Google Play Store
App Store

AKP’li yetkililer Balıkesir’deki patlamadan sonra başsağlığı dilemekle yetinirken geçen yıl işyeri denetimleri 3 kat azaldı. Bolca iş cinayeti yaşanan birçok sektörde ise tek bir denetim dahi yapılmadığı ortaya çıktı.

Suçlu ölen işçi mi?
Mühimmat fabrikasında 11 işçi yaşamını yitirmişti. Hayatını kaybedenlerin yakınları tepki göstermişti / Fotoğraf: AA
Mustafa Kömüş
Mustafa Kömüş
mustafa.k@birgun.net

Balıkesir’in Karesi ilçesinde 24 Aralık’ta ZSR fabrikasında 11 işçinin yaşamını yitirdiği patlamanın üzerinden 4 gün geçti. Patlamanın yaşandığı gün Türk Mimar ve Mühendisleri Odası Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz çarpıcı bir açıklama yapmıştı.

Açıklamada seçim dönemlerinde işyeri denetimlerinin hiç yapılmadığına dikkat çekilmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın son üç yıldaki faaliyet raporları da bu açıklamayı doğrular nitelikte. Raporlara göre 2021 ve 2022’de denetim sayılarında çok büyük bir değişiklik olmazken geçen yıl çok ciddi bir düşüş yaşandı.

NELERİ KAPSIYORLAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işyeri denetimlerini iki yönden yapıyor. Bunların birincisi işin yürütümü. İkincisi ise iş sağlığı ve güvenliği. İşin yürütümü yönünden yapılan denetimler bireysel ve toplu iş ilişkiler, işgücü piyasası ve işsizlik sigortası, il müdürlüklerinde işçi şikâyetleri incelemesi işlemlerini kapsıyor. İş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılan denetimler ise meslek hastalıkları, iş kazaları, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin denetim ve kontrolü işlemlerini kapsıyor.

Bu bilgileri verdikten sonra gelelim raporlardaki verilere.
Öncelikle toplam denetim sayılarına bakalım birlikte. İşin yürütümü yönünden 2021 yılında 174 programlı, 8 bin 259 programdışı olmak üzere toplam 8 bin 433 denetim yapıldı. 2022 yılında programlı 148’e programdışı 8 bin 444’e toplam denetim ise 8 bin 592’ye yükseldi. Yani 2022’de çok küçük bir artış yaşandı. 2023’te ise işin yürütümü yönünden yapılan denetim sayısı sadece 3 bin 627 oldu. Yaklaşık 5 bin denetim daha az gerçekleşti. Bunların 83’ü programlı, 3 bin 544’ü ise programdışıydı.

İşin yürütümü yönünden yaşanan düşüş oldukça yüksek olmasına rağmen iş sağlığı ve güvenliğinde çok daha ciddi bir gerileme yaşandı. Bu yönden yapılan programlı denetimlerin sayısı 2021’de 13 bin 43, 2022’de 15 bin 761; programdışı olanlar 2021’de 2 bin 623, 2022’de 2 bin 81; toplam 2021’de 15 bin 666, 2022’de 17 bin 842 oldu. İki yıl arasında ciddi bir fark yok. Peki 2023? Yaşanan düşüş 3 kattan fazla. Geçen yıl 3 bin 115 programlı, 1.898 programdışı denetim yapıldı. Toplam yapılan denetim ise sadece 5 bin 13 oldu. Yani 2023’te iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılan denetim sayısı 2021’e göre 10 bin 748, 2022’ye göre ise 12 bin 829 daha az gerçekleşti.

Verilerle devam edelim. İş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılan programdışı denetimlerin sayısı azalmaya başladı. Ancak denetlenen işyeri sayısı azalmasına rağmen idari para cezası uygulananlarda artış yaşandı. İdari para cezası alan işyeri sayıları 2021’de 296, 2022’de 356, 2023’te ise 385 oldu. İşin durdurulmasına karar verilen işyeri sayısı sırasıyla 44, 47 ve 27 oldu. Yani para cezası alan işyeri sayısı artarken durdurma cezası alan işyeri sayısı ise düştü.

Çok daha ilginci ise bakanlık müfettişlerinin bazı sektörleri 2023’te hiç denetlememesi oldu. 2021 ve 2022’de denetlenen gemi yapımı, geri dönüşüm, gıda, kâğıt ve kâğıt ürünleri, tekstil, mobilya ve ağaç ürünleri sektörleri ile kimyasal madde bulunan işyerleri ve metal işyerleri 2023’te hiç denetlenmedi. Özellikle metal sektöründe yetki konusunda son aylarda çıkan anlaşmazlıkları ve patronların hukukun etrafından dolanmalarını düşününce bu sektörde denetimin ne kadar önemli olduğunu söylemeye bile gerek yok.

Örneğin metal işyerlerinde 2022’de yapılan 4 bin 302 denetim 819 işverene idari para cezası, 1 işyerinde işin durdurulması kararı verildi. Ancak 2023’te metal işyerlerine hiç uğranmadı.

HER ŞEY SERMAYE İÇİN

Yazının başına dönersek TMMOB Başkanı Koramaz’ın “Denetimler yapılmadı” uyarısının ne kadar doğru olduğunu bu veriler de ortaya koyuyor. Son günlerde alınan asgari ücret ve faiz kararlarında AKP’nin sermaye yanlısı davrandığını ve onların beklentilerine göre hareket ettiğini biliyoruz. Tıpkı bu kararlarda olduğu gibi AKP’nin denetimleri yapmamasının da sermayeyi korumak için olduğuna dair tek şüphe yok. İstanbul Ticaret Odası’nın eylül ayında Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’a yönelttiği 12 maddenin arasında denetimlere ilişkin de bir talep vardı. Patronlar bakandan “Olağan iş akışının bozulmaması için rutin sosyal güvenlik denetimlerinin istisnai durumlar dışında randevulu yapılması yararlı olacaktır” demişti. Bu talep de denetimlerin neden azaltıldığını bir daha açıklıyor.

Belki bu denetimler düzgün yapılsaydı bugün hayatta olmayan pek çok emekçi hâlâ yaşıyor olacaktı. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu denetimleri yaptırmak yerine her iş cinayetinin ardından başsağlığı dilemekle yetinmeyi tercih etti.