Haftanın oyuncusu Rize deplasmanında sezonun ilk üçlemesini yapan Moussa Sow oldu. İngilizler sağ ayak, sol ayak ve kafa vuruşuyla yapılan üçlemeye “perfect hat-trick” diyorlar. Haftanın takımı zorlu geçeceği düşünülen Rize deplasmanından güle oynaya dönen Fenerbahçe olurken, haftanın teknik direktörü ise son dört maçının dördünü de kazanan Antalyaspor’un teknik direktörü Rıza Çalımbay oldu. 12. haftanın en güzel gollerini ise Moussa Sow (ikinci golü) ve Cengiz Ünder kaydetti.
Ligin çaylak takımı Alanyaspor Hüseyin Kalpar’ın oyunu güzelleştiren felsefesiyle sempati toplarken, puan toplamakta aynı başarıyı gösteremiyordu. İlk defa kötü oynamasına rağmen haftayı galibiyetle kapadı. Maçın sonucu aksini işaret ediyor olsa da Kayserispor iyi oynayan taraftı. Bu sezon Süper Lig’de düdük çalmaya başlayan yeni jenerasyon hakemlerden Ümit Öztürk’ün istikrarsız kararlarıyla maçın skoruna etki ettiğini de söylemek gerekiyor. Genç hakemin de bu maçtan dersler çıkarması gerekiyor.

Bursaspor’u ağırlayan Galatasaray maça kötü başlamasına rağmen ilk yarım saatin ardından toparlandı ve geriden gelerek kazanmayı başardı. Galatasaray’ın suskunları Sneijder ve Eren Derdiyok’un attıkları goller hem üç puanı getirdi hem de Riekerink’in görev süresini uzattı. Ancak kredisini sezonun başlarında harcayan Galatasaraylı futbolcuların artık kaybetme lüksü yok. Maça iyi başlayıp öne de geçen Bursaspor beraberlik sayısından sonra Galatasaray’a direnemedi ve beşinci sıraya geriledi. Timsah, Konya galibiyetinin ardından oynadığı üç maçı da kazanamadı.

Son dört haftadan sadece iki puan çıkarabilen Karabük kötü gidişe evinde Gaziantep’i yenerek son verdi. Igor Tudor yönetiminde direk oyunu başarıyla icra eden Karabük’e bu galibiyette rakibin maçın büyük bölümünü 10 kişi oynaması da yardımcı oldu. Gaziantep cephesi maç sonrası maçın hakeminden şikâyetçiydi. Futbolumuzun kronik sorunu hatayı hakemlere yükleyip asıl sorunları gözden kaçırmak. İsmail Kartal’ın da hakem hatalarını eleştirmek yerine takımının hatalarına odaklanmasında fayda var. Zira düşme hattına yanaşmış durumdalar.

Ligin en az gol atan takımı Akhisar maçın başında Sissoko’nun adeta şapkasından tavşan çıkartırcasına attığı golle öne geçip geri kalan dakikalarda skoru korumayı başardı. Tolunay Kafkas göreve geldikten sonra oynadığı 10 maçtan Başakşehir ve Fenerbahçe maçları dışındaki 8 tanesinin iddia deyimiyle “alt” bitmesi Akhisar’ın bu seneki felsefesinin öncelikle oyunu kitlemek olduğunun göstergesi. Süper Lig’e çıktığından beri sempati şampiyonu olan Kuzey Ege’nin kasaba takımı bu özelliğini kaybetmeye devam ediyor. Kemal Özdeş’in göreve gelmesinin ardından en kötü futbolunu oynayan Kasımpaşa haftayı puansız kapattı.

Rıza Çalımbay göreve geldiğinde henüz galibiyeti olmayan Antalya kazanmaya ve yükselmeye devam ediyor. Sakatlığını atlatan Eto’o’nun da maçın son bölümünde süre alması Başakşehir deplasmanı öncesi sevindirici. Yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekir. Her ne kadar ligin dibinde yer alıyor olsa da Adanaspor’un oynadığı oyun daha üst sıraları hak ediyor. Belki de Engin İpekoğlu’nun ahı tutmuştur. Adanaspor’u 1. Lig’in dibinden alıp Süper Lig’e çıkaran teknik adamın görevine ligin başlamasına bir gün kala son verilmiş ve eski milli kaleci teknik direktörlük kariyerinin ilk Süper Lig maçına çıkamamıştı.
Beşiktaş ve Başakşehir’in Dolmabahçe’deki randevusunun kazananı Galatasaray ve Fenerbahçe oldu. Hafta için Şampiyonlar Ligi maçında Benfica karşısında 3-0’dan geri dönerek yenilmezlik ünvanını koruyan Beşiktaş, Avrupa yorgunluğuna, Başakşehir karşısında da yenik duruma düşmesine rağmen skoru eşitlemeyi başardı. Niçin lider olduğunu gösterircesine oynayan Başakşehir galibiyeti kaçıran taraftı. Emre Belözoğlu erkenden sakatlanmamış olsa, onun tecrübesi ve kazanma alışkanlığı sayesinde Beşiktaş’ı Vodafone Arena’da ilk mağlup eden takım olabilirlerdi. Yine de 12 haftanın sonunda geçen sezon Beşiktaş’ı şampiyon yapan performansın bir puan önündeler.

Trabzonspor’un gol atamama dolayısıyla da kazanamama sorunu devam ediyor. Uğur Çiftçi’nin oyundan atılmasının ardından dengesi bozulan rakibine ilk yarının son bölümünde kurduğu baskıyı skorborda yansıtamıyorlarsa çözüm ara transfer dönemini işaret ediyor. Gençlerbirliği büyük bölümünü 10 kişi oynadığı karşılaşmadan Ümit Özat’ın yerinde değişiklik hamleleriyle puan almayı başardı.

Haftanın en sükseli takımı kuşkusuz ki Fenerbahçe’ydi. Spor kamuoyu Sarı-lacivertlilerin kazanacağından kuşkulu, kazansa da zorlanarak kazanacağından eminken, sezonun en rahat galibiyetlerinden birini aldılar. Advocaat göreve ilk geldiğinde takımın dışına attığı oyuncuları teker teker takıma kazandırıyor. Her maçın kahramanının başka olması aslında takım oyununun gelmiş olduğu noktayı gösteriyor. İlk golü bulmasının ardından Fenerbahçe’ye direnemeyen Rize ateş hattının içine düştü. Puan cetvelindeki yerleri oynanan oyunun karşılığı elbetteki değil ancak Süper Lig’de iyi futbola puan verilmiyor.
Haftanın kapanış karşılaşmasında ligin iki başaltı takımı puanları paylaştı. Her iki takımın da hafta içi Avrupa mesaisi olmasına rağmen sezonun koşu mesafesi rekoru kırılan karşılaşmada Osmanlıspor maça iyi başlayıp golü de buldu. Rakibinin direncinin kırıldığı dakikalarda ikinci golü bulabilseler maçı üç puanla kapatabilirlerdi. Maçın ikinci yarısı toparlanan Konyaspor beraberlik sayısını daha erken bulmuş olsa belki de galibiyeti de kovalayabilirdi. Ancak maçın genel gidişatına bakarak Konya’nın skordan memnun olması gerekir.

***

13. hafta programı

3 Aralık Cumartesi
14.00 Başakşehir-Antalyaspor
19.00 Fenerbahçe-Beşiktaş

4 Aralık Pazar
13.30 Alanyaspor - Konyaspor
16.00 Gaziantepspor-Akhisar Bld
16.00 Osmanlıspor-Karabükspor
19.00 Adanaspor-Gençlerbirliği
19.00 Kasımpaşa-Galatasaray

5 Aralık Pazartesi
20.00 Bursaspor-Ç.Rizespor
20.00 Kayserispor-Trabzonspor