hayati Asılyazıcı’ya “Sahne
Sanatları, Dil, Eleştiri Ödülü,”
Kierkegaard’ın “İroni Kavramı”
yapıtını çeviren Sıla Okur’a
“Felsefe Çeviri, Dil Ödülü”
ve Cumhuriyet Kitap Eki
Editörü Turhan Günay’a
“Dil, Edebiyat Ödülü” ile
farkında olan tüm yurttaşlar
adına şükran ve saygı bellirtti,
destek oldu, güç verdi;
sağ ve örnek olsun.
Bu ödül sürecinde
jüri yerine danışmanlar var.
Tekin Sönmez Ödülleri
geriletilen Türkiye’de
bir direniş ve ileri hamle
örneği, kanımca.
“Sönmez Ödüller” de
denebilir mi?
Ne der/siniz?