İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucunun Türkiye rotasından gelemediğini iddia ederek "Akdeniz'den doğru Avrupa'ya gidiyor. Özellikle bonzai, Çin üretimiyle bu rotadan geliyordu, o da bizim rotamızdan artık gelemiyor" dedi. Türkiye ile Avrupa ülkelerini kıyaslayan Soylu, "Aynen Avrupa, Amerika nasıl teslim olduysa bu da FETÖ'nün ortaya koyduğu bir oyundur" dedi.

Soylu: Uyuşturucu bizim rotamızdan artık gelemiyor
Fotoğraf: AA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Evliya Çelebi Uygulama Oteli konferans salonunda düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne" programına katıldı.

2017'de Türkiye'de uyuşturucudan ölen insanların sayısının 941 olduğunu, bu sayının geçen yıl 270'e gerilediğini öne süren Soylu, eroin, captagon ve bonzainin rotasının Türkiye'de olmadığını iddia etti.

Soylu, "Eskiden İran, Afganistan üzerinden, sınır hatlarından gelen eroinin rotası artık Akdeniz'e doğru indi. Akdeniz'den doğru Avrupa'ya gidiyor. Özellikle bonzai, Çin üretimiyle bu rotadan geliyordu, o da bizim rotamızdan artık gelemiyor. Captagon Suriye'den geliyordu, artık deniz üzerinden alttan Avrupa'ya gidiyor. Neden? Eskiden yakalanan her 4 kilogram eroinin 1 kilogramı Hakkari, Van, Ağrı ve sınır hattında yakalanırdı. Şimdi 4'ün 3'ü sınır hattında yakalanıyor. 4'ün biri ancak öbür tarafa gidiyor. Böyle hızlı basınca, sahada tedbir alınca, sahada yakalamaları artırınca mecburen rotayı değiştirmek durumunda kaldılar" diye konuştu.

"NİSAN SONUNA KADAR 25 MİLYON İNSANA ULAŞACAĞIZ"

"En İyi Narkotik Polisi Anne" programının detaylarını paylaşan Soylu, "Bu projede uyuşturucunun en çok nerde kullanıldığını sorduğumuzda yüzde 47-48'i evde kullanıyor. En çok kullanıldığı başka bir yer ise metruk binalar. Metruk binalarda yüzde 30 ile başladık. Türkiye'de ilk önce 50 bin metruk bina var denildi. Valilere, kaymakamalar, emniyet müdürlerine, belediye başkanlarına talimatlar verdik. Rakam en son 122 bin metruk binaya çıktı. Uyuşturucudan tutun da gecenin bir yarısına her türlü suç unsuruyla karşı karşıya bıraktıkları, mahalleliyi de sıkıntıya soktukları binalar. Bana kızıyorlar ama 'bunları gördüğünüz yerde yıkın' diyorum. 122 binanın şu an 90 binini yıktık. Aynı zamanda 18 binanın da rehabilitasyonunu yaptık. Geri 14 bin 500 bina kaldı. Onları yıkmaya devam ediyoruz.

En İyi Narkotik Polisi Anne Projesinin kaynaklarından biri de annesinin olup olmadığı soruluyor. Yüzde 88-89'un annesi var. Biz de bu rakamı görünce En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi'ne başladık. Bir taraftan metruk binaları yıkıyoruz, bir taraftan parkları ışıklandırıyoruz. Hiçbir şeyi boşta bırakmamaya çalışıyoruz. Bütün bunlarla birlikte En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi kapsamında annelere ulaştık. Çocuklarının uyuşturucu kullandığı ilk anı tespit edebilirsek çocuğumuzu kurtarabiliriz. Böylece En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi başladı. 1 milyon 300 bini aştık. Şimdi Milli Eğitim Bakanımızla bir karar verdik. Nisanın sonuna kadar 25 milyon insana ulaşacağız" ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Avrupa ülkelerini kıyaslayan Soylu, Türkiye'de uyuşturucu kullanımı oranının yüzde 3.1 olduğunu söyledi. Soylu, "Dünyada hiç olmayan bir program yaptık. Adı Asena. Geçen mart ayından beri hiçbir ihbar, istihbarat almadan, milyonlarca veriyi kendi içinde yapay zeka programıyla gerçekleştirerek şu ana kadar 6 bin 400 yakalamayı gerçekleştirdik. 2022 yılı Avrupa'daki rapora göre 1 milyon kişi başına uyuşturucu bağlantılı can kaybı sayısı dünya genelinde 35, Avrupa genelinde 17, ABD'de milyonda 324, Norveç'te 89, Almanya'da 29, Türkiye'de milyonda 4,7. Bütün bunlarla birlikte bu mücadelemizi devam ettirdiğimizi söylemek istiyorum. Uyuşturucuya bağlı doğrudan ölenlerin 2017'de 941 olan sayısının 270'e, bu yıl da 10. ay vesilesiyle 146'ya düştüğünü söylemek isterim. Madde kullanım oranı Avrupa'da yüzde 29, yani 100 kişiden 29 kişi madde kullanıyor, Avrupa uçmuş gidiyor. Bizde ise yüzde 3.1. Yani madde kullanım oranımızda da düşüklük söz konusu. Yaptığımız en önemli meselelerden bir tanesi de ilk kez Adana'da başladık, 62 ilde kanalizasyonlardan atık madde alıyoruz. Üniversite ve Yeşilay yapıyordu. Şimdi Yeşilay'la yapıyoruz. 62 ilde kanalizasyonlarda atık madde alıyorlar ve her üç ayda bir ne kadar uyuşturucu kullanıldığı, ne kadar arttığı, ne kadar azaldığı, hangi maddenin kullanıldığını öğreniyoruz. Buna göre de illerimizde tedbir alıyoruz. Türkiye'de ilk defa her ilin 42 kriterle riskini ölçüyoruz. Her ilçeyi 32 kriterle ölçüyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE SINIRLARINA SOKMAYACAĞIZ"

Kadın cinayetlerinin geçen yıla göre azaldığını öne süren Soylu, şunları kaydetti:

"UYUMA aplikasyonu yaklaşık 600 bin sayısına yaklaştı. Yine 50 bin ihbar geldi. Kimsenin adını, soyadını almıyoruz. İhbara gideriz, yeter ki ihbar gönderilsin. Aynı kadına şiddetle mücadelede yaptığımız gibi. KADES diye bir telefon programı yaptık. Şu an 4 milyon 800 bin kadın bu telefon programını indirdi, 500 binin üzerinde ihbara gittik. Aile içi ve kadına şiddetle mücadele alanında da ölüm sayısını geçen senden bu seneye kadar yine topyekun bir mücadeleyle düşürdük. Hem iletişim kanalarını açtık hem de burada kadına yönelik ölüm sayılarını da yüzde 12, 13 civarında düşürdük. Bu işi sıfıra getirene kadar aynı şekilde mücadelemizi gerçekleştireceğiz. Türkiye'de 20 ilde alan denetimleri yapıyoruz. Bu işe başımızı koyduk. Bu uyuşturucuyu Türkiye sınırlarına sokmayacağız. Bu illetin kökünü kurutup kazıyacağız.

"Bir söz söyledim 'uyuşturucunun satıcısının bacaklarını kırın' dedim. Okulların önünde uyuşturucu satılıyordu. Bu söylediğim zaman ölüm sayıları 941'e gelmişti. Aynen Avrupa, Amerika nasıl teslim olduysa bu da FETÖ'nün ortaya koyduğu bir oyundur. Bunu da ifade etmem lazım. Bütün bunlar olurken elbette seyirci kalamazdık. Bizim irademiz ve kararlılığımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatlar. Narko timlerimiz 12 vilayette vardı. 81 vilayette her tarafa narko timlerimizi kurduk. Yani mücadelemizi Türkiye'nin her tarafına aynı şekilde yaymaya çalıştık. Orda 'ayakların kırın" dediğimiz noktada böyle bir tablo ve durumla karşı karşıyaydık. Şimdi 941 sayısı 270'e düştü. Daha da düşecek. Gençlerimizi, insanlarımızı bu tehlikeden kurtarmaya yemin ettik, söz verdik"

(AA)