Sonuç doğru, gidiş yolu sıkıntılı

Galatasaray, fikstürünün görece kolay olduğu haftalardaki en zor maçını, ilk 20 dakikadaki etkili oyunuyla kazandı ve liderliğini sürdürdü.

Fatih Terim geçtiğimiz sezonda 4-1 kaybettiği Alanyaspor maçıyla başlayan, Akdeniz ekibine karşı 3 maçtır devam eden mağlubiyet serisi sonrası ufak bir strateji değişikliğine gitti bu akşam. Çağdaş Atan’ın takımının top kendisine bırakıldığında sıkıntılar yaşayan bir takım olduğu ve bazı bölümlerde topa yüzde 80 oranında sahip olduğu maçlarda dahi sahadan mağlubiyetle ayrıldığını gören Terim, bir an önce öne geçip maçın hikayesini benzer şekilde yazmaya kararlıydı. Mostafa Mohamed ve Onyekuru’nun ani baskınlarının sonuç vermemesinin ardından Yedlin’in müthiş bir oyun görüşü ile Emre Kılınç’ı kaçırması sarı-kırmızılıların maçı istediği noktaya getirmesini de sağladı. İlk 20 dakika Alanyaspor’un sol kanatının açıklar verdiği ve sık sık Ömer Bayram ile Onyekuru’nun arasına giren Emre Kılınç’ın da desteği ile pozisyonlar yaratılabileceğinin mesajını da vermişti, fakat devrenin son bölümünde Galatasaray bu kanalı neredese ise hiç kullanamadı. Bunun doğal sonucu olarak Mostafa Mohamed’in topla buluştuğu noktalar rakip alanın ortası değil, orta saha ve hatta kendi sahası olunca Alanyaspor, oyunu kurduğu noktaları da, topu kaptırsa dahi kendisine tehlike yaratmayacak metrelere taşıdı. Buna rağmen bu sıkışmış oyun, yazının başında bahsettiğimiz gibi, Alanyaspor’un sevdiği bir oyun değildi ve devreyi gol bulamadan kapatmak zorunda kaldılar.

İkinci yarıda olup biteni de çok büyük bir şaşkınlıkla karşılamamak lazım. Muhtemelen bu akşam televizyonlarda ya da sosyal medyada “Galatasaray böyle oynamaz” diyecek bazı insanlar göreceksiniz, fakat Galatasaray “öyle” oynamaya çalıştığında, açık alanda onları yakalayan Alanyaspor’un neler yaptığını herkes hatırlayacaktır. İkinci yarıdaki futbolu bir felsefe olarak eleştirmek yanlış, fakat Galatasaray orta sahasının, farkı artıracak pozisyonları hazırlayamamasını, maçın son 15 dakikasında Tzavellas’ın rakip yarı sahanın ilk metrelerinden oyun kurduğu Alanyaspor’u gafil avlayacak tek bir fırsatı bile elde edememesini savunmak pek mümkün değil. Fatih Terim maçı koparmak için son bölümde Taylan yerine Belhanda tercihini kullanabilir, savunma tarafı pek de zayıf olmayan oyuncudan Kerem veya Mohamed’i kaçıracak birkaç pas bekleyebilirdi, ama o Alanya’ya üst üste 4. mağlubiyeti almama hakkını kullandı. Belki de Faslı oyuncunun, bu tür maçlarda kendi sahasında kaptırdığı toplardan çekindi ve bu yüzden Salih Uçan’ı istiyor.Takımı Fenerbahçe maçından sonra bir başka kritik deplasmanın ikinci yarısını tamamen kendi sahasında kabul etti ve bu onun sevdiği bir oyun stili değil.

Yazı boyunca değinmedik, zira bu bir Süper Lig klişesi oldu, Fernando Muslera bildiğimiz gibi desek, kendi standartının ne kadar yüksek olduğunu konusunda yeteri kadar bilgi verecektir.