Su yoksa hayat olmaz

BİRGÜN İZMİR

MUĞLA Bodrum’a içme suyu sağlayan Çamköy su havzasında işletmeye açılması planlanan linyit kömürü sahalarına karşı mücadele başlatan Çamköylüler, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’tan destek istedi. Linyit sahalarının işlemeye başlaması durumunda Bodrum’un susuz kalacağını söyleyen yurttaşlar, maden şirketlerinin ‘kamulaştırma’ taleplerini de yargıya taşıdıklarını vurguladı.

Çamköy Muhtarı Mehmet Emin Soydan, Ekizköy Muhtar Azası Celal Çoban ve köylülerin hukuk mücadelesine destek veren Avukat Mehmet Çilsal, Başkan Aras’ı ziyaretlerinde, açılması düşünülen linyit sahalarının Bodrum Yarımadası’na içme ve kullanma suyu temin edilen 10 milyon m²lik alanda yer aldığını belirterek, bu girişimin toprağa ve suya verecek zararlarını belirtti.

Bodrum Yarımadası’na içme-kullanma suyu sağlayan Güvercinlik İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin Çamköy’den gelen temiz suya mahkûm olduğunu anlatan köylüler, Çamköy’den gelen suyun paçallama yöntemiyle Geyik Barajı’ndan gelen suya karıştırıldığını kaydederek Bodrum’u bekleyen tehlikeyi şöyle anlattılar: “İki suyun paçallanamaması durumunda Güvercinlik İçme Suyu Arıtma Tesisi istenilen nitelikte arıtma yapamayacak hale gelecektir. Bu durum da su kaynaklarının Bodrum Yarımadası genelinde yaşayan yaklaşık 200 bin nüfusa ve tatil için gelen 1-1,5 milyon kişiye yetmemesi anlamına gelmektedir. Bodrum’un sezonda değişen nüfusuna 13 milyon metreküp ilave su ihtiyacı vardır. Linyit sahalarının faaliyete geçmesi ve su kaynağının kullanılamaz hale gelmesiyle birlikte mevcutta var olan 10 milyon metreküp su da kaybolacaktır. Bu büyük bir risktir. Akbelen-Karacahisarlinyit sahalarının işletmeye açılması, sadece üç mahallemizde yaşayan bin 619 vatandaşımızı değil, yaz aylarında 1,5 milyonun üzerinde insanı da etkileyecek boyuttadır.”

MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE VERMELİYİZ

Çamköy halkının mücadelesine destek verdiğini söyleyen Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise en kısa zamanda meclis üyeleriyle birlikte Çamköy’ü ve linyit sahaları tehdidi altında olan köyleri ziyaret edeceğini belirterek “Biz doğamıza, çevremize sahip çıkmadığımız sürece, çocuklarımızın geleceğini koruyamayız. Turizm ve tarımla geçinen bu topraklarda, alternatif enerji kaynakları varken, çevreye ve insana zararlı etkileri olan teknolojilerle enerji üretmek, turizmin de tarımın da sonu demektir. Su olmazsa, hayat da olmaz. Su olmazsa, turizm de, tarım da biter. Bu konuda ortak akıl üretmek ve mücadeleyi hep birlikte vermek zorundayız.” diye konuştu.