Buradayız, seni kesinlikle bırakmıyoruz. O yüzden her zaman sonucumuz da sensin çocuk. Çünkü sonuç sensin

Sonuç = Çocuk

EZGİ ÇELİK / e.ezgicelik@gmail.com

Konu: Çocuk

Sebep: Çocuk

Sonuç: Çocuk

Sadece gideceği yere bakan, arkaya ise hiç dönüp bakmayan tek şey, çocuk. İlerlerken yolunda, adımı attığı yere bile bakmayan sadece isteğine ulaşmaya çalışan şey çocuk. Seslensen de duymayan, ‘arkasından’ koştuğun için bakmayan tek şey. Yakalanması en zor, sıkça da kaybedilen ‘an’ dediğimiz zamanda hep kalan şey, çocuk.

Senin haftana başlıyoruz çocuk! Doya doya kutlama yapman, kendini, senin bayramına hazırlık yapman için sarıp sarmalıyoruz.

Uzunca bir zamandır konumuz sensin çocuk. Seni anlamayan, anlamlandırmayan, kendini bile anlamayan bir yığınla senin adına uğraşmaktayız. Sen sadece gideceğin yere bakarsın ama tüm olup bitenleri de kafanın içine yazarsın. İşte değil bunu anlamak, bakıp da kafasını bulamadıklarımızla cebelleşiyoruz. Senin içine kazıdıkları bütün kara anıların hesabını sormak için uğraşıyoruz.

Sebebimiz sensin çocuk. Sen ileride de koşarken düşme diye seni sebep diye aldık, savaş açtık. Sen hayatına devam etmeye çalışırken, kafana kazıdıkları karalıklar seni gelip bulmasın diye elimizden geleni yapıyoruz. Zorlanıyoruz. Seninki senden bağımsız, sana bırakılan siyah anılar. Seni, bir daha bir daha işin içine katmadan onları temizlemek gerek. Elimizden geldiğince başarmayı diliyoruz. Ama biz zorlanıyoruz. Bizim karşımızdakiler kapkara çocuk. Onlar da tamamen siyah bir toz bulutunun içinde aslında bizim gibi çok zorlanmaktalar. Onları temizleyen olmamış çocuk. Değil uzak tutmak, her gelen onları biraz daha karanlığa sürüklemiş. Onlar senin gördüğün ışığı en son göreli çok zaman olmuş, unutmuş ve unutturulmuşlar. Bu karanlıkla taş tutmuşlar. Kaskatı bir duvarla çevrelenmiş, çelik zırhlar kuşanmışlar. Yıllar boyu süregelen ilgisizlik, sevgisizlik, şefkatsizlik ve nice can acıtıcı durumla, onlar da can acıtır hale gelmişler. İşte böyle bir hikâyede biz de zorlanıyoruz çocuk. Nereden tutsak, toparlasak, çözebilsek ve sonsuza kadar halletsek diye uğraşıyoruz. Ama bize güvenebilirsin, çünkü en büyük benzerliğimiz biz de senin gibi sadece gideceğimiz yere bakıyoruz. Senin aklından bunları silmekle, koruyup kollamakla ilgileniyoruz.

Zorlanıyoruz çocuk. Biz seni çok seviyoruz. Sevdiğimizin yüzüne onlar yerine biz bakamıyoruz. O yüzden biraz zorlanıyoruz. Sızlamayanlar adına, sırayla vicdan nöbetlerine yatıyoruz. Cezasız kalanlar için sıra bile bekleyemiyoruz, hep birlikte isyan ediyoruz. Bu hayata yeni karışacak duygularla, hayattan çoktan göçmüş sayılan duygusuzlar aynı medeniyette nasıl var olacak diye diye diye beynimizi yakıyoruz. Biz işte biraz zorlanıyoruz çocuk. Ama sakın dert etme, biz senin gibi, sadece hedefe kilitleniyoruz. Buradayız, seni kesinlikle bırakmıyoruz.

O yüzden her zaman sonucumuz da sensin çocuk. Çünkü sonuç sensin.

Bayramına en güzel hazırlıklarını yapmanı diler, bütün haftanı kutlamalar ve heyecanlı bir bekleyişle geçirmeni isteriz çocuk. 23 Nisan’ını şimdiden kutlar, hep senin gibi olmaya özendiğimizi belirtiriz. Çok kolay gelsin çocuk! Sevgiler!