Telefonlar, telefonlarımız? Konserde flaş patlatanlar, müzisyene flaş doğrultanlar, bizi ekrandan konser izlemeye zorlayan uzun boylular

Suçlu telefonlar mı yoksa biz miyiz?

Haber Fotoğrafı: Onur Dogman

Konserler benim için bir işkence. Sinemada bir yılı aşkındır film izlemiyorum. Eskiden daha rahat bir çocuktum. İlerleyen yaşla sinir katsayım çok hızlı yükselmeye başladı. Sabrım çok hızlı tükeniyor. Sinema artık çok gereksiz geliyor bana. Cep dolusu para vereceğim, ayaklarımı bile uzatamadan izleyeceğim, o kadar para ödememin üstüne yarım saat reklam izleyeceğim ve üstüne insanlar konuşup ıvır zıvır paketlerini haşır huşur ses çıkartarak karınlarını doyuracaklar. Bir tek bir korku filminde bacaklarımı iyice altıma çekmişken yanımdaki kızlar konuşuyordu ve gerçekten konuşmalarını canı gönülden istedim. Bu nasıl bir korkmaktır arkadaş, içim çekildi resmen.


Sinemayı geçtik. Konserleri artık etraftaki insanların cep telefonu ekranından izler olduk. Neyse ki teknoloji gelişti de ekran çözünürlülükleri arttı, bu da biz kısalara yaradı. Geçenlerde Zorlu PSM’deki Ludovico Einaudi konserine gittik. Black Swan ve The Insidious gibi filmlere müzik yapan, solo albümleriyle de inanılmaz başarı yakalamış çok önemli bir besteci. Bazen bestelerindeki kendini tekrar eden bölümler beni oyun dışı bıraksa da arasız 120 dakikalık konserde pür dikkat halde hareketsiz oturdum. Beni tanıyanlar konsantrasyonumun eksi seviyelerde olduğunu gayet iyi bilir. Bundan 10 yıl kadar önce heyecanlı bir şey anlatırsam kekelemeye başlardım. Bir tek küfür ederken soluksuz saydırabiliyordum. Hala da saydırabiliyorum ve kekelemem geçti. Saydırmalarımı artık konserlere saklıyorum. Ludovico Einaudi konserinde flaşlı fotoğraf çeken kaç kişi oldu sayamadım. Adamcağızın neden seyirciye sırtını dönerek piyano çaldığını o an anladım. Anlamak ve içinizde hissetmek için dikkatinizi net bir biçimde vermeniz gereken bir konserde bile flaşlı fotoğraf çekiliyorsa yaz festivallindeki durumu siz düşünün.
suclu-telefonlar-mi-yoksa-biz-miyiz-427841-1.
10 Şubat Cumartesi günü Mondo Trasho’yle birlikte Türkiye’nin ilk fanzinlerinden Laneth’in düzenli bir hal alan 2. etkinliğine gittik. Salon İKSV’deki etkinlikte daha duygusal ve gaz bir ortam olduğundan bazı noktalarda telefonlar çıktı. E çok da ses edemiyorsun insanlara. Neyse geceyi çok hızlı özet geçiyorum. İlk başta Razor, Hazy Hill şarkılarını çaldı. Geçen yıl ilk kayıtları tekrar toplanıp plak formatında basılan Tünay Akdeniz 43 yıl sonra ilk konserini bu gece için verdi. Türkiye’nin en muhalif gruplarından biri olan Murder King yeni solisti Ufuk Özkurt ile sahne aldı. Grupla ilk konserini böyle bir ortamda veren Ufuk’u kutlarım. Çok iyi bir heavy metal solisti olduğunu kanıtladı. Sahnede enerjik duruşu daha büyük sahnelerde çok işe yarayacaktır. Birkaç konser sonra seyirciyi parmağında oynatır. Rashit 18 yıl sonra klasik kadrosuyla sahneye çıkmış oldu. Gecenin bence en baba performansları Asafated ve Climb oldu. Yıllardır sahneye çıkmamış bu iki grup da kemik gibi çaldı. Asafated solisti Tanju Can’ın bas gitar sound’unu duyunca içim bir ürpermedi değil hani. The Climb’da Perfectly Nothing girdiğinde Alen Konakoğlu’nun o davul sound’u hepimizi kendimizden geçirdi. Gökalp Ergen’in jest ve mimikleri çok iyi bir frontman olduğunun kanıtı gibi.

Eskiden telefon mu varmış?
Asafated’dan Tanju sahnede, 90’larda telefon yoktu, şimdi de telefonlarınızı cebinize sokup keyfinize bakın minvalinde konuşunca aklıma Ludovico Einaudi konseri geldi. Keyif almayı kesinlikle unuttuk. Bir güzel anı hafıza kartına hapsetme fikri çok hastalıklı. Hayatımdaki en önemli anlarım telefonumda veya bilgisayarımda dosya olarak durmuyor. Ve emin olun hiçbir detayını unutmuyorum o anların. Her fırsatta telefonlarınıza davranarak o anları aklınıza kazımıyorsunuz, kolaya kaçıyor ve o anı yaşamıyorsunuz. Neyse bunlar sizin bileceğiniz işler.

Slipknot/Stone Sour solisti Corey Taylor’un en ön sırada telefonuyla çekim yapan izleyicinin telefonuna tokadı yapıştırdığı video çok dönmüştü sosyal medyada. İzleyici ekrana o kadar yapışmış ki Taylor’ın yanına kadar geldiğini anlamıyor bile. Punk efsanesi Misfits’in kurucularından Glenn Danzig bırakın seyirciyi profesyonel fotoğrafçıların bile konseri çekmesine izin vermiyor. Ayrıca bir seyircinin telefonunu elinden kapmıştı. Hadi Danzig yıllardır sinir sahtası ve ayrıca göbeğini saklamaya çalışıyor olabilir anlarım çünkü bende de var o göbekten. Son olarak konserlerde telefonu komple yasakladığı iddiası olan Kendrick Lamar bunu Pitchfork’a yaptığı açıklamayla yalanladı. Profesyonel fotoğrafçılara izin vermediğini fakat seyircilerle bir alıp veremediğinin olmadığını söyledi. The Killers, Beyonce ve Jack White da konserlerde sınırlı fotoğraf çekimine izin verenlerden. Jack White’ın menajerliği geçenlerde yaptığı açıklamada konserlerinde gözünün önünde telefonların olmasından rahatsız olduğunu, o anı insanlarla tam anlamıyla yaşamayı tercih ettiğini ima ediliyordu. Yani sözün özü kimse bu mevzudan hoşlanmıyor. Sanatçısı rahatsız, izleyici rahatsız e zaten elimizdeki telefon son teknoloji bile olsa sahnede gözümüzün gördüğünü net bir biçimde yansıtamıyor. O zaman neden hala çekmeye çalışıyoruz? Bir tane çekilse yine anlaşılabilir bir durum ama metal konserinde şuursuz gibi arkadaşınıza konseri Facetime yaparak izletmek gerçekten manyaklık. Yatakta uzanarak Rashit izleyen insan gördü bu gözler yahu...