Geçen haftanın en ilginç medya olayı, Star gazetesinin bir manşetinde yaşandı. “Uygurlar üzerinden yeni Gezi tuzağı” şeklinde atılan manşete, “Ağaç bahanesiyle sokağa dökülen Geziciler dev projelerin durdurulmasını istemişti. Doğu Türkistan iddialarıyla vatandaşları tahrik eden provokatörlerin hedefinde ise Çin ile milyon dolarlık yatırımlar, Avrupa ve ABD’nin istemediği füze anlaşmasına, dev teknoloji transferleri” şeklinde izah getiriliyordu. Aşırı zekâ şovu nedeniyle beyin yakan bu bağlantının ardından ilk itiraz, haberin altında imzası görünen Saadet Oruç’tan geldi. Oruç, Twitter’daki mavra şelalesine cevaben “Gazetenin dünkü manşetinde imzamla yayınlanan haberdeki Doğu Türkistan-Gezi bağlantısı bana ait değil.” şeklinde tweet attı, bir parça utanmış gibiydi. Aynı hafta içinde Star gazetesinin bir başka yazarı Cem Küçük de zamanında Star’ın köpürtülmesine büyük katkı sağladığı “Kabataş Yalanları” için, “saçma sapan kurgular” yorumunu yapıyordu. Şöhretini “Kabataş’a borçlu” Elif Çakır da bu yorum üzerine eski gazetesi Star’a salvo yapıyor ve sonradan sileceği “Allah tetikçinin de akıllısını versin! Tetikçi şuursuz, talimatçı medya patronu şuursuz olursa. Seveyim, savunayım derken ayağına sıkarsın!” twitini atıyordu.

Benim sadece bu haftaki tartışmalardan bile çıkardığım bir sonuç var (ki Star’ın daha neleri var). Artık Star gazetesinin bozabileceği tek bir oyun kaldı. Bu haftaki Köşe Vuruşu’nda manşeti ve haber metniyle beraber o büyük oyunu ifşa etmek istiyorum:

Manşet: Star gazetesi Gezi’cilerin algı üssü çıktı

Haber: Özellikle Gezi sürecinden bu yana yaptığı her haberle zekâ çıtasını biraz daha aşağıya çeken gazetemiz Star, Gezi’cilerin büyük oyunu çıktı. Gezi’cilerin telekinetik provokasyon yöntemiyle Star yönetimini sürekli provoke ettiği ve birbirinden saçma kurgular yaptırdığı belirlendi. Gezi’cilerin algı üssü olarak kullandığı Star gazetesinin bir süredir saçmalama dozunu artırması kuşku yaratırken, Gezi’cilere “telekinetik provokasyon yöntemini” öğreten üst akıl gelişmeleri memnuniyetle izledi. Star gazetesi olarak biz saçmaladıkça, onlar ellerini ovuşturuyordu.

Gerçek Kesit Şüphesi
Operasyonda senaryo ve kurguların saçma sapanlığını artırmak için gazete binası yakınlarında 10 bin kadar televizyonda aynı anda Gerçek Kesit programı videosu açılarak aşırı dozda Sarı Bıyık etkisiyle özel bir sinyal oluşturulduğu ve zekâ rehaveti yaşattırıldığı belirlendi. Yaşanan bu zekâ rehavetinin ardından devreye sokulan telekinetik provokasyon teknikleriyle yazılan haberler, Star gazetesi ve desteklediği siyasi partiye bir algı suikastına dönüşecek şekilde dalga malzemesi oluyordu. Polis, operasyonun ilk ayağında, Star gazetesi civarındaki binlerce TV’den Gerçek Kesit programlarını kapatarak sinyali bozdu. Telekinetik provokasyona maruz kalan Star gazetesi yetkilileri ise bir süre incelendikten sonra serbest bırakıldı.

Alt haber başlıkları:
• Star gazetesi Star gazetesinin oyununu bozdu
• Bu haberden bile emin değiliz
• Gazete binamızı gömerek bu operasyondan sıyrılacağız
• Ahmet Kekeç: Kesin Hasan Cemal yapmıştır
• Cem Küçük: Pis 7’li çetesinin işi
• Yiğit Bulut: Telekinezi var demiştim

Bayram hediyesi olsun
Bayram öncesi rehavette bu haftanın mavrası da bu olsun. Doğrusu ben Star gibi, Akşam gibi, Sabah gibi, Takvim gibi pek tabii ki Yeni Akit gibi gazeteler konusunda epey kuşkuluyum. Bir insan neden onca yatırım yapıp böyle bir saçmalama korosu yaratır hiçbir şekilde açıklama getiremiyorum. Bu işi olsa olsa yine kendi teorileriyle çözerler dedim ve böyle bir manşet haberine imza attım. Kaynak göstermeden kullanabilirler. Bir bayram hediyesi olarak kabul ederlerse mesut olurum. İyi bayramlar.