Stan Lee’ye övgü...

Marvel her zaman bildik dünyanın başka bir yansıması olmuştur. Ayakları yere basan bir yansımadır bu. Marvel evreninde anlatılan kahramanlık hikayelerinin içinde ırk, cinsiyet ve din ayrımına yer yoktur. Bu evrende nefret, kin, anlayışsızlık, yobazlık ile hesaplaşılır. Marvel bir çatıdır aynı zamanda, herkesin, tüm insanların altında yer bulabileceği. Yanından geçen sıradan bir gencin de süper kahraman olabileceği ihtimalidir Marvel. Ve Marvel, Stan Lee’dir. Bir başka deyişle, Big Bang yaşadığımız evreni yarattı ama içinde yaşamak isteyeceğimiz evreni Stan Lee yarattı.

Henüz on yedi yaşındayken koskoca bir evreni yaratan birine ne denir? Bence süper kahraman veya efsane denir. Ve efsaneler ölmez derler ya, doğrudur çünkü efsaneler onu unutmayanların kalbinde ölümsüzleşir. Çizgi roman yazarlığına 78 sene önce başlayan Stan Lee, Ironman, Spider-Man, Hulk vd. gibi en çok sevilen süper kahramanları yarattı.

1960'ların özgürlükçü, yaratıcı hareketini hemen yakalamış olan Stan, mükemmellikle boy ölçüşen süper kahraman statükosunu yıktı. Gündelik insanlardan, kusurlu insanlardan süper kahraman yaratmak pek kolay olmadı. Bu uzun ayrı bir hikaye elbette ama şunu söylemeliyim; Marvel Goodman gibi Marvel’in yönetici kadrosundakiler mesela Spider-Man fikrine karşı gelmişlerdi, bir gencin süper güçlerini çoğu insanın itici bulduğu bir böcekten alan bir kahraman olması fikrini kimsenin sevmeyeceğini düşünmüşlerdi. DC evreninin kusursuz, ilahi kahramanlarına karşı Peter Parker’ın doğması ve insanların bu karakterle kendilerini çok daha fazla özdeşleştirebilmesi Stan Lee’nin inadı ve azmi ile gerçekleşmişti.

Stan öyle bir şey yarattı ki, bu şey kendisinden de MCU’dan (Marvel Cinematic Universe) da büyük. Bu büyük olan şey umuttu. Sevenlerine umut verdi Stan Lee, bu umut sıradan insandan daha fazlası olunabileceğine dairdi, yeterince derinde aranırsa herkesin içinde bir süper kahraman olabileceğine dairdi; Hulk’u yarattı (co-created) içinde uyuyan canavarı uyandıran, Iron Man’i yarattı kibirli ama dünyayı koruyan, Fantastic Four’u yarattı dostluk ve birlikteliğin nasıl bir güç ortaya çıkaracağını gösteren. Bugün MCU tüm bu refahını, başarısını Stan’in zamanında gösterdiği sıkı çalışma, azim, yaratıcılığı sonucunda elde etti. Bir müddet Marvel evreninin Amerikancı, ürünlerinin kapitalist dünyanın en kirli oyuncakları değerlendirmelerini bir kenara bırakalım ve kahramanlığa dair bakış açısını değiştiren, hikayelerindeki coşku, heyecan ile bizleri eğlendiren, bizlere hayaller kurduran, ufkumuzu açan bu yaratıcı adamı güzel bir şekilde analım, övelim... Kötünün cezasız kaldığı bu gerçek dünyadan daha adaletli kurgusal bir dünya yaratıp orada kaybolmamızı sağladığın için teşekkürler Stan, en çok cameolarını özleyeceğiz senin... EXCELSIOR!