Sosyal medya, insanların kendilerini oldukları gibi değil, olmak istedikleri gibi yansıttıkları bir mecra haline geldi. Durum böyle olunca insanlarda muhteşem kusursuz görüntülere ulaşma isteği doğmaya başladı. Öyle ki sosyal medyanın hayata tam anlamıyla yön vermeye başladığı şu son yıllarda estetik ameliyatların sayısı neredeyse iki katı kadar arttı. • Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin resmi sağlık dergisi […]

Sosyal medya estetiği etkiliyor

Sosyal medya, insanların kendilerini oldukları gibi değil, olmak istedikleri gibi yansıttıkları bir mecra haline geldi. Durum böyle olunca insanlarda muhteşem kusursuz görüntülere ulaşma isteği doğmaya başladı. Öyle ki sosyal medyanın hayata tam anlamıyla yön vermeye başladığı şu son yıllarda estetik ameliyatların sayısı neredeyse iki katı kadar arttı.

• Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin resmi sağlık dergisi Plastic and Reconstructive Surgery’de yayımlanan rapora göre, 2017’de ABD’de 13 ila 19 yaşlarındaki 229 bin kişi estetik ameliyat yaptırdı. Ameliyatlarda 2016’ya göre yüzde 11’lik artış kaydedildiği aktarılan raporda, operasyonlar için harcanan toplam miktarın 6,5 milyar dolardan fazla olduğu kaydedildi. Raporda, sosyal medyayı daha fazla kullanan gençler arasında estetik ameliyatların arttığı kaydedildi.

• Uluslararası Plastik Cerrahi Derneği verilerine göre Türkiye’de ise 2017 yılında 300 bine yakın estetik ameliyat yapıldı. Ancak bu rakam sadece ameliyatları kapsıyor. Ameliyatsız uygulamalar dâhil edildiğinde ortaya çok ciddi bir tablo çıkıyor.

Temelde özgüven eksikliği var

Uzman Klinik Psikolog Didem Üngör Dörtkol, güzellik sektörünün sosyal medya gibi iletişim kanallarını kullanarak insanları etkilemeye çalıştığını kaydetti.

İnsanların, güzellik ve estetik kıskacı altında farkında olmadan tüketim nesnelerine dönüştürüldüğünün altını çizen Dörtkol, estetiğe yoğun talep gösterilmesini şu sözlerle anlattı:

“Temelde elbette ki özgüven eksikliği yer alıyor. Kişi kendini sever, kendine saygı duyar ve kendini olduğu gibi kabul ederse mutluluğa ulaşır. Aksi takdirde özgüvenini yitirir ve eksikler görmeye başlar. Çocukluk deneyimleri, yetiştirilme tarzı, model alma kişinin özgüveninin ne şekilde ortaya çıkarıp yaşayacağı üzerinde etkili olmakta. Yetersizlik ve değersizlik inançları ile beslenmiş bir kişinin benlik saygısında ve sevgisinde düşüklüğün olması kaçınılmaz. Bu da kişinin kendini diğerleri ile kıyaslamasına sebep olur ki, sonunda kıskançlık duygusunu doğurur. Aynı zamanda kişinin kaygılı bir yapıya sahip olması da aynada kendini eksikler filtresinden görmesine sebep olur. Kaygılı insan eksikliklere odaklanmaya daha çok yatkın, çevresinden duyacağı olumsuz değerlendirmelere karşı ise daha açık olur.”

Dörtkol, estetik operasyonlar öncesinde kişinin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi söyleyerek konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Yapılacak uygulamanın tıbbi ve fiziki gerekliliğinin ardından psikolojik olarak ne kadar önemli olduğu araştırılmalı. Jer operasyonun öncesinde psikolojik değerlendirme de zorunlu hale getirilmeli. Gerekirse psikolojik destek alınıp süreç tamamlandıktan sonra operasyonun gerekliliği tekrar görüşülmeli.”