İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, suç örgütü lideri Sedat Peker’e 2015 yılında koruma verildiğini söylemesi ardından yeni bir belge ortaya çıktı. Buna göre Peker’in koruma talebi, Ocak 2015’te önce oy birliği ile reddedilmiş. O ‘ret’ kararının nasıl ‘evet’e dönüştüğü soru işareti taşıyor.

Soylu’nun ‘es geçtiği’ belge ortaya çıktı: Peker’in koruma talebi, Ocak 2015’te oy birliği ile reddedilmiş!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, suç örgütü lideri Sedat Peker hakkında verilen koruma kararı hakkındaki açıklamalarında değinmeyi ‘es geçtiği’ belge ortaya çıktı. Buna göre, Peker’in koruma talebi Ocak 2015’te önce oy birliği ile reddedilmiş. Ancak daha sonra bu karar, koruma verilmesi yönünde başka bir kararla rafa kalkmış.

T24 yazarı Tolga Şardan, “İşte Soylu'nun 'es geçtiği' belge; İstanbul Koruma Komisyonu Ocak 2015'te Sedat Peker'e koruma verilmesini oy birliği ile reddetmiş!” başlıklı yazısında Sedat Peker hakkında verilen koruma talebi ret kararını yazdı.

Sürece dair ortaya çıkan bilgi ve tartışmaları aktaran Şardan, şunları yazdı:

“Soylu'nun açıklamalarından sonra isimlerini verdiği dönemin Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü Nurettin Demir ile İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir'in süreçle ilgisinin olmadığı anlaşıldı!

Bakan'ın ‘FETÖ'yle bağlantılı’ dediği Demir'in, organize suç örgütü liderine koruma verildiği dönemde çoktan görevden alınıp ihraç edildiği, Taşdemir'in ise henüz emniyet amiri rütbesiyle Terörle Mücadele Şubesi'nde olduğu ortaya çıktı!

Yani Soylu isimleri ve süreci karıştırmıştı. Kaldı ki, ‘Koruma kararını kaldırdım’ dediği suç örgütü liderinin koruma kararının uzatılmasında ve yurt dışına çıkarken yanında götürdüğü polisin yurt dışı görev onayında kendisinin imzası ve onayı mevcuttu!”

Soylu'nun ‘2015'te koruma kararı verildi’ dediği ve suç örgütü liderine koruma verilmesinden önce İstanbul Valiliği İl Koruma Komisyonu’nun Ocak 2015 tarihli kararını aktaran Şardan, bu ‘hayır’ kararının nasıl ‘evet’e dönüştüğüne dair de şunları kaydetti:

“Şimdi belgedeki yazıyı olduğu gibi buraya alıntılıyorum:

Yukarıda adı, soyadı ve unvanı (Sedat Peker / Vatandaş) yazılı kişinin, 'Koruma altına alınmasına gerek olmadığına' Koruma Hizmetleri Yönetmeliği'nin (10, 11, 15, 16, 17, 18, 19.) maddeleri uyarınca oy birliğiyle karar verilmiştir.

Bu cümlenin anlamı şu oluyor: Devlet, Peker'in koruma talebi başvurusunu uygun görmedi!

Gelelim, madalyonun öteki yüzüne.

Hemen herkesin bildiği gibi; bu topraklarda, devletin yani bürokrasinin ‘hayır’ dediğinin oldurulması için devreye ‘siyaset’ girer. Bir şekilde hayır ya da olumsuz verilen görüş siyasetin devreye girmesiyle bir anda evet veya olumluya dönüverir.”

SOYLU'YA 'TAVSİYE'

Şardan, yazısının “Küçük bir tavsiye…” ara başlıklı bölümünde ise, İçişleri Bakanı Soylu’nun kendisinin telefon görüşmelerini incelettiğini söyledi.

Şardan şunları yazdı:

“Bu arada İçişleri Bakanı Soylu'ya küçük bir tavsiyem olsun.

Büyüteç'te kendisi hakkında yayımlanan her yazıdan sonra, bu satırların yazarının telefonlarına baktırması, HTS'lerini inceletmesi uygulamasından vazgeçmesini öneririm.

Eğer bu inceleme sonuçları bilgisi dışında kendisine getiriliyorsa da, getirenlere getirmemelerini tembihlesin.”

Yazının tamamı için tıklayınız.