CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TİGEM’in Nijer’de arazi kiralayıp tarımsal üretim yapacağı projenin akıbetini 2 farklı Bakanlığa yönelttiği soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Proje çalışmaları devam ediyor” derken, Tarım Bakanı Pakdemirli, “Böyle bir anlaşma yok” açıklaması yaptı. CHP'li Gürer, "Tarım Bakanı'nın böyle bir projeden haberdar olmaması kabul edilemez" dedi.

Sudan'daki projeye ilişkin aynı soruya 2 Bakanlıktan farklı yanıt

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün 2014 yılında Sudan ile yaptığı tarımsal işbirliği anlaşması kapsamında bu ülkede faaliyete geçilmesi planlanan tarım ürünleri üretimiyle ilgili çalışmaların akıbetinin açıklanması için hem Tarım ve Orman Bakanlığı'na hem de Dışişleri Bakanlığı'na ayrı ayrı soru önergeleri yöneltti.

Gürer, her iki Bakanlığa verdiği soru önergelerinde, ayrıca Nijer ile de yapılacağı açıklanan tarımsal anlaşmanın detaylarının açıklanmasını istedi.

SUDAN’DAKİ KİRALANAN TARIM ARAZİLERİNİN AKIBETİ NE OLDU?

Gürer, Dışişleri Bakanlığı'na yönelttiği soru önergesinde Sudan’dan sonra Nijer’den de tarım arazisi alınacağının kamuoyuna yansıdığına dikkati çekerek, “Sudan’da üretilen farklı tarım ürünlerinin ülkemize getirileceğini dönemin Tarım ve Orman Bakanı Faruk Çelik ifade edilmişti. Çelik, Sudan'da sadece Türkiye’de yetişmeyen tropikal ürünlerin değil, aynı zamanda buğday, domates, biber, patlıcan ve salatalık gibi yazın ülke genelinde, kışın seralarda üretilen bitkilerin de üretileceğini açıklamıştı. Çelik, Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM), Sudan'da kiralanan arazinin içerisinde 125 bin dekarlık bir alana örnek çiftlik kuracağını ve bu arazide yapacağı üretimle özel sektörü yönlendireceğini bildirmişti. Çelik, TİGEM’in örnek çiftlikte pamuk, soya, ayçiçeği, susam, buğday, mısır, şeker kamışı, bakla, yonca, domates, patlıcan, salatalık ve biber üretimi yapacaklarını açıklamıştı” hatırlatmasında bulundu.

Gürer, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından şu soruların da yanıtlanmasını istedi:

“>> Sudan’ da kiralanan arazi için her yıl yapılan ödeme miktarı ne kadardır? Ürün yetiştirilmesi sağlanmış mıdır?

>> Sudan’da halen işin yürütülmesi için görevlendirilen personel var mıdır? Sudan ile yapılan anlaşma başlangıç tarihinden günümüze kadar olan süreç içerisinde Sudan’a kaç kez heyet gönderilmiş olup kayıtlara geçen masraf ve harcırah tutarı ne kadardır? Halen Sudan’da ülkemiz adına konuyla ilgili görevli var mıdır? İlk üretilen ürün ülkemize ne zaman gelecektir?

>> Sudan’a göre daha uzak sayılan Nijer’de üretilecek ürünler hangileridir?

>> Arazi için kiralama bedeli ödenmekte midir? Arazi araştırması ve konu ile alakalı farklı nedenlerle Nijer’e kaç kez heyet gönderilmiştir? Tarım arazisi için Nijer’de bulunan görevli var mıdır? Tarım anlaşmasından, sağlanması düşünülen faydalar nelerdir?”

BAKAN ÇAVUŞOĞLU’NUN YANITI

Gürer’in önergesine yanıt veren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye ile Sudan arasında tarımsal üretimin ve ticaretin geliştirilmesi amacıyla 28 Nisan 2014 tarihinde “İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşma” imzalandığını hatırlattı.

Çavuşoğlu, “Söz konusu işbirliği kapsamında zirai faaliyetler için öngörülen arazi tahsisi Sudan’da yaşanan iç gelişmeler nedeniyle henüz gerçekleşmemiş ve faaliyete başlanmamıştır” dedi.

Nijer’de tarım işbirliği projesi çerçevesinde çalışmaların devam ettiğine değinen Çavuşoğlu, “Nijer Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın pilot proje için tahsis ettiği 2.500 hektar arazinin Irhazer bölgesindeki 1000 hektarı için TİGEM bir yatırım projesi hazırlamaktadır. Söz konusu proje; ülkemize makul fiyatlarla tarım ürünleri ithal edilmesini, ülkemize Batı Afrika’da daha fazla görünürlük kazandırılmasını ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin artmasını hedeflemektedir” açıklamasında bulundu.

"TARIM BAKANI, NİJER’DEKİ PROJEDEN HABERDAR DEĞİL Mİ?"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, benzer sorulardan oluşan bir soru önergesini de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yöneltti.

Gürer, yazılı önergesinde, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’den şu soruların yanıtını istedi:

“>> Bakanlar Kurulu’nun 9.11.2015 tarih ve 2015/8234 sayılı karan ile onaylanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşma” ile tarımsal üretim yapmak üzere Sudan’dan 99 yıllığına 780 bin 500 hektar tarım arazisi kiralanmıştır. TİGEM yanı sıra ülkemizin yurt dışı arazilerinde tarım yapması planlanan çalışmada, 5 yılın sonunda elde edilen sonuç ve son durum nedir?

>> Bakanlık, burada tarım ürünleri üretilip ülkemiz ve farklı ülkelere satışı sağlanacağını belirtmişti. Bu bağlamda; kiralanan arazilerde ekim yapılarak bir değerlendirme sağlanmış mıdır? Sudan’da kiralanan tarım arazisi bölgesine yapılan heyet incelemelerinin toplam sayısı kaçtır? Heyet incelemelerinin sonuçları nelerdir?

>> 5 yılda proje kapsamında yapılan gider tutarı toplamda ne kadardır? Arazi işleme ve değerlendirmede belirlenen alanın tamamı tarım amaçlı kullanıma uygun mudur? Bu alanda üretim için öncelik verilen ürünler hangileridir? TIGEM belirlenen arazilerde çalışma yapmakta mıdır?

>> Sudan’ dan ithal ettiğimiz gıda ürünü var mıdır?

>> Nijer’de ‘Tarım Alanında Yapılması Öngörülen Proje’ ne kadar alanı kapsamaktadır ve üretimi yapılacak ürünler hangileridir? Nijer’de yapılacak tarımsal üretim için; ticari amaçlı bir tarım politikası düşünülmekte midir?

>> Türkiye’den Nijer’e gönderilen bir konteynerin 45 günde ulaştığı ve konteyner başına taşıma maliyetin 10-15 bin doları bulduğu dikkate alındığında; Nijer’den gıda ve tarım ürününü Türkiye’ye taşımanın sorunlu olabileceği ifade edilmektedir. Nijer’de öncelik verilerek yetiştirilmesi planlanan tarım ürünü hangisidir? Bu alanlarda üretim ihracat politikası düşüncesi ile yapılmakta mıdır? Nijer ile yapılan anlaşmada KİT olarak görev alan kuruluş var mıdır? Nijer‘den tarım ürünü ithal etmekte miyiz?”

ÇAVUŞOĞLU VE PAKDEMİRLİ’NİN YANITLARI ÇELİŞTİ

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yaptığı açıklama, aynı soruya Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu tarafından verilen yanıtla çelişti.

Bakan Pakdemirli, 2014 yılında Türkiye ile Sudan hükümeti arasında Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına ilişkin anlaşma imzalandığını, bu kapsamda yapılan anlaşmada TİGEM ile Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı'nın ortaklığında bir şirket kurulması, Şirket tarafından Sudan'da 12 bin 500 hektar arazi üzerinde örnek çiftlik kurulması, Sudan’da Türkiye'nin özel sektör firmalarının yatırımları için 780 bin 500 hektar arazinin ortak şirkete tahsisi hususlarının yer aldığını belirtti.

Ortak şirketin kuruluşunun tamamlandığını bildiren Bakan Pakdemirli, “Ancak, örnek çiftliğin kurulacağı 12.500 hektar ve Türk özel sektör firmalarının yatırımları için tahsis edilmesi gereken 780.500 hektar arazilerin devir teslim sürecinde, Sudan’da yaşanan hükümet değişikliği ve dünyada yaşanan COVİD 19 nedenleri ile devir işlemi gerçekleşememiştir. Bu çerçevede, TİGEM tarafından henüz arazi kiralaması yapılmadığından Sudan tarafına bu zamana kadar arazi kiralama bedeli ödemesi ve tarımsal üretim faaliyeti yapılmamıştır” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gürer’in soru önergesine verdiği yanıtta ayrıca “Nijer ile yapılmış olan bir tarım anlaşması bulunmamaktadır” açıklamasını da yer verdi.

“AYNI SORUYA İKİ BAKANIN FARKLI YANIT VERMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Önerge sahibi Gürer ise aynı soruya 2 Bakan tarafından farklı yanıtlar verilmesinin düşündürücü ve bir o kadar da üzüncü verici olduğunu belirtti.

Gürer, “Dışişleri Bakanı Nijer’de hayata geçirilecek tarımsal projenin detaylarını rakamlar vererek açıklarken, Tarım ve Orman Bakanı, projeden haberi yokmuş gibi ‘Nijer ile yapılmış bir tarım anlaşması bulunmamaktadır’ ifadeleriyle sorumuzu geçiştirmeye çalışmasına anlam veremedik. Dışişleri Bakanlığı’nın başka bir ülke ile yaptığımız anlaşma ya da bu ülkede yapılacak bir tarımsal projeyi detaylarıyla ortaya koyarken, Tarım Bakanı'nın böyle bir projeden haberdar olmaması kabul edilemez. Bu tutum, devlet ciddiyetine yakışmamaktadır” diye konuştu.