​​​​​​​Uyuşturucu ve suç gelirlerine yönelik 73 kişinin yargılandığı 'Bataklık' davasında örgüt yöneticileri Nejat Daş ve Çetin Gören'in de bulunduğu 8 tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi. Bu tahliyeler ile beraber soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan 73 kişinin tamamı tahliye edilmiş oldu. İçişleri Bakanı Soylu, operasyonu,  'Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu' ifadeleriyle duyurmuştu.

Soylu'nun 'Cumhuriyet tarihindeki en büyük operasyon' dediği davada tutuklu sanık kalmadı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu' olarak duyurduğu ve kamuoyunda 'Bataklık' adı verilen operasyonda yakalanan ve "suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama ve uyuşturucu ticareti" suçlarından haklarında dava açılan örgüt kurucuları Çetin Gören ile Nejat Daş'ın da aralarında bulunduğu 73 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, önceki celse alınan ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakı okudu, buna ilişkin beyanda bulunmaları için taraflara söz verdi.

Uzun süre tutuklu olduklarını belirten bazı sanıklar, davanın sona geldiğini, bu nedenle tahliye olmayı beklediklerini söyledi.

Sanık ve avukatlarının beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Çetin Gören, Nejat Daş, Cemal Deniz Şahan, Faruk İşcan, Handan Kaymaz, Kevork Durna, Mehmet Murat Buldanlıoğlu ve Zülfü Mengan'ı adli kontrol şartıyla tahliye etti.

AA'nın aktardığına göre, böylece dosyada tutuklu sanık kalmadı.

İDDİANAMEDEN

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2 sanık örgüt kurucusu ve elebaşı, 5 sanık örgüt yöneticisi, 53 sanık örgüt üyesi, 13 sanık ise örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmekle suçlandı.

Örgüt elebaşları olarak gösterilen sanıklar Nejat Daş ve Çetin Gören'in, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" suçlarından cezalandırılması istendi.

Bu kapsamda, Daş ve Gören'in 60'ar kez "zincirleme olarak suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" suçundan 450'şer yıldan 1470'er yıla kadar, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan" ise 5'er yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

İddianamede "örgüt yöneticisi" olarak gösterilen sanıklar Cemal Deniz Şahan, Perry James Young, Handan Kaymaz, Halil Arslantaş ve Uğur Bülent Göçer'in de aynı suçlardan cezalandırılmaları istendi.

Sanıklar arasında yer alan eski emniyet müdürü Necmettin Yüksek hakkında da "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından 8 yıl 6 aydan 20 yıla kadar hapis talebinde bulunuldu.

TİMUR SOYKAN, TAHLİYE EDİLEN ÇETİN GÖREN HAKKINDAKİ İDDİALARI ANLATTI

BirGün yazarı Timur Soykan, sosyal medya hesabından yapyığı paylaşımlarda, tahliye edilen Çetin Gören'in Hollanda'nın talebiyle Kırmızı Bülten ile arandığını aktardı. Brezilya'nın da arama listesinde olan Gören'in Türkiye'de silah ruhsatı alıp, 'padişah' lakabıyla gezdiğini kaydeden Soykan, şunları yazdı:

"Çetin Gören'in kara parayı Gaziantep'teki bir ağ ile akladığı iddia edildi. Hani Yılmaz Öztürkmen olayının patlak verdiği Gaziantep. Nejat Daş'ın parasının TIR şoförü kuryelerle nasıl Türkiye'ye sokulduğu da iddianamede anlatılıyor. Bu paraları Daş ve adamları topluyordu. Hatta Nejat Daş pandemi döneminde Sultanbeyli Ilçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek'in makam aracıyla TIR şoförü kuryelerden paraları topluyordu. Aracı da Necmettin Yüksek'in makam şoförü polis kullanıyordu. Bir seferinde Nejat Daş'ın ekibi paraları topladıktan sonra saldırıya uğradı. Kırmızı Audi'dekiler araçlarına ateş açtı. Ama kaçtılar ve parayı kaptırmadılar. Polisler, resmi kayıt tutmadan, gizli şekilde Daş için olayı araştırdı. Kamera kayıtlarını topladılar."

TOLGA ŞARDAN, DOSYA HAKKINDA SOYLU'YLA İLGİLİ İDDİALARI YAZMIŞTI

Soylu’nun “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu” olarak tanımladığı dosyada, bazı iş insanlarının rüşvet verdiklerine ilişkin iddialar Soylu ailesine de uzanmıştı.

T24 yazarı Tolga Şardan’ın 26 Ağustos’ta kaleme aldığı “İçişleri Bakanı Soylu istifa eder mi?; ‘Bataklık’ dosyasından sızanlar!” başlıklı yazıda, iş insanı Nevzat Kaya’nın, Soylu’nun oğlu Engin Levent Soylu’nun Ataköy Sea Pearl’daki evine yaklaşık 1,5 milyon dolar harcadığını, Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun aldığı Range Rover aracın bedelinin yarısını da kendisinin ödediğini iddia ettiğini aktarmıştı.

Şardan ayrıca, soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı İbrahim Hakkı Seydioğulları’nın Bakan Soylu ile makamında dosya hakkında görüşme yaptığını ve iki polis müdürünün henüz ön hazırlık aşamasındaki dosya kapsamında telefon dinlemesi yapılan Nevzat Kaya’nın gerek Bakan Soylu, gerekse oğlu Engin Levent Soylu ile temasının bulunduğunu aktardığını kaydetmişti.