Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Uğurlu tarafından kadın cimnastikçilerle yapılan çalışmaya göre, sporcular çocuk yaşta istismara maruz bırakılıyor. Antrenörlerin cinsel içerikli sözleri istismarda en büyük etken.

Sporcu çocuklar istismar kıskacında
Fotoğraf: DepoPhotos

Hüseyin ŞİMŞEK

Türkiye’de birçok kadının uğradığı cinsel istismarın yanı sıra, sporcu kız çocukları da bu tür istismarlara maruz kalıyor. Araştırmalar, henüz ergenlik dönemine yeni giren kızların duygusal, fiziksel ve cinsel istismara uğradığını gösterdi.


Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Aylin Uğurlu'nun, yaşları 28 ve 36 arasında değişen “elit kadın cimnastikçiler”le çocuk yaşta yaşadıkları zorluklara ilişkin mülakatı sonrası ortaya çıkan araştırma, Spor Bilimleri Araştırma Dergisi’nde yayımlandı. “Cimnastik ve Çocuk İstismarı: Kadın Cimnastikçilerin Deneyimleri” başlıklı çalışmada, istismarın geldiği boyut gözler önüne serildi.
Çocukların daha çok ihmal nedeniyle istismarlara maruz kaldığını kaydeden Dr. Aylin Uğurlu, çalışmasında, “Araştırma bulgularına göre elit çocuk sporcuların sözel şiddet, baskı ve olumsuz dil kullanımı gibi davranışlardan dolayı duygusal istismara, aşırı fiziksel zorlama ve cisim fırlatma gibi davranışlardan dolayı fiziksel istismara, cinsel içerikli konuşmalar ve güvensiz bölgelerde konaklama gibi sebeplerden dolayı cinsel istismara, sağlık koşullarının yerine getirilmemesi ve kayırmacı davranışların yer alması sebebiyle ihmalden kaynaklı istismara maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Sonuç olarak tüm katılımcıların yoğun olarak duygusal istismarı tecrübe ettikleri ve bu durumun yetişkinlik döneminde kalıcı etkiler bıraktığı belirlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

SPORCULARIN AĞZINDAN İSTİSMAR

Çocuk yaşta istismara uğrayan kadın sporcuların Dr. Uğurlu’nun araştırma çalışmasına giren anlatıları ise şöyle:

Kapıyı açık bıraktı: “Bir gün kampta üzerimizde taytlar var haliyle antrenmandan çıkmışız belli. Kadın gibi değildik zaten çocuğuz ama oradaki adamın bakışı otel oda kapısını açık bırakması ve içeri gitmesi normal bir davranış değil. Bizim katta dolanması falan. Bir noktada sana ‘gel’ diyor. Oralarda her şey başımıza gelebilirdi. Çok korkunçtu.”

Bakışları garipti: “Yarışmalarda giydiğimiz kıyafetler sebebiyle o ortamda bulunan bazı erkek velilerin, bekçinin, temizlikçilerin bakışları bir garipti. Bir keresinde bir izleyici seriden sonra ‘ne tatlı kız diyip’ kasten popoma çiçek atmıştı. Sevimli oluyor kız çocukları orada, ama popoma çiçeği bakıp bilerek atmak kabul edilemez bir durum.”

Akşama seni mutlu ederim: “Bence en sıkıntılı olan kısım cinsel kelimelerin geçtiği şakalar. Antrenörüme bir gün huzursuz olduğumdan bahsetmiştim. Baskı bende stres yaratmıştı. Ve bana aynen şu cümleyi söyledi, ‘Mutlu olmak istiyorsan akşam seni mutlu ederim…’ dedi ve güldü. Seneler sonra erkek takımıyla kadınlar üzerinden cinsel içerikli şakalar yaptığı ve o çocukları güldürdüğünü duydum. Zaten her şey şakayla başlamıyor mu?”

Makyaj Sorunu: “Yarışmalarda makyaj yapılmasına karşıyım çünkü istismar riskini artırır. Makyaj olunca kadın olarak algılanıyor öyle bir etki yaratabilir dışardaki kişiye. Yarışma kıyafetimden dolayı 14 yaşındayken seyircinin ‘Of bu yaşta bu k...ileride…’ dediğini dün yaşamışım gibi hatırlıyorum.”

İSTİSMAR SADECE TEMASLA OLMAZ

Sporcu çocuklara yönelik cinsel istismarın sadece temasla gerçekleşmeyeceğini kaydeden Dr. Uğurlu, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Konaklama bölgelerinde güvenliğin sağlanmaması, vücudun özel bölgesine bir cisim fırlatılması, çoğun yanında ya da çocuğa karşı cinsel içerikli konuşmaların yapılması ve branşa özgü kıyafetin amaç dışında algılanması sebepleriyle istismarın gerçekleşebileceği görülmektedir.”