Soyer: Kaz Dağları direnişini büyütmemiz ve yaygınlaştırmamız lazım

ANIL KARACA/ BERKAY SAĞOL/ AYCAN KARADAĞ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kazdağları’nda Alamos Gold adlı Kanadalı maden şirketinin, hükümetin oluruyla ağaç ve doğa katliamı gerçekleştirdiği altın madeni ocağında incelemelerde bulundu ve Balaban mevkiindeki Su ve Vicdan Nöbeti kampını ziyaret etti. Soyer, direniş alanında yaptığı konuşmada, maden ocağına karşı direnişin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı ve hukuki anlamda zeminin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kazdağları’ndaki ocağı ziyaret eden Soyer’e Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve belediye meclis üyeleri de eşlik etti.

Alandaki kürsüde kısa bir konuşma yapan Soyer, ocak alanını ziyaretinin ardından alanda büyük bir tahribat olduğunu söyleyerek, “Olağanüstü kötü bir tablo var. İnsanın içi parçalanıyor, yüreği sızlıyor. Bugüne kadar ne yazık ki çok yol almış durumdalar; ama bugün Türkiye’de büyüyen bir direniş ruhu var,” dedi.

Su ve Vicdan Nöbeti adı altında Kazdağları’ndaki maden ocağına karşı örgütlenen direnişin önemine vurgu yapan Soyer, “Bu talana sessiz kalmak istemeyen, onun için el birliğiyle meydan okuyan ve direnen büyük bir güç var. bu güç her türlü siyasi farklılığın ötesinde. Vicdanları, insanları birleştiren bir güç... O nedenle öncelikle buna destek verenleri, bunun bir parçası olanları bütün kalbimle kutluyorum. Ülgür başkanımı da kutluyorum 2011’den beri destek verdiği için. Sonrasında hem bu direnişi yaygınlaştırmamız, büyütmemiz lazım hem de hukukî anlamda zemini güçlendirmek lazım,” ifadelerini kullandı.

soyer-kaz-daglari-direnisini-buyutmemiz-ve-yayginlastirmamiz-lazim-611742-1.

“SESİMİZİN ÇOK GÜÇLÜ ÇIKMASI GEREKİYOR”

Maden ocağına karşı yürütülen direnişin haklılığının altını çizen Soyer, bu eylemin büyümesi ve yayılmasının önemine dikkat çekti.

“Çok haklı olduğumuzu biliyoruz; ama bu yetmiyor, sesimizin de çok güçlü çıkması gerekiyor,” diyerek sözlerine devam eden Soyer, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

“Türkiye’de sadece haklı olmak yetmez biliyorsunuz, sesinizin de gür çıkması lazım. Biz de bundan sonra çok daha güçlü çıkaracağız o sesi. Sizin sesinize katılacağız, gücünüze güç katmaya çalışacağız. Türkiye’deki tüm baroları seferber etmeye gayret edeceğiz, en azından büyükşehirlerdekileri. Hukuk zeminini güçlendirdikçe uluslararası alanda da sesimiz daha gür çıkacak, Kanada’ya ulaşacak, bunları besleyen o damarlara ulaşacak sesimiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ben hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Direnişiniz kutlu olsun. Hep beraber daha güçlü olacağız inşallah.”

Soyer, konuşmasının ardından direniş alanında Kent Konseyi ve komite üyelerinden bölgedeki maden çalışmaları hakkında bilgi aldı. Nöbetteki yurttaşlarla da sohbet eden Soyer, daha sonra alandan ayrılarak Çanakkale Merkez’e geçti ve burada kente gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları, il başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda partili ile buluştu.

soyer-kaz-daglari-direnisini-buyutmemiz-ve-yayginlastirmamiz-lazim-611733-1.

“KAZ DAĞLARINI SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ”

Truva Atı Heykeli önünde partililerle buluşan ve BirGün’den Aycan Karadağ ve Berkay Sağol’a açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu topraklar sahipsiz değil. Biz koruyacağız. Bir altın madenine, atalarımızın yadigarını teslim etmeyeceğiz. Mücadeleyi eninde sonunda kazanacağız. Kaz Dağlarını sahipsiz bırakmayacağız” diye konuştu.

SOYER'DEN BAROLARA ÇAĞRI

Soyer, tüm büyük şehirlerdeki baroları mücadeleye katkı vermeye davet ederek, “Burayı gördükten sonra vicdanı sızlamayacak bir insan evladı düşünemiyorum. Gerçekten ağır bir tablo var. Alandaki mücadele kadar hukuk alanında da doğanın adaletini ve hakkını güçlü bir şekilde savunmamız gerekiyor. Büyükşehir belediye başkanları olarak tüm baroları harekete geçirmeye çalışmalıyız. Hafta içinde barolarla görüşüp hukuku daha güçlü bir şekilde savunmaya davet edeceğim. Bu büyük tahribata seyirci kalamayız. Bu her türlü siyasetin ötesinde bütün insanlığı ilgilendiren bir şey" dedi.

soyer-kaz-daglari-direnisini-buyutmemiz-ve-yayginlastirmamiz-lazim-611749-1.

“DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ”

Kaz Dağları’ndaki mücadeleyi BirGün’e değerlendiren Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise, “Çanakkelemize CHP İl Örgütü geldi. Çok teşekkür ediyoruz. Bu alanı yerinde görmek çok önemli. Anlatmak ile anlaşılır değil. Buraya gelen herkes durumun ciddiyetini daha iyi anlıyor. Biz de bunun için mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu noktada dayanışma içerisindeyiz. Doğa tahribatına karşı olanlar bu noktada birleşti. Biz de Çanakkalelimizin içme suyunu tehlikeye atan özellikle Kirazlı’daki altın işletmeciliği başlamadan durdurmak için mücadekle başlattık” şeklinde konuştu.

“190 BİN CANA KIYILDI KAZ DAĞLARINDA”

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de, Kaz Dağları’nda yaptığı basın açıklamasında, doğayı katledenlerin söylediklerindeki tutarsızlığa dikkat çekti. Yücel, “AKP'li yöneticiler, sanki altın madeni ararken tek sorun siyanürün kullanılmasıymış gibi ‘Siyanürle Altın Aranmayacak’ açıklaması yaparken, Maden şirketinin Ceo'su ‘Altının çıkarılmasının son aşamasında siyanür kullanacağız’ diyor. Halkın tepkisini azaltmak için kesilen ağaçların sayısını azaltmaya çalışmaları da akıl alır gibi değil. Bir Anne babanın, kendi evladının canına kıyması neyse, Kaz dağlarında yapılan odur. Tam 190 bin ağaç, 190 bin cana kıyıldı kaz dağlarında. Daha acısı, bu iş devam ederse daha fazlasına da kıyılacak” dedi.

soyer-kaz-daglari-direnisini-buyutmemiz-ve-yayginlastirmamiz-lazim-611750-1.

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ YOK OLMASIN”

Bu isyanda siyaset olmadığına vurgu yapan Yücel, “O kadar gözlerini para bürümüş, altının ışıltısıyla o kadar kendilerinden geçmişler ki, altın madeninin milli parka uzak olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar. Bir kez daha haykırıyoruz, Anlayın artık. Katliamın sadece nerede olduğuna değil isyanımız. Sizin ağaçlara kıymanıza, canlıların hayatını mahvetmenize, doğayı katletmenize bizim isyanımız. Şu katliamı görüp yüreğiniz sızlamıyorsa o yürekte bir sorun var demektir. Bu isyan Türkiye'nin nefesi kesilmesin diye, doğa katliamı dursun, pınarlarımızdan zehir yerine su akmaya devam etsin diye, çocuklarımızın geleceği yok olmasın diye. Bu isyanda siyaset yok, bu isyanda taraf yok, bu isyanda çıkar yok. Hepimiz aynı taraftayız. Kaz dağlarında katliama son verilsin, artık bir cana daha kıyılmasın, toprağın ve ağacın bize vereceğini, dünyanın tüm altınlarının bile bize veremeyeceği anlaşılsın diye buradayız” ifadelerine yer verdi.