İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı'nın

Can GAZALCI – Ankara

 

İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı'nın (İLKSAN) mahkeme kararıyla kazandığı parseller için, "Ümitsiz bir davaydı, ben girdim. Arsayı onlara ben kazandırdım. Hakkımız 200 trilyon lira" diyen AKP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'ı, İLKSAN ile imzalanan avukatlık sözleşmesi yalanlıyor. Sözleşmeye göre, Yılmazcan, o yıllarda "İLKSAN'ın avukatı Nuray Turcan'ın bürosunda çalışan sigortalı bir avukattı." Sözleşmede, "Mehmet Yılmazcan için ayrıca bir ücret ödenmeyecektir" deniliyordu.

Birgün'ün ele geçirdiği avukatlık sözleşmesi, Turcan ve Yılmazcan'ın İLKSAN'dan 1998'den bu yana yasal faiziyle birlikte yaklaşık 2.5 trilyon lira almaya hak kazanmalarına ilişkin süreçteki kilit noktayı oluşturuyor. 1 Nisan 1996'da imzalanan sözleşmeye dönemin İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ongun ile Yönetim Kurumu üyesi H. Gökhan Gülle ve avukat H. Nuray Turcan imza koydu. "Avukat" olarak anılan kişinin Nuray Turcan olduğu açıkça yazılı olan sözleşmede, Turcan'a aylık 30 milyon lira verilmesi öngörülüyor. Aynı maddede, "Yukarıda belirtilen ücretler dışında kazanılan davalarda İLKSAN'a kazandırılan meblağın yüzde 20'si davaya katılan avukata ayrıca ödenir" deniliyor.

 

YILMAZCAN, ÜMİTSİZDİ BEN ALDIM DEDİ AMA…

Sözleşmenin 8. maddesi, Mehmet Yılmazcan'ın "Dava ümitsizdi ben aldım" yönündeki açıklamalarıyla örtüşmüyor. Sözleşmede Yılmazcan'dan bahsedilen bu madde şöyle: "Avukat Halime Nuray Turcan bu sözleşme doğrultusunda kendisine tevdi edilen hukuki iş ve işlemleri tek başına ya da bürosunda sigortalı olarak çalıştırdığı avukat Mehmet Yılmazcan ile birlikte yürütebilir. Ancak avukat Mehmet Yılmazcan için ayrıca bir ücret ödenmeyecektir. Sandık tarafından avukat Halime Nuray Turcan ve avukat Mehmet Yılmazcan'a birlikte veya ayrı aynı hareket edebilecekleri tarzda vekaletname verilecektir." Sözleşmenin 31 Aralık 1996 tarihine kadar geçerli olduğu da kayıt altına alındı.

 

DAVA SÜRECİ

Arsa davalarının İLKSAN lehine sonuçlanmasının ardından avukatın alacağı para üzerinde anlaşmazlık yaşandı. İLKSAN, dava açıldığında avukat Nuray Turcan'ın belirlediği miktar olan 190.5 milyar liranın yüzde 20'sini, yani 27 milyar 950 milyon lirayı kendisine ödedi. Ancak Turcan, dava açıldıktan sonra arsaların asıl değerinin 100 trilyon lira olduğunu, kendisine bu rakam üzerinden 20 trilyon lira ödenmesi gerektiğini belirterek dava açtı. Mehmet Yılmazcan, vekalet alarak katıldığı davanın seyrini, 2004 Ocak'ta TBMM'de yasa önerisinin kabul edilmesiyle değiştirdi. Eski Avukatlık Yasası'nda, avukata, kazanılanın yüzde 25'ine kadar ücret ödenebileceği belirtiliyordu. Ancak eski yasanın 164. maddesine göre bir avukata "başarıya göre değişen miktarla ücret belirlenmesi" gerekiyordu. Yani sözleşmede, davanın kazanılamaması durumunda avukatın alacağı miktar da yazılmalıydı. İLKSAN, dava sürecinde, bu miktarın yazılmaması nedeniyle sözleşmenin "geçersiz" olacağını savunmuştu.

Yılmazcan'ın altına imza attığı teklifle değişen Avukatlık Yasası'nın 164. maddesine ise "Ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde (…) davanın kesinleştiği tarihteki müddeabih değerinin (dava konusu şeyin değerinin) değerinin yüzde 10'u ile yüzde 20'si arasındaki miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir" ifadeleri eklendi. Geçici maddede de, "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kesin hükme bağlanmamış bütün ihtilaflarda bu kanunun değişik hükümleri uygulanır" denildi.

Baro hakem kurullarının iptal edilmesiyle uzayan dava; bu ay içinde Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sonuçlandı. Arsanın 1998 yılı bedeli üzerinden Turcan ve Yılmazcan'a avukatlık ücreti belirlendi. Buna göre mahkeme, İLKSAN'ın, Turcan ve Yılmazcan'a 1998'den bu yana büyüyen faizinin de ekleneceği yaklaşık 2.5 trilyon lira ödemesini kararlaştırdı. Bundan sonra dosya Yargıtay'da görülecek.

 

EŞİ YARGITAY ÜYESİ OLDU

Bu arada 2004 Temmuz ayında Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Yılmazcan'ın eşi Nesrin Yılmazcan, Yargıtay üyeliğine seçildi.