Boğaziçi Üniversitesi’nde süren kayyum rektör protestoları hakkında konuşan İçişleri bakanı Süleyman Soylu, öğrencilerin ailelerinin Emniyet tarafından arandığın, bazı ideolojik ailelerin "Siz bu işe karışmayın" dediğini söyledi.

Soylu’dan tuhaf Boğaziçi açıklaması: İdeolojik aileler ‘siz karışmayın’ dedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün yandaş bir kanalda katıldığı canlı yayında birbirinden tuhaf açıklamalara imza attı. Soylu konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi'ndeki kayyum atamasına yönelik tepkileri gene "Boğaziçi provokasyonu" olarak nitelendirirken, öğrencilerin aileleriniyse "ideolojik aileler" olarak nitelendirdi. Soylu, eylemlerin eski rektör tarafından kurgulandığını da öne sürdü.

Soylu her gün üniversiteye atanan AKP'li Melih Bulu'yu protesto eden Boğaziçili akademisyenlere yönelik "Rektöre sırtını dönenlerin büyük bir bölümü emekli öğretim üyeleri. Size yakışıyor mu bu?" dedi. Soylu "Sizin ilminizi kim engelledi? Buna müsaade edilebilir mi? Ne yapmış Melih Bulu hoca da üniversiteyi işgal etmeye kalkacaksınız?" sözleriyle akademisyenleri suçlamayı ihmal etmedi.

Soylu ayrıca eylemlerin 'Eski Rektör' tarafından kurgulandığını iddia etti. Soylu şu ifadeleri kullandı:

"Üstün Ergüder bu işlerin göbeğindedir. Eski rektör. Hala bu işi kaşımak için yazılar yazıyor, tahrik ediyor. Hadi reddetsin de göreyim. Bu ahlaksızlığın dibidir ve biz buna pirim vermedik ve vermeyeceğiz. Öyle Gezi mezi bekleyenler avuçlarını yalarlar"

'KAVALA'NIN EŞİ BOĞAZİÇİ'YE KONUŞLANMIŞ'

Geçtiğimiz günlerde AKP'li Cumhurbaşkanı, Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı hedef alırken benzer açıklamalar da dün Soylu'dan geldi. Soylu "Yani aynı zihniyet şu Osman Kavala denilen bu ülkede Soros adeta ofisi olan temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi'nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" dedi ve ekledi: "Şu anda Türkiye'yi Gezi'ye taşıyan Kavala, sistemi kurmuş, her türlü örgüt finans yapısı vesaire. Eşi de Boğaziçi'nde konuşlanmış."

ÖĞRENCİLER 'TERÖRİST' AİLELERİ 'İDEOLOJİK'

Eylemlerde gözaltına alınan öğrencilerin "terörle iktisatlı olduğu" söylemini sürdüren Soylu, "42'sinin MLKP, 38'inin PKK/KCK, 18'inin DHKP/C, 21'inin DKP/BÖG, 15’inin TKP/ML, 27'sinin THKP/C - DEV-YOL, 9’unun THKP/C, 9’unun TKEP/L, 4'ünün TKİP, 1’inin FETÖ/PDY, 1'inin MKP, 2'sinin DSİH, 2'sinin TDKP terör örgütü üyesi olmaktan kaydının olduğu görülmüştür" dedi.

Soylu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ailelerinin Emniyet tarafından arandığını açıkladı. Soylu 150 öğrencinin ailesine "bilgilendirme yaptıklarını" ve kendilerine "terör örgütlerinin bu işe girdiği ve bu işi tahrik etmeye çalıştığını" söylediklerini belirtti.

Soylu aradıkları ailelerine "onlardan yardımcı olmalarını istediklerini" söylediklerini ve bazı ailelerin, "Haklısınız, teşekkür ediyoruz. Biz üzerimize düşeni yapacağız" dediklerini ancak "bazı ideolojik ailelerin" ise "Siz bu işe karışmayın" diye yanıt verdiklerini aktardı.

SAVUNMA SANAYİ

Soylu "Türkiye bugün terörle mücadele ediyorsa, dönüp savunma sanayinin yüzde 20'lerden yüzde 70'lere nasıl geldiğine ve bu aklın ne zaman üretildiğine, nasıl gerçekleştirildiğine bakmak gerekir." dedi.

"Bugün İHA ve yerli mühimmatlarımız olmasaydı ne olurdu? Biz bu kabiliyete nasıl geldik.? Biz bu hale 1990'larda gelebilir miydik? Gelemediğiniz zaman yapabilecekleriniz daralıyor." diyen Soylu, Diyarbakır'ın caddelerinin Paris ve Londra'dan farklı olmadığını da iddia etti.

Süleyman Soylu şöyle konuştu:

"Jandarmada ATAK helikopterlerimiz var. Bütün bunları görmeden terörle mücadeleyi göremeyiz. Terörle mücadelenin bir başka unsuru olarak halk var, sizin samimiyetinizi görecek. Ülkenizin batısını geliştirdiğiniz gibi doğusunu da geliştirmelisiniz. Bunları yaparsanız terörle mücadelenizi bir noktaya taşıyabilme kabiliyetine sahip olursunuz. Bugün Diyarbakır'ın caddeleri Paris ve Londra'dan farklı değil. Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalmışlık sendromunu ortadan kaldırıyorsunuz. Böylece terörün arkasında istismar edilecek alanı kapatıyorsunuz. En iyi hastaneleri yapıyorsunuz, doğal gaz götürüyorsunuz. Oradaki insanların umudunu ayağa kaldırmak zorundasınız. Tayyip Erdoğan felsefesi, 'Size umutsuzluk hakkı vermiyoruz, size geniş bir gelecek vaat ediyoruz. Kim sizin Kürtlüğünüzü istismar ediyorsa onların da istismar alanını kapatıyoruz' diyor."

'EREN'İ ÖLDÜRENLERİ, MEZARI BAŞINDAKİ AĞACA ASMAK AHDIMDI'

Süleyman Soylu ayrıca A Haber'de katıldığı programda "Bir ahdım var gerçekleştiremediğim" dedi. Bunun üzerine ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı'nın 'Nedir?' diye sorması üzerine Soylu şöyle konuştu: "Eren'i öldürenleri, Eren'in mezarı başındaki ağaca asmak ahdımdı. Ama olmaz dedik."

'PKK BİR KADIN ÖRGÜTÜDÜR'

PKK'nin "insanları İslam'dan uzaklaştırmayı" amaçladığını savunan Soylu "PKK bir kadın örgütüdür" ifadesini kullandı.

Soylu şunları söyledi:

"PKK ne yapıyor? Türkiye'nin medreselerini, İslam'a olan bağlılığı açısından Doğu ve Güneydoğu'yu hedef aldı. İnsanları İslam'dan uzaklaştırmak için. PKK, aile bağlarına, kadın-erkek ilişkilerine yönelik bir anlayış ortaya koydu. Avrupa ile bir noktada özdeşleşmek için adımlar attı. PKK bir kadın örgütüdür. Ailenin yapısı oradaki kadındır. Burada bu etkiyi ortaya koyabilmek için, kadını başka bir noktaya taşıyabilmek için bunu istismar etmiştir. PKK sadece bir silahlı terör örgütü değildir, aynı zamanda kültürel terörizm ortaya koyuyor. Kadınları ürküterek sindirerek, aileden koparmak istiyorlar."