Şule Çet davasında karar: Sanık Aksu'ya müebbet, Akand'a 18 yıl 9 ay hapis

BURCU CANSU

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davanın 6. duruşmasında karar açıklandı. Davada kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çağatay Aksu'nun müebbet ve 12 yıl 6 ay hapsine, sanık Berk Akand'ın ise 18 yıl 9 ay hapsine hükmetti.

Mahkeme başkanı, kararın oy çokluğu ile alındığını söyledi. Sanık yakınları karar üzerine tepki gösterdi.

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet, nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti yoksun kılma suçlarından tekrar hakim karşısına çıktı.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, aile yakınları, tarafların avukatları ile davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı katıldı.

Bir önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, katil zanlıları Çağatay Aksu için "cinayet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırıdan" ve sanıklardan Berk Akand için ise "cinayete yardım, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan cezalandırılmalarını istedi. Savcı mütalaasında, Çağatay Aksu’ya müebbet hapis cezasının aynı sıra 30 yıl, Berk Akand’a ise 40 yıl istendi.

Şule Çet ailesinin avukatları, duruşma öncesinde mahkemeye verdiği dilekçede, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın cinayet, cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmasını ve hiçbir indirim uygulanmamasını istedi.

GERÇEK ADALET İSTİYORUZ

Duruşma öncesinde Adliye önünde basın açıklaması yapan Ankara Kadın Platformu üyeleri "Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet" pankartı açtı. Yapılan açıklamada, indirim uygulanmaması gerektigi belirtildi.

Bir önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, tutuklu sanık Çağatay Aksu'nun "cinayet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırıdan" ve tutuklu sanık Berk Akand'ın "cinayete yardım, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ve Aksu’nun müebbet hapis cezasının yanı sıra 30 yıl, Akand’ın ise 40 yıl hapisle cezalandırılmalarını talep etmişti.

Bugünkü duruşmayı çok sayıda kişi takip ettiği ve mahkeme için ayrılan iki salonun da dolduğu belirtildi.

'ŞİKÂYETÇİYİZ'

Baba İsmail Çet ve ağabey Şenol Çet, sanıklardan şikâyetçi olduğunu belirtti.

DURUŞMAYI AYAKTA İZLEDİLER

Sanık yakınları Çet Ailesinin avukatlarından kaynaklı duruşmayı izlemediğini ifade ederek duruşmayı ayakta izlemeye başladı.

'HALK BASKISI İLE TUTUKLANDIK'

Çağatay Aksu, savunmasında şunları söyledi:

"Resmi belgelerde intihar olarak geçerken daha sonra cinayet ve tecavüzle suçlandık. Medyada çıkan haberlerle halk galeyana getirildi. Sosyal medyadan ortalık kışkırtıldı. 45 gün sonra bir haber üzerine benim Şule'nin anal bölgesinde DNA'm çıktığı belirtildi ve halk baskısı ile tutuklandım. Bütün raporlarımız sizin önününüzde. Şule ile ne için buluştuğumu belirttim. Buluşma amacımın çalınan mallara ilişkin Şule'nin tanık olmasıdır. Şule'nin 'of analog' mesajı var. 02.56'daki videomuzu istemediğinizi düşünüyorum."

Mahkeme Başkanı bu videonun 'of analog' mesajından sonra olmadığını belirtti.

'SUÇSUZUM' SAVUNMASI

Çağatay Aksu, "Geçen duruşma Berk savunma yaparken uykum firari şarkısını dinlediğimizi söyledi, bu şarkının Şule'nin psikolojisini bozmuş olabileceğini söyledi. Bundan sonra da Şule'nin sarkmış olduğunu gördüm" dedi.

"Mütalaada Şule ile boğustuğum iddia ediliyor" diyen Aksu, "Ben Şule'nin neresine vurmuşum? Kopuk parmağımla mı atmışım? Bu deliller ışığında aleyhime delil yok. Yapmadığım bir şeyden nasıl ceza alabilirim? Suçum olsa 45 gün içinde kaçardım" diye konuştu.

VİNÇ BULMAYA GİTMİŞ!

Mahkeme Başkanı "Güvenlik görevlilerine neden Şule'nin düştüğünü söylemedin? Gidiyorsun ve uzun süre gelmiyorsun" dediginde Aksu, 'ben vinç bulmaya gitmiştim' dedi.

Cinayet büroda üç saat dayak yediğini söyleyen Aksu, çapraz sorgulara alındıklarını belirtti. Çet ailesinin avukatlarının Şule'nin telefonunda yer ala mesajları sildiğini iddia etti. Aksu, "mesajlar silinmeseydi Şule'nin neden intihar ettiği ortaya çıkardı" savunması yaptı.

VİCDANINIZA SIĞINIYORUM

Aksu, "Tecavüzden bahsediyoruz, dünyanın en aşağılık şeyinden bahsediyoruz. Delil bulursanız asın. Medya baskısı var ama suçsuz bir insanı yakacak baskı yok. Olayı yaşayan benim. Hiç iz bırakılmayan cinayet ve tecavüz mü olur?

Taktir sizin aleyhime hiç bir şey yok. Mektupları okumanızı, videoları izlemenizi isterim. Vicdanınıza sığınıyorum. Sizin vicdaniniza guveniyorum. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

'GÖRMEDİM, DUYMADIM'

Sanık Berk Akand savunmasına başladı. Mahkeme baskani "durum açığa çıktıktan sonra güvenlik görevlisinin üzerine yürümüş ve 'Burdan bir kız geçmedi mi?' demişssin." dediğinde Akand, "Ben makam koltuğunda oturuyorum hiç bir şey görmedim, duymadım" dedi.

ORTAK ALAN DİYE BARDAKLARI YIKAMIŞ

Sanık Aksu, araya girerek, "Bana neden bardak yıkadığım ya da çöpleri attığım soruluyor. Bunun sebebi ortak kullanılan alan olması. Berk dahi kapı olduğunu bilmiyor. Ofis sadece bizim kullanım alanımız değil. Ramazan günü viskili bardakları mutfağa koyabilir misiniz? Mesajları sildigim söyleniyor, sildigim mesajlar Şule ile ilgili değil."

'ÇAĞATAY'A YARDIM ETMEDİM'

Aksu’nun ardından sanık Berk Akand’ın son sözü soruldu. Akand, “Ben bir size bir de savcılığa yardım ettim. Çağatay’a yardım etmedim. Kendime bile yardım etmedim” dedi.

'TAKDİR MAHKEMENİN'

Sanıkların ifadelerinin ardından savcılık, “sanıkların tutukluluklarının devamı ve sonlandırılması hakkında takdir mahkemenindir” dedi.

'ŞULE TECAVÜZE KARŞI MÜCADELE ETMEMİŞ'

Katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın savunmalarının ardından sanık avukatınıhn savunmasınan geçildi.

Sanık avukatı, Şule zorla tutuluyorsa, defalarca çıkış kapısından geçmiş. Neden gitmedi. Olay yerinde darp yok. Tecavüz yok. DNA yok. Hiçbir şey yok. Oratada delil yok. Maktül Şule boyuna göre yapılı hiç direnmemiş. İddia edilen boğuşma. Neden sanıkların üzerinde yok? Şule tecavüze karşı mücadele etmemiş. Öldürülmeye karşı mücadele etmemiş" şeklinde konuştu.

'BARDAK YIKAMAKLA DELİL KARARTILMAMIŞ'

Çağatay Aksu'nun avukatı Levent Erkmen, Çağatay'ın viski bardaklarını yıkamasın delil karartmak olmadığını savunurken, "Şule' nin elindeki saç intiharın ispatıdır. Masumiyet karinesi de göz önüne alınarak karar verilir. Vicdanlar ancak delillerle yön bulabilir. 'Delil yok ama Çağatay'ın suç islediğini dusunuyorum' demek mümkün değil. Suç oluşmadığı için beraat talep ediyoruz" dedi.

DELİL KARARTILMADI SAVUNMASI

Duruşmaya ilk defa katılan Çağatay Aksu avukatı Ahmet Yaşar Erk, "Olay yeri tutanaklarından anlaşılacağı üzere delillerin karartılmadığı ortadadır. Delil karartilacaksa bardak yıkamak değil pencere pervazının silinmesi gerekirdi" savunması yaptı.

'ÇAĞATAY'A YARDIM ETMEDİ'

Berk Akand avukatı Paşa Büyükkayaer, "Kamuoyu baskısı sonucu dosya bu hale geldi" dedi. Büyükkayaer, savunmasında şunları söyledi: "Benim müvekkilim Çağatay'a yardım ile suçlanıyor. İlk celse Berkin telefonunu teslim ederek videoların çekim saatinin tespit edilmesini istedik. Berk in mesajları silmenin sebebi, nişanlısının mesajları görmesini istememesidir.Yargılamada ilk celse Çağatay'ın bardak yıkadığını söylerken ne Çağatay'ı koruma ne de birlikte hareket etme talebi vardı. Benim müvekkilim Şule'nin düştüğü yerden habersiz. Üzerinizdeki kamuoyu baskısını kabul ediyoruz. Beraat talep ediyoruz."

'MÜTALAA KAMUOYU BASKISI İLE YAZILDI'

Berk Akand avukatı İskender Fatih Balkış, "Kamuoyunda infial yaratıldığından dolayı böyle bir mütalaa verildiğini düşünüyoruz" derken, kamuoyu baskısını katılan vekillerin çarpıtarak oluşturduğunu iddia etti.

Balkış, "Sosyal medyada yaş ortalaması 20-25 olan cadı avcılarına bu çocukları teslim mi edeceksiniz?" dediğinde salondan tepki gösterildi. Sanık yakınları ise avukat Balkış'ın sözlerini alkışlarla destekledi.

CEREN DAMAR'IN BABASI DA ADLİYE ÖNÜNDE

Katledilen akademisyen Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar da, kızının fotoğrafı ile adliye önünde bulundu.

Fotoğraf:Ankara Gazetecisi