SPD'de iç barış tehlikede mi?

BirGün / ALMANYA

Alman polisleri arasında da ırkçılar olduğu ve şikayetler için bağımsız bir kurul oluşturulması gerektiği yönünde açıklama yapan SPD Eş Genel Başkanı Saskia Esken'in parti içi barışı tehlikeye attığı ileri sürüldü. Tagesspiegel dergisinde yer alan habere göre ekonomik pakete büyük övgüler yağdırıldığı bir sırada Federal Hükümet'in küçük ortağı SPD'de yeniden genel başkanlık tartışmaları başladığı, özellikle Eş Genel Başkanı Saskia Esken'e itirazların olduğu vurgulandı.

Çevre politikası eleştiriliyor

SPD Eş Genel Başkanları seçildikleri günden beri yeni, çevreci, sol bir politika için mücadele ediyor. Eş Genel Başkanı Saskia Esken için ırkçılık ve polis şiddeti üzerine tartışmak önemli. Esken, derin bir yaraya parmak bastığını düşünüyor. Saskia Esken'e göre polis şiddeti şikayetleri için bağımsız bir organa oluşturmak şart. Parti içinde ise Alman polisine toz kondurmayanlar; sol, çevreci politikadan rahatsız olanlar, eski defterleri açanlar var. Ekonomiyi destekleme programı içinde eski otomobiller için bonus olması isteniyordu. Esken bu konuda hem İG Mettal Sendikası Genel Başkanı Jörg Hofmann hem de Aşağı Saksonya Eyalet Hükümeti ile karşı karşıya gelmişti. Esken için çevre politikası yeni SPD'nin olmazsa olmazı. Bu daha çok öğrenci protestosu "Fridays for Future", daha az sendika anlamına da geliyor. Bu konuda itirazı olanlar ise Hıristiyan Sosyal Birlik'in mülteci konusunda ırkçı AfD'ye yanaşmasını örnek vererek, SPD'nin Yeşiller'in çevre politikasını üstlenmesinin anlamsızlığına vurgu yaparak seçmenin her zaman orijinale yöneldiğini savunuyor.

Eski rakipler rahatsız oldu

İşte "Esken için "Gölge Başbakan" manşetlerinin atıldığı bir sırada ABD'de başlayıp Almanya'ya uzanan ırkçılık tartışmaları, gençlik kuruluşu Jusoların alkışını alırken kimi grupları ise rahatsız etti. Bunların başında Walter-Borjan ve Esken'e karşı Petra Köping ile genel başkanlık için yarışan Aşağı Saksonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius var. Pistorius, Esken'in ırkçılık tartışmalarında ABD ile Almanya arasında doğrudan bağlantı kurduğunu ileri sürerek eleştirdi. Pistorius, Alman polisinin ABD'den farklı şekilde seçilip eğitildiğini savundu. Pistorius, sorunun yapısal konu olduğunu, yapısal ırkçılık da kurumsal ırkçılık da olmadığını, bağımsız olmasa da bu konularda bir şikayet merci bulunduğunu söyledi.

Bakanlar da kervana katıldı

Neuen Osnabrücker Zeitung adlı gazeteye demeç veren Federal Adalet Bakanı Christine Lambrecht de Alman polisinde büyük çoğunluğun ırkçılıkla bir ilgisinin olmadığını savundu. SPD Kuzey Ren Vestfalya Başkanı Sebastian Hatmann da emniye birimleri ve polisine güveninin tam olduğunu, güvenlik birimlerine yönelik eleştiriyi açıkca reddettiğini ifade etti.

Aziz Bozkurt destek verdi

SPD içindeki Göç ve Çeşitlilik Birliği Başkanı Aziz Bozkurt ise, gençlik teşkilatı Juso ve partinin sol kanadı gibi Esken ile aynı görüşte olduğunu "NSU'yu veya doğuda yaşadıklarımızı düşünürsek, bunu çok daha güçlü bir şekilde ifade edebilirsiniz" sözleriyle açıkladı.

SPD'nin NSU raporunda bağımsız bir şikayet organı talep ettiğini kaydeden Bozkurt "Kişinin kendi politikasını küçümsemesi şizofren durumdur" dedi. Alternatif "PolizeiGrün" adlı meslek örgütünün başkanı Oliver von Dobrowolski de 'çok rahatsız edici bir konuyu cesaret ve terbiye ile açıkca konuşması nedeniyle cezalandırılmak istendiğini', bu tartışma nedeniyle Esken'e minnet duyduklarını belirtti. SPD'de Norbert Walter-Borjans ve Saskia Esken eş genel başkan seçilmeleriyle durulmuş gibi görünen iç çekişmeler, en geç başbakan adayı konusuyla birlikte kendini hissetireceğinden kuşku duyulmuyor.