Maraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya’daki eğitim bugün kademeli olarak başladı. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, eğitim hakkının karşılanmasında sorunlar yaşandığını belirterek plansızlığa tepki gösterdi.

Sorun yumağına rağmen ders başı
Malatya’da güçlendirme çalışması yapılan okullar da depremde hasar almıştı. (Fotoğraf: DHA)

İlayda KAYA

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, depremlerinin ardından büyük yıkıma neden olduğu 4 kentte okulların kademeli olarak açılacağını duyurdu. Maraş’ın Andırın ve Ekinözü; Adıyaman’ın Kahta, Gerger, Sincik, Samsat, Çelikhan; Hatay’da Yayladağı, Altınözü, Erzin, Reyhanlı, Payas, Dörtyol, Arsuz; Malatya’nın da Arapgir, Arguvan, Kale, Pütürge, Doğanyol, Yazıhan, Darende ve Hekimhan ilçelerindeki okulların bugün açıldı. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, öğretmenlerin ve öğrencilerin barınma başta olmak üzere tüm sorunlarına çözüm bulunması yönünde çağrı yaptı.

BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kurul şu ifadeleri kullandı: “Hatay’da 8, Malatya’da 5, Adıyaman’da 4, Maraş’ta ise 9 ilçede okullar açılmadı. Bunun nedenleri, sağlam okul binalarının olmaması mı, çadır ve konteyner okulların yaşama geçirilememesi mi, yoksa açlık, susuzluk, barınma sorunu gibi temel yaşam ekonomilerinin karşılanamaması ile mi ilgilidir? MEB’den bu kayıtları ve raporları eğitim kamuoyu ile paylaşmasını talep ediyoruz. 10 ilde ve Elazığ’da okullarda devam zorunluluğu aranmamaktadır. Bu da eklendiğinde, deprem bölgelerinde eğitim hakkının karşılanmasında çok ciddi sorunların olduğu ortadadır. Deprem bölgesinden 3 milyon 657 bin öğrencinin, sadece 250 bin 686’sı diğer illere nakillerini aldırmış. Bu verilere baktığımızda, pek çok ilçede ve mahallede eğitimin durumunun vahim olduğunu görüyoruz. Sadece fiziksel yapılar değil, eğitim sistemi de büyük ölçüde enkaz altında kaldı."

Öğretmenlerin ve öğrencilerin barınma başta olmak üzere birçok sorunla uğraştığını söyleyen Kurul, “‘Geçici barınma’ konteyner ve prefabrik kentler oluşturularak yapılmalı. Depremin yoğun bir yıkım ve hasar meydana getirdiği dikkate alındığında MEB, evsiz kalan öğretmenlerin ve öğrencilerin deprem bölgesinde yaşamaya nasıl devam edecekleri ve eğitim hakkını nasıl kullanacakları sorununun nasıl çözüleceğine ilişkin ortaya somut bir planlama koymalı. Deprem bölgesinde öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin, en temel ihtiyaçlarının acilen karşılanması gerekmektedir” dedi.

Nejla Kurul yetkililere seslenerek şu soruları yöneltti:

•İlçelerde okulların açılması barınma, ulaşım, okul binalarının hazırlanması gibi hangi temel hazırlıkların sonucunda mümkün oldu?

•Bu ilçelerde sağlam raporu alan okulların sayısı kaç?

•Kaç okulda ikili öğretime geçildi?

•Okulların açıldığı ilçelerde eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin barınma, temiz su, güvenli gıda gereksinmeleri karşılandı mı?

***

BARINMA EN BÜYÜK SORUN

Hatay’daki Altınözü Tepehan Ortaokulu’nda İngilizce öğretmenliği yapan Ender Yarıkkaya da, depremden sonraki ilk eğitim-öğretim dönemine ilişkin şunları anlattı: “Benim okulum, köy okulu. Köyde evlerin çoğu hasarlı. Onlar da sürekli çadırlarda kalıyor. Eğitim adına pek bir şey olmadı. Haftada 35 saat ama öğretmen ihtiyacımız var. Muhtemelen ücretli öğretmenler, gönüllü öğretmenler sayesinde bir şekilde ilerleteceğiz. Öğretmenlerin, şu anda hepsinin evi yıkılmış. Bir konaklama, bir barınma ihtiyaçları var.” Aynı okulda ders veren Ahmet Uygun ise “İrtibat hâlinde olduğum öğrencilerden birçoğu şehir dışında olduğunu, burada olan öğrenciler de okul açılsa bile velilerin göndermeyeceğini söyledi” diye konuştu.

***

ÖNCE KRİZİ YÖNETSİNLER

Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş da “Okulların durumu, eğitim emekçilerinin kaçının vefat ettiği, kaçının tedavisinin devam ettiği, kaçının il dışında olduğu, bölgede kalan öğrenci sayısı, kaç öğretmenin evinin hasarlı olduğu, konteyner, prefabrik ve çadır olarak yapılan derslik sayısı açıklanmadı. Eğitim emekçilerinin barınma, ulaşım, beslenme ve temiz su ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı ile ilgili sorunların nasıl giderileceğinin bilgisi de verilmedi. Eğitim emekçilerinin kaldıkları evlerinin büyük bir bölümünün hasarlı olduğu düşünüldüğünde ulaşım ve barınma büyük bir sorun olarak durmakta. Yetkililer algıyı değil krizi yönetsinler” dedi.