İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Soylu, mağduriyet yaratılmaya çalışıldığını savundu. Mahkeme kararının etkilenmeye çalışıldığını öne süren Soylu, "Buna Bizans oyunu denir" şeklinde konuştu.

Soylu'dan İmamoğlu açıklaması: Mahkeme kararını etkilemeye çalışıyorlar
Fotoğraf: AA

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası kararı verilmesinin ardından değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, karar sonrası tepkilerle kesinleşmemiş yargı kararının etkilenmeye çalışıldığını savundu.

Soylu, "16. Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı" sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararına ilişkin, "Yargı süreci devam ediyor. Kendi içlerindeki bir tartışmada bunu basamak olarak kullanıp öne geçmeye çalışıyorlar" değerlendirmesinde bulunan Soylu, "Mahkeme kararını etkilemeye çalışıyorlar. Biz yapsak çarmıha gererler" dedi.

Soylu, kararın ilk derece mahkeme tarafından verildiğini ve sürecin devam edeceğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Birincisi yargıya saygı duymak lazım. İşinize geldiği zaman yargıyı bir üst noktaya taşımak, işinize gelmediği zaman yargıyı töhmet altında bırakmak ve hakaret etmek hele insanların da kendileri olunca çok doğru bir davranış olmayabilir. Burada kesinleşmemiş, daha henüz adımları olan bir yargı kararı var. Şunun altını çizerek söylemek isterim. Bir önceki mahkeme safhasında da bugün yapılanlar da tam anlamıyla Anayasa'nın 138. maddesine aykırıdır. Bu ne demektir? Yargının bundan sonraki süreçlerini ve Anayasa ile teminat altına alınan yargının kendi ilkelerine göre karar verme anlayışını etkilemeye çalışmaktır. Bir önceki mahkemede, mahkemenin etrafı billboardlarla çevrildi, binlerce insan çağrıldı. Bunlardan birini biz yapsak bizi çarmıha gererler. Elbette ki Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu avazımız çıktığı kadar bağırmalıyız, söylemeliyiz ve buna herkes sonuna kadar saygı duymalı ve sahip çıkmalı. Karar eleştirilebilir ama hukukun kendi çerçevesi ve ilkeleri çerçevesinde eleştirilebilir. Ama buna baskı yapmak ve mahkemenin etrafına insanları toplamak, bunları daha yeni görüyoruz, daha da görmeye devam edeceğiz."

"'BEN BİR YARGI KARARININ MAĞDURUYUM' DİYE BİR SİYASET BİNA EDİLİYOR"

Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Madem yargı kararına itiraz ediliyor. Bu, 4 Kasım 2019'da söylenmiş bir söz. Tam 2,5 yıl sonra benim için aynı söz üzerinden niye yargıya müracaat ediliyor? Yani bir hukukçu çıksın bunu söylesin veya bir kişi çıksın bunu söylesin. Madem bu yargı kararı eleştiriliyor... 2,5 yıl sonra 'Ben bir yargı kararının mağduruyum.' diye bir siyaset bina ediliyor. Peki benim söylediğimden 2,5 yıl sonra ne oluyor da benimle ilgili, benim de ceza almamı temin edecek bir yargı için, karar için müracaat ediliyor. Demek ki burada bir samimiyet söz konusu değil."

Mahkeme kararının siyasallaştırılmaya çalışıldığını savunan Soylu, değerlendirmeyi yaptı:

"Buna Bizans oyunu denir. Kendi içlerindeki siyasal tartışmayı, bizi basamak kullanarak siyasallaştırmaya çalışan, 'Acaba buradan kendi adıma elde edeceğim pozisyonlar için bir adım öne geçebilir miyim?' diye ortaya çıkarılan bir süreçtir. Yargı devam ediyor, kararını verecektir, öbürü siyasaldır, siyaset pozisyonudur. Bu da tamamen kendi işlerine dönük bir anlayışın kendisidir. Çöpünü toplamaktan aciz bir belediye başkanı, İETT otobüslerini çalıştırmaktan aciz bir belediye başkanı, belki de tarihin İstanbul'daki en aciz belediye başkanı. Bütün bu yapamadıklarını 'Acaba hukukun verdiği karar üzerinden örtüp başka bir adım atabilir miyim?' Siyasette her şey halkın önünde olur ve halk her şeyi görür."

"TARİHİN EN BAŞARISIZ BELEDİYE BAŞKANI"

İmamoğlu'nun hakkındaki mahkumiyet kararının ardından bir hadsizliğe de müsaade edilmemesi gerektiğini kaydeden Soylu, "Tayyip Erdoğan, İstanbul'un ve tarihin görmüş olduğu en başarılı belediye başkanıdır. Tarihin en başarısız belediye başkanı ile Tayyip Erdoğan'ı kıyas bile etmek, ağza bile almak çok büyük bir hadsizlik örneğidir" ifadesini kullandı. Soylu, "elde edeceği pozisyon" ifadesiyle ne kastettiğinin sorulması üzerine, "O, benim işim değil, altılı masanın ve CHP'nin işi" yanıtını verdi.

Muhalefetin, "İmamoğlu'nun, kendisiyle ilgili ifadelerine yönelik verdiği cevabın yargı konusu dahi olmayacağını" söylediğinin ifade edilmesi üzerine Soylu, "O zaman kendisi niye dava açtı?" dedi.

Soylu, seçimi iptal etme yetkisinin Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) olduğunu işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

"Ben hiçbir şey bilmiyorsam çocukluktan beri siyasetin içerisindeyim, bunu biliyorum. Ben ilçe seçim kurullarında büyüdüm. Beni bağışlayın, müteahhitlik yaparak büyümedim, ilçe seçim kurullarında büyüdüm. Bir hakaret etmişsiniz, hukuk da cevap vermiş. İleri safhası, istinafı, Yargıtayı var. Gider orada bu hakkınızı ararsınız ama bunu 'İşte şunu şöyle yaptılar.' Niye yapayım? Sen zaten tarihin en başarısız belediye başkanısın, herkes bunu tescil etmiş, kabul etmiş. Benim derdim ne? Kendi kendine çelmeyi takmışsın, yuvarlanıp gidiyorsun. Bunu buradan kendi içlerinde rekabeti bize basamak olarak kullanmak son derece yanlıştır."