2014’te gerçekleşen ve 301 madencinin yaşamını yitirmesine neden olan Soma maden katlimına ilişkin görülen dava, Yargıtay’ın 4 sanık yönünden verdiği bozma kararı ardından bugün yeniden başladı. Sanıklar, Yargıtay’ın verdiği karar üzerine daha önce ceza aldıkları “olası kastla insan öldürme” suçu yerine daha az cezaya neden olacak şekilde, “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan hâkim karşısına çıktı. Duruşma 24 Mayıs’a ertelendi.

Sorumluların daha az ceza almasını sağlayacak bozma kararı ardından Soma davası yeniden başladı

Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamı, 13 Mayıs 2014’te yaşanan ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı’na ilişkin davada yargılama yeniden başladı. “Olası kastla insan öldürme” suçundan ceza alan sanıklar hakkında Yargıtay 12. Ceza Dairesinin "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan ceza verilmesini istemesi üzerine bugün 4 sanık yeniden hakim karşısına çıktı.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan isimler; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı sanık Can Gürkan ile Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 3 üyesinin değişmesinin ardından sanıklar “olası kasıtla ölüme neden olma' suçundan ceza verilmesi” yönündeki karar bozularak, sanıklara daha az ceza verilmesine neden olacak olan 'bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan ceza istenmişti. Duruşma bu kez 24 Mayıs’a ertelendi.

Aileler yeniden başlayan yargılamanın öncesinde duruşmanın görüleceği salonun önüne kadar 301 maden işçisinin isminin yazılı olduğu pankartla, “Somayı unutma unutturma”, “301’in hesabı sorulacak”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla yürüyüş düzenledi.

Davayı SOL Parti, Emek Partisi, Sosyal Haklar Derneği gibi birçok kurumun yanı sıra milletekilleri de takip etti.

sorumlularin-daha-az-ceza-almasini-saglayacak-bozma-karari-ardindan-soma-davasi-yeniden-goruluyor-864121-1.

‘CANLARIMIZI ALANLAR ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYA SALLAYA GEZİYOR’

Babası Erdoğan Köse’yi kaybeden Berkan Köse, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tam 7 yıl oldu, 301 canımızı yitireli. Maden katliamında ihmal yüzünden, patronun daha fazla kar hırsı yüzünden can verdi 301 maden emekçisi. Patronlar, bu katliamın gerçek sorumlularıdır ve yargılanmalıdır. Yargıtay’ın verdiği karar bir kez daha bizi derinden yaraladı. Canlarımızı alanlar ellerini kollarını sallaya sallaya geziyor. Bunun adı adalet değil bunun adı sosyal cinayet düzenidir. Ne olursa olsun adalet sağlanana kadar buradayız.”

Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, katliamın üzerinden geçen 7 yıla rağmen acılarının ilk günkü kadar taze olduğunu söyledi. Çolak, “Tekmelediniz, sonra ise seçim yatırımı yapmak için bir özür dilettirdiniz. O tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan kuru bir özür müydü? Mahkeme salonlarında verdiğiniz kararlarla, HSK önüne evlatlarımızın toprağını götürürken bizlere biber gazı sıkarak yüreklerimize o tekmeyi her gün attınız. Avukatlarımıza şiddet gösterilmesine göz yumarak, dava karar aşamasına gelmişken, hakimi değiştirerek tekmelediniz. 'İnfaz yasası' adı altında 6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Evlatlarımızın katillerini çıkararak attınız her gün o tekmeyi” diye konuştu.

Açıklama ardından aileler duruşmanın görüleceği salona geçti. Yoğun güvenlik önlemleri altında aileler duruşma salonuna alınırken, gazetecilerin telefonları kapatıldı.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile baş mühendisler Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç SEGBİS ile katıldı.

Mahkeme başkanı, duruşma geçmişini okuduktan sonra, madencilerin avukatları sanıkların SEGBİS ile bağlanmasına tepki gösterdi. İşçilerin aileleri de bu karara alkışla tepki gösterirken, salonda kısa süreli gerginlik yaşandı.

GÜRKAN’IN KONUŞMASINA TEPKİ

İlk sözü Can Gürkan'a verilmesinin ardından Gürkan, “Aradan geçen 7 yılda biz de aileler gibi tarifsiz üzüntüler yaşıyoruz. Geçmiş celselerde uzun uzun savunmalar yapmıştım. Beraatımı istiyorum” dedi.

Gürkan'ın konuşması sırasında izleyiciler bir de daha tepki gösterdi ve salonda sözlü gerginlik yaşandı. Gürkan'ın avukatları da müvekkillerinin beraatını talep etti.

Gürkan konuşmaya başladığında aileler, mahkeme heyetine ve sanığa tepki gösterdi. “Sanıklar buraya getirilmeli, içimiz yanıyor. Sizin tarafsızlığınızdan şüphe duyuyoruz. Bizim çocuklarımız toprak altına girdi, sizin vicdanınız rahat mı” diyen aileler, "İnsan gibi bir karar vermiş olsaydınız şu an bunları tartışmayacaktık” ifadelerini dile getirdi.

Bir kayıp yakını da alçıda sarılı elini göstererek, “Ben bu halimle buraya gelebiliyorsam 301 işçinin katilleri de buraya gelebilirlerdi” dedi.

CHP’Lİ ÖZEL’DEN 3 HÂKİME DAİR İDDİA

Mahkemeye verilen ara sırasında davayı takip eden milletvekilleri açıklamalarda bulundu.

Manisa Milletvekili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yargıtay 12. Dairesi'nin aldığı karara tepki göstererek, daha önceki yılarda olduğu gibi Soma davasında yine siyasi baskının olduğunu söyledi.

Dosya üzerinde Yargıtay aşamasında yaşanan gelişmelere dikkat çeken Özel, “5-0 karar veren üyelerden 3'ü değiştirilip yerine bir tanesi Kenan İpek, yani daha önce Adalet bakanlığı müsteşarlığı da yapan ve Adalet Bakanlığı'nda belli bir süre görev yapan son derece siyasi kişilik olan bir kişi. Ayrıca iki tane de uzun süredir yargılama yapmayan bürokrasiden gelen hâkimler getirildi. Bu üçünün kararıyla kendi kararları 3'e 2 bozduruldu. Buraya tekrar yollandı. Basit suçlardan ufak ihmallerle bu işi halledin diye” dedi.

sorumlularin-daha-az-ceza-almasini-saglayacak-bozma-karari-ardindan-soma-davasi-yeniden-goruluyor-864122-1.

Fotoğraf: Sosyal Haklar Derneği

CHP'li Özel konuşmasının ikinci kısmında, Soma Davasının yeniden görülmesini sağlayan Yargıtay'ın değişen 3 üyesi hakkında iddialarda bulundu. Konuşmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenen CHP'li Özel şu ifadelere yer verdi:

“İddia o dur ki, Yargıtay'daki 5 hâkimden yeni gelen ve bu anne ile babaları yeniden ağlatan 3 hâkimin Soma A.Ş.'nin İstanbul'da İstinye Park'ı yakınlarındaki dev gökdelenine son zamanlarda çıktıkları iddia edilir. MOBESE kameralarını ve o binanın kameralarını geriye dönük 6 ay geriye dönük inceleyecek bir baba yiğit var mıdır? O binadaki mülkiyet değişimlerini, hani yazılı bildiri yapan amiralleri annelerine, babalarına ve kuzenlerine kadar araştıran sabaha kadar Süleyman Soylu hangi partiye ait diye, o binada yeni mülk edinmiş kişileri birinci, ikinci, üçüncü derece akrabalıklarla araştırıp da o kararı değiştirenleri araştırabilecek midir?

CHP'Lİ TANRIKULU; REZALET VE KEPAZELİK YAŞANMIŞTIR

Davayı CHP'li Özel ile birlikte takip eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Yargıtay'ın bozma kararını ‘rezillik ve kepazelik' olarak niteleyerek, “Tecrübeli bir hukukçuyum ve baro başkanlığı yaptım. Türkiye yargı tarihini iyi bilirim. Ama böyle bir rezaletle Türkiye yargısı karşılaşmamıştır. Yani bir dairenin kompozisyonu değiştirilerek o dairenin kararını kaldırıldığı bir kararın verildiği başka bir ortam yoktur. Yargıtay'da dosyanın 4 ay kadar savcılar tarafından tutulduğu ve mahkemesine gönderilmediği başka bir ortam yoktur. Çok göz önünde rezalet ve kepazelik yaşanmıştır. Biz balık hafızalı değiliz. O 3 savcıyı da biliyoruz. Zamanı geldiğinde hukuk kuralları içinde ve adil bir biçimde hesaplarını soracağız” diye konuştu.

HDP’Lİ KEMALBAY: CEZASIZLIK DEVAM EDİYOR

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da “İşçi cinayetleri bugüne kadar cezasızlıkla karşılandığı gibi bugün de devam ediyor. Siyaset bu duruşmanın üzerinde bir gölge olarak düşmüştür. Patron başta olmak üzere bu katliamın bütün aşamalarını hazırlayanlar bu cinayete neden olanlar sokakta dolaşırken bu davadaki hukuki mücadelede olan avukatlar zindanda. Olası kastla bir cinayet işlendiğine dair kararın ortadan kaldırılması Yargıtay içerisine müdahale edilmesi, aleni bir şekilde katliamın davasına müdahale edildiğini gösterir niteliktedir” dedi.

“Sermaye sınıfı hukuksuzca, işçilerin hayatı pahasına sömürü düzeni sürsün diye dava devam ediyor” diyerek sözlerini sürdüren Kemalbay, tüm kamuoyunu davanın takibi için çağrı yaptı.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de, “Burada bir dava görülmüyor, buna dava diyemeyiz. Daha çok kâr etmemiz için işçileri öldürürüz diyenlerin bu kararlarına kılıf uydurma oyunudur. 301 insan burada katledildi. Gözümüzün içine baka baka, acılarımızın üzerine basa basa bundan sonra da aynı şeyi yapacağız diyorlar. Tüm kamuoyuna sesleniyoruz bu dava hepimizin davasıdır emeğiyle çalışanların katledildiği bir davadır. Buna her birimizin destek olması gerek” diye konuştu.

“EŞİMİN GÖZLERİ AÇIK GİTTİ”

Duruşmanın ikinci oturumunda avukat beyanları ardından salonda bulunan şehit madenci ailelerine söz verildi.

Söz alan maden faciasında oğlunu kaybeden İsmail Çolak, 7 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini belirterek “ 7 yıldır verdiğimiz adalet mücadelesinin son anları tiyatrodan ibaret. Çünkü siz adaleti göçük altında bıraktınız. Burada çocuklar bayramlarda mezarlara sarılarak bayram geçiriyor. Bugün veya yarın kararı verirken elinizi vicdanınıza koyun. Adaletle karar verin. 301 madencinin katillerinin bir kısmını siz, bir kısmını İzmir Bölge mahkemesi, bir kısmını Yargıtay bıraktı” diye konuştu.

Maden faciasında eşini kaybeden Naciye Kaya ise, “Benim eşim son 3 ay sürekli gazdan zehirlenip geliyordu. ‘Kömürü elimize alamıyorduk, yanıyordu’ diyordu. Başımıza bir iş gelecek diyordu. Amirlere söylediklerinde ‘çantanızı alın gidin’ dediler. Eşimin gözü açık gitti, gözleri kapanmıyordu. Kendi adaletimizi kendimiz mi sağlayalım? Benim çocuklarım 7 yıldır babasız, yanıyoruz. Adalet sağlanmadığı sürece de bu ateş sönmeyecek” şeklinde konuşarak tepkisini dile getirdi.

Eşini kaybeden Gülten Kavas da, “Yangın varken, gaz varken bunlar neden işçi aldılar? Neden hakimi değiştirdiler? 7 yıldır bu adliye sarayı hayatım oldu. Neden bizim avukatlarımız bizi savunurken dört yıldır içerde yatıyor? Bu katiller serbestken onlar neden içerde?” diyerek tepki gösterdi.

ARA KARAR

Mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıkların duruşmaya getirilmesi talebinin reddine, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt yönünden vareste tutulma taleplerinin kabulüne, Can Gürkan yönünden reddi ile bir sonraki duruşmada SEGBİS ile hazır edilmesine, mütalaaya karşı önümüzdeki celseye kadar taraflara ayrı ayrı süre verilmesine, Haluk Evinç'in acil durum sorumluluğunun bulunup bulunmadığı konusunda beyanlarının alınması için talimat yazılmasına ve duruşmanın 24 Mayıs 2021 Saat: 09.00'a ertelenmesine karar verildi.


NE OLMUŞTU?

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın ardından yürütülen adli süreçte mahkeme heyeti, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da bulunduğu tutuklu 5 sanık için 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar, 9 tutuksuz sanık için de 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezaları verdi. Şirketin patronu Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.

Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, ‘olası kastla insan öldürme’ suçundan ceza alan Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan cezalandırılmalarını istedi.