Şule Çet Davası açısından merakla beklenen olay yeri keşfi Yelken Plaza’da yapıldı. Keşfe katılan Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun “güvenlik” gerekçesi ile keşif alanına getirilmemesini eleştirdi. Avukat Umur Yıldırım, keşifte yaşananları BirGün’e anlattı. Yıldırım, keşfe ilişkin üç ana talepleri olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “Sanıkların, olay yeri incelemesinde imzası bulunan […]

Şule Çet davasında olay yeri keşfi: Sanıklar getirilmedi

Şule Çet Davası açısından merakla beklenen olay yeri keşfi Yelken Plaza’da yapıldı. Keşfe katılan Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun “güvenlik” gerekçesi ile keşif alanına getirilmemesini eleştirdi.

Avukat Umur Yıldırım, keşifte yaşananları BirGün’e anlattı.

Yıldırım, keşfe ilişkin üç ana talepleri olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

“Sanıkların, olay yeri incelemesinde imzası bulunan polislerin ve Şule’nin ceset muayenesi raporunu düzenleyen adli tıp uzmanının hazır bulundurulmasını talep etmiştik. Sanıklar dışında hepsi hazır bulundu. ‘Güvenlik’ gerekçesi öne sürülerek sanıkların getirilmemesine anlam veremedik, çünkü olay yerinde olması gerekenden çok fazla polis vardı. Olay yeri incelemesine hakim, savcı, bilirkişi heyeti, avukatlar dışında kimse alınmamıştı. Olayın nasıl gerçekleştirildiğinin açığa çıkması için sanıkların keşifte olması çok önemliydi.”

ŞULE’NİN İÇ ÇAMAŞIRINI “GÖRMEDİK”

Keşifte Şule’nin “kayıp” iç çamaşırı ile ilgili polislere soru yönelttiklerini belirten Yıldırım, şunları anlattı:

“Tutanakta nelerin teslim edildiğinin açıkça belirtilmediğini hatırlattık. İç çamaşırı da varmış gibi bir imaj çizildiğini belirterek, ‘teslim ettiğiniz poşette iç çamaşırı var mıydı, gördünüz mü’ dedik. Polisler, ‘ağzı kapalıydı, biz görmedik’ yanıtı verdi. Şule’nin eşyalarının neden 15 gün sonra teslim edildiği sorusuna ise ‘Adli Tıp’tan 15 gün sonra geldi ve biz de verdik’ yanıtı aldık.

15 gün boyunca Adli Tıp’ta hiç bir inceleme yapılmamış, yapıldıysa da mahkeme ve savcılık ile paylaşılmamış, deliller zaten yok edilmiş. Bu tespitlerimizi de tutanağa geçirttik.”

SANIKLARIN BEYANLARI BOŞA ÇIKTI

Olay yerinde inceleme yapan polislere sanıkların, “polis delilleri karattı” iddiasının da sorulduğunu ifade eden Yıldırım, “Polisler, ‘hiç bir eşyaya dokunmadık. Geldiğimiz gibi videoya aldık’ dedi. Sanıkların, beyanları da boşa çıktı” diye konuştu.

ŞULE HANGİ CAMDAN ATILDI?

Yıldırım, keşif sonunda mahkeme heyetinin bilirkişi heyetine “Şule’nin sanıkların iddia ettiği gibi düşmesi halinde yerde o pozisyonu alması mümkün mü? Ayakkabısının bağcığının çözülme imkanı var mı? Çorabının ayağından çıkma imkanı var mı? Ayakkabısının düşüş pozisyonunda kolunun altında olma imkanı var mı?” sorularını yönelttiğini söyledi. Yıldırım, Şule’nin düştüğü iddia edilen oda ile düşüş pozisyonun birbiri ile çelişmesi üzerinde de durulduğunun altını çizerek, “Santim santim ölçüm yapıldı. Şule’nin hangi camdan atılmış olabileceği sorusu da bilirkişi heyetine yöneltildi. Bilirkişi heyeti bu sorulara yanıt arayacak. Raporun 10 Temmuz’da gerçekleşecek duruşmaya yetişmesini bekliyoruz” dedi.

DETAYLI İNCELEME TALEBİ REDDEDİLDİ

Olay yerinde adli tıp uzmanları tarafından yeniden detaylı bir inceleme yapılması taleplerinin mahkeme heyeti tarafından “yeteri kadar delil toplandı” denilerek reddedildiğini belirten Yıldırım, “Mersin ve Kayseri Üniversitesi’nden gelen heyet DNA’nın tespit edilebileceğini ifade etti. Fakat talebimiz yine de reddedildi” diye konuştu.

Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Keşfe katılan Mersin ve Kayseri Üniversitesi’nin bilirkişi heyeti özel aletler ile inceleme yaptı. Olay yeri incelemenin titizlikle yapmadığı incelemeyi yapmaya çalışıyoruz. Tabi ki ne kadar delil kaldı ise… İncelemeye katılan ve detaylı araştırma yapan Kayseri Üniversitesi’nden gelen bilirkişi heyeti de bir rapor hazırlayacak. Her iki raporun 10 Temmuz’daki mahkemeye yetişmesini bekliyoruz.”