İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuşarak “Çok sayıda çalışan için öğle yemeğini bir lokantada yemek bile artık lüks. Bunları hepsini çok iyi görüyorum ve gördüklerim karşısında tıpkı sizin gibi içim kan ağlıyor” dedi.

Soyer’den ekonomi yorumu: Gördüklerim karşısında içim kan ağlıyor

BİRGÜN EGE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin (İESOB) 26. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin mevcut başkanı Zekeriya Mutlu'nun tek aday olduğu Genel Kurul'da konuşan Soyer, ülkedeki ekonomik krize değinerek “Çok sayıda çalışan için öğle yemeğini bir lokantada yemek bile artık lüks. Evden işe taşınan sefer tasları her geçen gün artıyor. Esnaf kardeşlerim, biliyorum. Hem artan maliyetler hem de azalan müşteri nedeniyle iki kere zarar ediyorsunuz. Gün geliyor, siftah yapamıyorsunuz. Kepenk kapatıyorsunuz. Bunları hepsini çok iyi görüyorum ve gördüklerim karşısında tıpkı sizin gibi içim kan ağlıyor” dedi.

‘ZOR GÜNLER GEÇİREN ESNAFIN YANINDAYIZ’

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin zor günler geçiren esnafa destek olmak için çalışmalarını sürdürdüğünü de ifade eden Soyer, “Pandemide yanınızda olduk. Ekonomik krizde de yetkilerimiz dahlinde tüm adımları esnaf odalarımızla birlikte atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

İzmir’i esnaf ve zanaatkârların kurduğunu da söyleyen Soyer, “Esnafımız bizim şerefimizdir. Hep söylediğim gibi; biz her ne olursa olsun sadece iyilikte yarışmaya devam edeceğiz. Böyle davranmak, esnafımıza ve şehrimize karşı boynumuzun borcudur. Sizler de biliyorsunuz ki ekonominin güçlenmesi, birkaç kişinin veya bir zümrenin zenginliği ile değil, çarşı pazardaki bereketle ölçülür. Bu da ancak demokrasi ile mümkündür. Çünkü demokrasi demek hem şeffaflık hem de bir arada yaşamaktan yola çıkan bir katılımcılık demektir. Eğer bunlar yoksa, bu kentin, bu memleketin ürettiği refah sadece birilerinin zenginleşmesine yarar. Ama demokrasi varsa o kentin ürettiği refah adil bir şekilde paylaşılır. Ve refah herkese yeter. Demokrasi olmadan zenginleşmek de mümkün. Ama demokrasi varsa herkes adil bir şekilde üretilen refahtan payını alır” ifadelerini kullandı.

DEMOKRASİ VURGUSU

Demokrasinin dört temel direğinin bulunduğunu belirten Soyer, şunları söyledi: “Birincisi doğamızla uyum, ikincisi geçmişimizle uyum, üçüncüsü değişimle uyum, dördüncüsü de birbirimizle uyum. Doğamızla uyum, parçası olduğumuz doğaya sahip çıkmak demek. Geçmişimizle uyum ise eğer geçmişimizi bilmiyorsak bir gelecek inşa edemeyiz demek. Eğitim, teknoloji, e-ticaret... Bunların hepsi değişim demek. İşte bunu yakalamak gerek. Son olarak birbirimizle uyum... Kapıdan içeri girdiğim anda gördüğüm manzara beni çok heyecanlandırdı. Siz burada düğün gibi bir demokrasi şöleni yapıyorsunuz. Bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok birleştiren sebeplere odaklanmak gerek. Siz bunu yapmışsınız. Onun için birliğin kurumsal kalitesi her geçen gün yükseliyor. O nedenle sizi kutluyorum. Bütün kalbimle, aklımla, geçmişim ve geleceğimle sonuna kadar esnafın yanında olacağım” dedi.