HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ’ın yeniden tutuklanmalarının üzerinden bir yıl geçmesine karşın henüz iddianame hazırlanmadı. Avukat Karaman,“Ortada soruşturma yok, iddianame de olamaz” dedi

Soruşturma da iddianame de yok

Eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş yeniden tutuklanmalarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz iddianame hazırlanmadı. Avukat Mahsuni Karaman, “Ortada bir soruşturma yok. Olmayan soruşturmanın iddianamesi de olamaz” dedi.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Karaman, Demirtaş’ın “rehin” olarak tutulması için her türlü hukuksuzluğun mubah görüldüğünü, Demirtaş için “emirle verilmiş bir hürriyeti tahdit” uygulandığını savundu.

Karaman, Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında yargısal bir karar verilmediğini söyleyerek, “Dolayısıyla olağan bir usul beklentisi içine girip iddianame düzenlenmesini beklemek saflık olur. Kaldı ki, neyin, hangi suçun iddianamesini düzenleyecekler? Soruşturmanın 6-8 Ekim ile ilgili olduğunu biliyoruz değil mi? İyi de 6-8 Ekim’le ilgili dava zaten var ve Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Dolayısıyla düzenleyecekleri iddianamenin de boş ve mükerrer bir iddianame olduğunu kendileri de çok iyi biliyor. Böyle bir iddianame ile dava açılması halinde, aynı konuda devam eden dava ile birleşecek ve Demirtaş’ın tahliye olacağını bildikleri için süreci uzatmaya çalışıyorlar. Ortada bir soruşturma yok. Olmayan soruşturmanın iddianamesi de olamaz” diye belirtti.


İLK TUTUKLAMANIN DEVAMI

Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “18 Eylül 2019’da aynı dosyada Büyük Daire’de duruşma yapıldı. Çok yakın zamanda kararın açıklanmasını bekliyoruz. Tabi kararın, önceki karardan daha sert tespit ve ihlaller içermesi gerekiyor. Zira Büyük Daire duruşmasından hemen önce Demirtaş’ın dosya üzerinden tahliye edilmesi, duruşmadan hemen sonra ise az önce ifade ettiğim şekilde farklı ve uyduruk bir soruşturmadan tutuklanmasının Büyük Daire yargıçlarınca da dikkate alınacağını düşünüyoruz. Emir-talimat ilişkisi içinde, AİHM’den çıkacak kararı etkilemeye yönelik olarak iç hukukta yapılan tüm bu manevraların Büyük Dairece gözetileceğini ve ikinci tutukluluğunun da aynı konseptin halkası, ilk tutuklamanın devamı olduğunu tespit edeceğini umuyoruz.”