Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davanın üçüncü celsesi görüldü.  Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde Şule Çet için adalet talebi dile getirildi. Şule Çet için adalet arayışı sürerken, davanın üçüncü duruşması bugün […]

Şule Çet davası 16 Ekim’e ertelendi

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davanın üçüncü celsesi görüldü.  Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde Şule Çet için adalet talebi dile getirildi.

Şule Çet için adalet arayışı sürerken, davanın üçüncü duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 16 Ekim’e ertelendi.

Duruşma salonuna giriş esnasında sanık yakınları AKP Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün’e bir dosya verdi. Sanık yakınları Düzgün’e “Davanın özetini içeriyor vekilim” diyerek dosyayı teslim etti. 

Duruşma, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın gecikmeli olarak getirilmesiyle başladı. Mersin Üniversitesi Adli Tıp uzmanlarının hazırladığı rapor sunuldu. Rapora göre Çet’in üzerinde erkeğe ait DNA bulundu ve tırnak altında Berk Akand’ın DNA’sı olduğu tespit edildi.

Tanık Kar önemli tespitlerde bulundu

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hakan Kar otopsi, olay yeri, ölü muayene belgelerini inceleyerek hazırlanan rapora ilişkin tespitlerini mahkeme heyetine sundu.

Kar, Şule’nin vajinasına DNA tespit edildiğini, boyundaki kırığın boğma vakalarında yüzde 92 oranında görüldüğünü, tokalaşma ile tırnak altına DNA geçmeyeceğini belirtti.

Kar, diğer raporlardan farklı olarak düşme ile yaşanamayacak cinsel saldırı bulgularının tespit edildiğini açıkladı.

Kar olay yeri, otopsi, ölü muayene belgeleri ile ilgili şunları söyledi: 

“Maktulün anal bölgesinde erkek prostat sıvısı ve tükürük ile vajinal bölgede de kime ait olduğunu tespit edemedigim bir DNA tespit ettim. Cinsel ve genital bölgelerdeki lezyonların düşme ile mümkün olmadığını söylemek isterim. Vajinada erkek DNA’sı tespit ettim. Anal bölgede tespit edilen prostat sıvısı yeni ilişki göstergesidir.”

Şule Çet’in avukatı Avukat Onur Tatar yaptığı konuşmada Bilir kişi raporundaki bulguları söyleyerek “Bir önceki duruşmada bilirkişimizi hazır edeceğimizi söylemiştik. Şule Çet’in 9 parmağında erkek dnasına, 7 parmağında birden fazla DNA, 2 parmakta ise Berk’in DNA’sına rastlanmıştır” dedi.

Berk Akand’ın avukatı Paşa Büyükkayaer’in , “Şule Çet’in tırnak altında müvekkilin doku örnekleri çıkıyor, ancak müvekkilimde hiçbir kızarıklık dahi yok. Bu olabilir mi?” şeklinde sorusu üzerine Prof. Dr. Hakan Kar, “Tırnak altı dokusu için yaralanma, kızarma, deride iz kalmasına gerek yoktur” yanıtını verdi.

Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Erkmen, “Boyundaki kırığın yüksekten düşmede yüzde 5-7 olduğunu söylediniz ama çok yüksekten düşüyor” şeklindeki sözlerine Kar, “Literatürde bunun verileri var, 120 kisi esas alınarak yapılan bir incelemenin verilerine dayanıyor” diyerek cevap verdi.

Çağatay’ın uyuşturucu geçmişi var

Müdahil vekillerinden Onur Tatar, “Sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Şule’nin psikolojik sorunu olduğunu belirterek transkrip istedi. Çağatay’ın siciline bakalım dolandırıcılık, uyuşturucu var. Çağatay’ın uyuşturucudan kaynaklı tedavisi var. Sanık profili bu. SEGBİS dökümü geldi. Bir gün önce dosyaya girdi. Sanık profilinden bahsettik. Tanık Gülümser Aksu hakkında mahkemenizin suç duyurusunda bulunmasını talep ediyorum. Bir delil daha geldi dosyaya…”

Şule Çet cinayetinin ilk savcısı Alev Ersan Albuz, “Sanık vekili avukatlar bana geldiler. Şule Çet’in avukatı Umur yıldırım ile ilgili ses kaydı dinletmek istediler. Kabul etmedim. İnternetten yayınlayacaklarını söylediler” dedi.

Sanık aksu: “senaryo”

Sanık Çağatay Aksu, ifadesinde “Yine bir senaryo şaşırdık mı? Hayır. 14 ay geçmiş kimin ofise gidip gitmediğini anlamadım. 4,5 metreyi ne ara koştun diyorlar. ‘Şule’yi gördüm ve gidip ayak bileğini tuttum’ dedim. ‘İvmelenip atıldı’ diyorlar. O şekilde yapma şansınız yok. Davanın başından beri doğa üstü güçlerim olduğuna inanıyorum.” dedi.

Berk Akand ise “Diyecek bir şeyim yok” dedi. 

Cet ailesi avukatı Umur Yıldırım, sanık Berk Akand’ın olay günü kullandığı telefon yerine mahkemeye başka bir telefon teslim ettiğini belirtti.

Yıldırım, “Şule’nin 2006’dan itibaren 200 hastahane kaydı var ve yalnızca birisi ayakta psiko tedavi, altını çiziyorum ayakta. Artık bu psikoloji tartışmasının sonlanmasını istiyorum” dedi.

Yıldırım, “Çağatay Aksu, “kızına sahip çıksaydın” diyen birisi ve bu bir itiraf niteliğindedir, ve içeride de bayağı başarılıymış, dışarıdaki kadınların can ve mal güvenliği için sanıkların tutukluluğunun devamını istiyoruz. ” şeklinde konuştuğu sırada salon alkış sesleri ile yankılandı.

Sanık Berk Akand avukatı Paşa Büyükkayaer de şunları soyledi:

“Yargıyı baskı altında tutma çabaları var. Bu delillerle 1 yılı aşkın süredir iki kişi tutuklu. Olaydan çok sonra cinayet masası polisleri sanıkları tekrar aldı. İşkenceye maruz kaldılar. Deliller toplandı büyük ölçüde. Şule Çet’in ölümüne üzülmeyen kimse olamaz. İki annenin de tek tek çocuğu, bunların da ailesi var. Kamuoyunu empati yapmaya çalışıyorum.”

“Uzman mütaala raporu parasını verirsiniz hazırlanır. Sürekli rapor sunuluyor. Biz resmi rapordan bahsediyoruz. Çorabın biri olmaması ya da ayakkabının kolun altında olması delil değildir. Düşme şeklinden intihar mi cinayet mi bu çözülmeye çalışılıyor.”

Karşı taraf avukatının, “Umur bey ve Onur bey yeni sosyal medya hesapları da açmışlar. Ne yapmak istedikleri açık. Hayırlı olsun.” şeklindeki beyanından sonra avukatlar arasında karışıklı tartışma yaşandı.

Berk Akand’ın avukatı İskender Balkış’ın sözleri tartışma yarattı.

Balkış’ın, “Şule’nin vücudunda tespit edilen DNA örnekleri bizim çocuklar ile uyuşmuyor. Erkek arkadaşına ait olabilir. Zaman süresini aştığı için tespit edilmemiş. Şule’nin saçlarını yolması hayatın olağan akışına aykırıdır. Başından beri Şule’nin erkek arkadaşı davaya katılmadı. Şule’nin o saatte nerede olduğunu bilmiyor muhtemelen tartışma yaşadılar. Berk’in serbest bırakılmasını istiyoruz. ” şeklindeki sözlerine salondan ve avukatlardan itiraz geldi.

Duruşmada verilen aranın ardından ara karar açıklandı:

Mahkeme, Şule Çet’in psikolojik durumuna ilişkin rapor hazırlanmasına, sanıklara ve maktule ait telefon görüşmelerine dair emniyetten cevabın beklenmesine, İstanbul 5. İhtisas kurumundan raporun beklenmesine karar verdi.

Sanık avukatlarının olay gecesi Lila’nın Çet’e gönderdiği mesajların iki tanesinin ekran görüntüsünün silindiğini belirtmesinin ardından Lila’nın tekrar beyanı alınmak üzere zorla getirilmesi talebiyle yazı yazılmasına, Çet ailesinin avukatları tarafından duruşmada tanık olarak dinletilen Prof. Dr. Hakan Kar’ın olay mahallinde yaptığı incelemede DNA tespitine elverişli bulgu olup olmadığına ilişkin 17 Temmuz 2019 günü saat 10.00 da inceleme yapılarak varsa buna ilişkin örneklerim alınmasına ve DNA tespitine elverişli ise duruşma günü beklenmeksizin rapor alınmasına karar verildi.

Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Ara kararın açıklanmasının ardından salonda “Şule için adalet” sloganları atıldı. Sanık yakınları ile salonda bulunan arasında tartışma çıktı. Sanık yakınları salondakilere hakaret etti.