Google Play Store
App Store

Balıkesir Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’na yapılmak istenen ‘‘Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Süs Bitkileri) OSB Projesi’’nin bilirkişi keşfi yapıldı. Ekoloji örgütleri, sulak alanda yapılan tescil oyununa dikkat çekti: ‘‘Sulak alanlar bir bütündür ve üzerinde yapılaşma olmamalı.’’

Sulak alanda tescil oyunları
Edremit’teki Akçay Sulak Alanı yapılaşmaya açılmak isteniyor. (Fotoğraf: BirGün)
Sibel Bahçetepe
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.net

Kuzey Ege'nin önemli sulak alanlarından birisi olan Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı, yapılaşma tehdidinin ardından şimdi de Tarıma Dayalı Sera Süs Bitkileri Organize Sanayi Projesi ile yok edilmek isteniyor.

OSB'nin imar planının iptali için açılan dava kapsamında dün bilirkişi keşfi yapılırken, yaşam savunucuları "Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’na inşa edilen Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Süs Bitkileri) Organize Sanayi Bölgesi Projesi, hem yapımı hem de işletim aşamasında orayı yuva bilen canlılar için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Projeden vazgeçilmeli. Sulak alanlar bütündür, üzerinde hiçbir şey yapılmamalıdır" dedi.

SIVILAŞMA RİSKİ VAR

Bilirkişi keşfi dün halkın ve ekoloji örgütlerinin katılımıyla yapıldı. Bilirkişi keşfine katılan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyesi Zeynep İlhan, "Burası 148 hektarlık büyük bir alan. Bu alanın bir kısmı mahalli sulak, bir kısmı kesin korunan, bir kısmı nitelikli korunan alan şeklinde bölündü. Edremit Belediyesi bunlardan bir kısmına inşaat ruhsatı verdi. EnginKent Gayrimenkul Şirketi burayı satın aldı. Burası imar ruhsatı verilemeyecek bir yer. Fakat Edremit Belediyesi bunlara inşaat ruhsatı verdi. 2020 yılı temmuz ayında temel atma töreni yapıldı, süreç böyle başladı. İnşaat ruhsatı kısmına ayrı bir davayla itiraz ettik ve oradaki inşaat ruhsatları iptal edildi, ancak adalet o kadar yavaş işliyor ki 8 tane villayı yaptılar" dedi. Buna itiraz ettiklerini sonrasında ise yine aynı yerde farklı bir parsel içinde Tarım İhtisas OSB yapılma planlarının devreye girdiğini söyleyen İlhan, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı'na dava açtıklarını dün bilirkişi keşfinin yapıldığını anlattı.

SULAK ALAN BÜTÜNDÜR

İlhan, şöyle devam etti:

"Burası sulak alan ve deprem açısından sıkıntılı bir yer. Ayrıca kuşların ve birtakım canlıların yaşam alanı. İlk iptal ettirdiğimiz inşaat ruhsatlarının verildiği yerler tamamıyla sulak alan olduğu için sıvılaşmanın kesin yaşanacağı yerler. Buraya imar izni verilmesi akıl alacak bir şey değil. Sıvılaşma problemi OSB için de geçerli. Çünkü OSB'de de işletme binaları yapılıyor. Keşif sırasında gelenlerle de konuşuldu. Burada büyük ihtimalle amaç OSB için o sert zemin ve sabitlemesini yapmak. Ondan sonra buraya otel mi yaparlar, villa mı göreceğiz. 'Burası artık sulak alan özelliğini kaybetti' diyerek bunu yapacaklar. Bir sene önce Cumhurbaşkanlığı kararıyla korunacak hassas alanın denize paralel olan kısım mutlak korunan alan olarak tescillendi. Sonra nitelikli koruma alanı olarak sol ve sağ taraf tescillendi. Ortaya denk gelen alan ise tescillenmedi. Bilim insanları diyorlar ki, 'Bu şekilde yapamazsınız, sulak alan bir bütündür. 'OSB alanı korumaya gerek olmayan alanda gösterilmeye çalışılıyor. Yapılaşmaya açmak için bir takım oyunlar oynanıyor. Türkiye'de sadece tarımsal OSB'lerin yapımında ÇED muafiyeti vardı. Fakat Danıştay geçen yıl bir karar aldı. Dedi ki 'Tarımsal OSB de bir OSB'dir. Onun yapımı için de ÇED izni alınması artık gerekmektedir.' Şu an ÇED yok. Fakat bu süreç o kadar yavaş işliyor ki bu geçtiğimiz dört sene boyunca sürekli bir hafriyat dökümü yapılıyor ve zemin sertleştirmesi gerçekleştiriliyor. Ayrıca kapatılmış olan Tepeoba molibden madeninin atıkları da bölgeye taşıyor. Bu ciddi bir çevre sorunudur. Bu sebeple acilen OSB yapımı durdurulmalı."