Sosyal hizmetler eğitiminde açıköğretimde okuyanlar örgündekilerden daha fazla. Uygulamalı derslerin fazlasıyla önemli olduğu bölüm için açıköğretimde bu durum oldukça eksik. SHUDER Genel Başkan Yardımcısı Yüksel ‘Açıköğretime yeni öğrenci alınmasın’ diyor.

Sosyal olmayan sosyal hizmetler uzmanı eğitimi

Mustafa KÖMÜŞ

YÖK’ün plansız şekilde izin verdiği veya açtığı açıköğretim kurumları örgünün yerini alıyor. Bunlardan biri de sosyal hizmetler bölümünün 4 yıllık programları. Açıköğretim okuyan öğrencinin örgünden daha fazla olduğu sosyal hizmetler bölümü için uzun süredir itirazlar dile getiriliyor. Özellikle Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği üzerinden seslerini duyurmaya çalışan yurttaşlar açıköğretime yeni öğrenci alınmasını istemiyor.

Sosyal hizmetler bölümünün örgün ve açıköğretimle ilgili dikkat çeken detayları şunlar:

ÖĞRENCİ SAYILARI

Açıköğretim, uzmanlar tarafından örgünü desteklemesi gereken bir yaygın eğitim türü olarak değerlendiriliyor. Fakat birçok bölümde açıköğretim okuyan öğrencilerin sayıları örgünde okuyanlara çok yakın veya geçmiş durumda. Açıköğretimde şu anda okuyan öğrenci sayısı 13 bin 612’yken örgünde okuyan öğrenci sayısı ise 11 bin 743. Açıköğretimde yaklaşık 2 bin daha fazla öğrenci okuyor.

UYGULAMALI DERSLER

Uzmanların verdiği bilgiye göre sosyal hizmet eğitiminin 3’te 1’i uygulamalı derslerden oluşuyor. Örgünde bu uygulamalı derslerin öğrenci öğretmen etkileşiminde de ciddi bir katkısı oluyor. Açıköğretimde bu durum oldukça eksik. Sadece zorunlu staj uygulamaları bulunuyor. Bu zorunlu staj uygulamalarının önemli bir kısmı da yapılmış gibi gösteriliyor.

SINAV SİSTEMLERİ

Örgünde uygulamalı derslerin sınavları da benzer şekilde uygulamalı oluyor ancak açıköğretimde bu durum da geçerli değil. Kazanımlar çoktan seçmeli sorularla ölçülüyor. Çoktan seçmeli soruların uygulamalı derslerin ölçümünde yetersiz kaldığı da dile getirilen itirazlar arasında.

ÇALIŞMA ALANLARI

Sosyal hizmet alanında çalışan insanların muhatap olduğu kişiler genelde dezavantajlı gruplar oluyor. Hak temelli ve insan odaklı bir meslek olan sosyal hizmetçiler kırılgan ve ezilebilir gruplar ile çalışır. Sosyal hizmet mesleğinin kendine özgü mesleki müdahale yöntem ve teknikleri bulunuyor. Bu yetkinlik ancak teorik bilginin uygulamaya aktarılması ile kazanılabiliyor.

‘YENİ ÖĞRENCİ ALINMASIN'

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) Başkan Yardımcısı Fatma Tokmak Yüksel konuyla ilgili şunları söyledi:

“Tıp, hemşirelik, psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik yardım edici mesleklerdir. Diğer yardım edici mesleklerde olduğu gibi sosyal hizmet eğitimi de salt kitaptan, hazır ders notlarından bilgi edinme çabası değildir. Mesleği icra edecek sosyal hizmet uzmanı adaylarının şiddete maruz kalan kadınlar, ihmal – istismara uğrayan çocuklar, engelliler, yaşlılar, yoksullar, bağımlılar, göçmen ve sığınmacılar gibi birçok savunmasız / incinebilir kişi ve grupla çalışabilmek için gerekli beceri ve değer temeline sahip olmaları gerekir. Kendine özgü yapısı gereği sosyal hizmet eğitimi açıktan ya da uzaktan eğitimle verilebilecek bir eğitim değildir. Sonuç olarak zaten çok sayıda örgün eğitim kurumlarından mezun sosyal hizmet uzmanlarının istihdam olanakları kısıtlı iken sosyal hizmet eğitim standartlarına uymayan açık ve uzaktan eğitim uygulamalarına karşı olduğumuzu kesin bir dille belirtiyor, mevcut sosyal hizmet açıköğretim lisans programlarına yeni öğrenci alınmamasını talep ediyoruz.”