Salı günü bütçe görüşmelerine Meclis’i birbirine katan ve seri iftiralar sıralayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, İBB Başkanı Ekrem imamoğlu’ndan yanıt geldi. İmamoğlu, “İBB’de teröristler çalışıyor” uydurmasında bulunan Soylu için, “Bağımsız sağlık kuruluşları gelsinler ve bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş Sayın Bakan’la ilgili bir analiz yapsınlar” dedi.

Soylu’nun “İBB’de teröristler çalışıyor” açıklamasına İmamoğlu’ndan yanıt: Psikolojik durumu incelenmeli

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyede terör örgütleriyle bağlantılı 557 kişinin çalıştığını iddia eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdi. Soylu’nun hal ve tavırlarının psikolojik analize tabi tutulmasının gerektiğini söyleyen İmamoğlu, “Bağımsız sağlık kuruluşları gelsinler ve bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş Sayın Bakan’la ilgili bir analiz yapsınlar” dedi.

Gündeme dair gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, “En akıl dışı, sıra dışı, psikolojik analize de ihtiyaç olan bir konu” diyerek, Soylu’nun iddialarına değindi.

“Konu, TBMM’de konuştuğu, tavırları gerçekten bilimsel olarak, tıbbi olarak incelenmesi gereken İçişleri Bakanı ile ilgili” ifadelerini kullanan İmamoğlu, “Ne demiş, İBB’de çeşitli terör örgütlerine mensup 557 kişi çalışıyor.

Bu Sayın Bakan’ın yaptığı ilk açıklama değil. İlk gün cevap vermeyi düşündüm, bekledim. Dün de bekledim; niye? Sokakta gezen, bir kurumda çalıştığını bildiğiniz 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz, bekledim ki herhalde gelip onlara alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesi ise gelip tutuklamaları gerek” dedi.

İmamoğlu, Soylu’nun psikolojik durumuna dikkat çektiği açıklamasına şöyle devam etti:

“Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil. Bu hem Meclis’teki tutumu, tavrı, davranışları, kavga etme biçimi, psikolojik ruh hali, yüz ifadeleri yüzünden ben buradan çağrı yapıyorum. Bu önerim ciddiye alınsın istiyorum; bağımsız sağlık kuruluşları gelsinler ve bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş Sayın Bakan’la ilgili bir analiz yapsınlar. Çünkü Türkiye’nin bu kadar önemli bir kurumunun başındaki insanın psikolojisi bu haldeyse bizim İçişleri Bakanlığı’mız tehlike altındadır.

Daha önce de İBB’ye yönelik saçma sapan hamleleri olmuştur. Ama bu normal değil. Ciddi bir muayeneye tabii tutulmalıdır.”

İmamoğlu’nun açıklamalarından diğer bölümler ise şöyle:

‘TBMM’DE TÜRKİYE’NİN DEĞİL, İBB’NİN BÜTÇESİ KONUŞULDU’

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal bütçesini gazi meclisimizde hep beraber izledik. Ne yazık ki hafta başından beri TBBM’de Türkiye’nin bütçesi konuşulacağına İBB’nin bütçesi ve İBB’nin konuları konuşulur oldu. Bunlar sadece bir konuşma değil akıl dışı ithamlar içerdi. Bu anlamda size bahsedeceğim birkaç başlık var.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütçe ile ilgili konuşması esnasında gerçekten akla, edebe sığmayan, hem benim şahsıma dönük İBB de dahil olmak üzere iktidar üyelerince özellikle bir borçlanmayla suçlandı. İBB borçlanıyor, şu oluyor, bu oluyor. Evet borçlanıyoruz, çünkü İBB 10 tane metro yapıyor. Borçlanıyoruz çünkü İBB yönetimi değişir değişmez tek bir devlet bankasının tek bir İller Bankası’ndan tek bir kuruş dahi kredi kullandırılmayan bir kurumuz. Ne devlet bankaları ne kamu kurumları üzerinden bir borçlanma, bir kredi imkânı sağlanmamıştır.

Hani seçimde kimin parasını kime harcıyorsunuz diyorlardı ya bu da şöyle bir soruyu gerektiriyor, kimin kaynağını devletin bir başka kuruluşundan esirgiyorsunuz sorusunun sorulacağı bir yer burası. Bu akıl kötü bir akıldır. Bu akıl hani seçim iptal edildiği için ben bu siyasi akla bir terim kullanmıştım, bu akıl aynı yanlışı yapamaya devam ediyor. Ne yazı ki bizi mağdur ediyor.

İstanbul kaderine terk edilmişti, biz geldik toparladık. 10 tane metro hattında birden çalışan bir şehir olduk, durmadan yolumuza da devam ediyoruz. İBB’nin bütçesini kasım ayında sundum, üstünden 15 gün geçti ve sunduğumuz bütçeye kur farkının getirdiği fark 5 milyarın üzerinde. Yani bir metro hattı kadar İBB para kaybetti. Bunlar konuşulacağına 10 metro yapan İBB’ye İmamoğlu’na laf atmayı, Türkiye’nin bu bütçesinde bu başlarını öne eğip utanç duyacaklarına İstanbul’a laf atmayı kendilerine vazife kıldılar.

İETT İHALESİ

İkinci mesele İBB’nin 150 yıllık kurumu İETT. İETT’nin 2 milyar liralık ihalesinde 700 milyon liralık yolsuzluk varmış. İhale adrese teslim yapılmış, bir şeyler daha ilave ettiler. Müfettişler görevlendirilmiş, vergi daireleri görevlendirilmiş, MASAK görevlendirilmiş, ben ilave edeyim FBI’ı CIA’i görevlendirdiler. Bizim bu ihaleleri kontrol edeceklermiş…

Allah bunların hepsine akıl versin. Öncelikle buyursunlar bekliyoruz bütün kamu kurumlarını denetlesinler. Özellikle İBB’den bilgi aldıkları kişiler Ankara’daki milletvekillerini, hem de bakanları fena halde kandırmışlar. Birçok konuda kandırdıkları gibi. İETT’de bizden önce yapılan açık ihale oranı yüzde 74, biz İBB’yi teslim aldıktan sonra bu oran yüzde 91’e çıkmış. 8 tane araç bakım ihalesi yapmışız bunları 4 farklı şirket kazanmış. Kıyameti kopardılar 4 ihale de açık ihale olarak yapılmamış vesaire. Hepsi açık ihale ile yapılmış. Buna nasıl bir hükümde bulunabiliyorlar. Gözlerini ne karartmış emin değilim.

Yok efendim biz Mercedes firmasını ihaleye almamışız. Mercedes firması ihaleye girdi, teklif de vermiş. Dolayısıyla Mercedes’e çağrı yapmak zorundayım. Karşısında 150 yıllık İETT firması var. İETT ile çalışan bir kurumdur Mercedes. Şu anda bile bizde otobüsleri var. Dolayısıyla 150 yıllık İETT’ye kendi markaları ve firmaları üzerinden iftira atılıyor. Bu iftiraya müsaade etmemeliler. Mercedes’i açıklama yapmaya davet ediyorum. Bu iftiraya seyirci kalmasınlar ayıptır. Karşısında 150 yıllık İETT firması var. Bir avuç yalan ve iftirayla konuşan insanlara müsaade etmeyecek.

“SOYLU’NUN İTİBARI, BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA YETMEZ”

"45 bin dediğinde yalan konuşuyorsunuz dedim, aradan bir ay geçmedi İçişleri Bakanı 33 bin kişi aldı dedi. Ne oldu en azından 12 bin kişi yalan konuşulduğu ortaya çıktı. Sadece o değil. Bizim günlük tablomuz var kurum kurum, 20 bin 958 işe giriş. Bunun içinde de farklı farklı işe giriş modelleri var. Taşeronda çalışan elemanların, 3 bine yakın insan buradan otomatikman işe alındı. Örnek veriyorum. 45 bin nerede, 33 bin nerede, 20 bin nerede.

İstanbul’daki temsilcileri de yalan konuşuyor, bu sayıyı veren Sayın bakan da yalan konuşuyor. Az önce attığı rakamlar gibi. Buna karşılık 15 bin çıkış yapıldı. Sadece tarafımızdan yapılan akit fesih 3 bin 376’dır. Yani biz 15 bin kişiyi çıkarmadık. Zaten 3 bin 17’si kendi ayrılmış. 3 bin 770’in emekliliği gelmiş. 20 bin kişinin içinde yüzlerce hatta binlerce kurumlardan bize nakiller var. Bizde sayılar net. Günü sonunda şunu söyleyeceğim, Anayasa’da güvence altına alınan ‘Meclis’te söz söyleme hürriyetini koruma’ diye bir kural vardır. Son Meclis’te yapılan tavırlar ortaya atılan yalan ifadeler, karalamalar, tabii Sayın Bakan’ın itibarı beni itibarsızlaştırmaya asla yetmez ama ben kanunda hakkımı arayacağım. Kişisel haklarıma saldırı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne saldırı üzerinden hukuk önünde hakkımı arayacağım. Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan, İçişleri Bakanlığı’na yakışmayan ve ne yazık ki şu kötü ve zor günlerde bir de böyle toplumun ruh halini bozacak, toplumu daha da karamsarlığa itecek tavırları gösteren bir bakanla karşı karşıyayız. Allah milletimizi de onun gibi yöneticilerin karşısında korusun.

İnsanları bölüştürmeye bölmeye uzaktan sokakta yürüyen vatandaşları terörist ilan etmeye, kurumda çalışan insanları terörist ilan etmeye devam ediyorlar. Bağımsız tıp kuruluşlarını buradan tekrar davet ediyorum göreve, tıbben bu beyefendiyi analiz etsinler incelesinler ülkemize daha fazla zarar vermesin diye."


SOYLU'NUN İBB DOSYALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMALARINA YANIT

Az önce söylediğim analizleri yapan bir insanın 21 dosyanın hiçbirinde bir şey yoktur demesine inanmamız mümkün mü? Ona bırakır mıyım ben onu? 33 tane dosyamız var, bu dosyaları bakanlık usulsüz bir şekilde elimizden almıştır sindirmeye çalışmıştır, bir yılı aşkın süredir ellerinde tutuyorlar şimdi de efendim 21'inde hiçbir şey bulunamadı, hadi oradan her birini takip edeceğiz. Her biri takibimizdedir. 33 dosyanın hiçbir tanesinden bile gözümüzü ayırmıyoruz. Görev yapmamız engelleniyor. İller Bankası'nın bir lira bile vermemesi gibi. Bizim yolsuzluklarla ilgili derinlemesine araştırma yapmamız engellenmektedir."

SÜLEYMAN SOYLU NE DEMİŞTİ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan personel alımları ile ilgili iddialarda bulunmuştu. İBB'ye yaklaşık 33 bin kişi alındığını belirten Soylu, "Bu 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı. 455 tanesinin PKK ve KCK kaydı var. 80'inin DHKPC, 20'sinin MLKP, 2'sinin MKP kaydı var ve diğerlerinin kayıtlarını da gönderebilirim" demişti.

İhaleler hakkında konuşan Soylu sözlerine şöyle devam etmişti:

“İstanbul’da 34 dosya vardı. Burada 34 dosyanın yapılan 3 ihale dosyasında, 16 gayrimenkul alım dosyasında, 1 sivil toplum kuruluşlarına yardım dosyasında, 1 kentsel dönüşüm projesi olmak üzere toplam 21 dosyada hukuka bir aykırılık rastlanmadığı için araştırma raporu düzenlenmiştir

İstanbul Büyükşehirle ve Ankara Büyükşehirle ilgili bir yazı geldi. Şöyle, birincisini dün Sayın Kılıçdaroğlu sormuştu: "İstanbul’daki 24-25 dosya ne oldu?" diye. Ben burada düzelteyim, İstanbul’da 34 dosya vardı. Burada 34 dosyanın yapılan 3 ihale dosyasında, 16 gayrimenkul alım dosyasında, 1 sivil toplum kuruluşlarına yardım dosyasında, 1 kentsel dönüşüm projesi olmak üzere toplam 21 dosyada hukuka bir aykırılık rastlanmadığı için araştırma raporu düzenlenmiştir. Şirketlerin denetimi Ticaret Bakanlığına ait olduğundan dolayı, şirket denetimlerine ait 7 dosya Ticaret Bakanlığımıza gönderilmiştir. Müfettişlerce 6 dosya hakkında da ön inceleme talebinde bulunulmuştur ve ben de ön inceleme taleplerini onayladım.”