Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in, plazanın 20’nci katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili davaya bakan mahkemenin biyolojik lekelerin tespiti için bilirkişi eşliğinde olay yerinde başlattığı inceleme tamamlandı. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandığı davanın son celsesinde, mahkemenin ara kararı gereği naip hakim gözetiminde, bilirkişiler ve taraf […]

Şule Çet’in öldürüldüğü plazada inceleme tamamlandı

Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in, plazanın 20’nci katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili davaya bakan mahkemenin biyolojik lekelerin tespiti için bilirkişi eşliğinde olay yerinde başlattığı inceleme tamamlandı.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandığı davanın son celsesinde, mahkemenin ara kararı gereği naip hakim gözetiminde, bilirkişiler ve taraf avukatları, Çet’in hayatını kaybettiği Mevlana Bulvarı’ndaki plazaya geldi.

Plazanın 20. katında olayın meydana geldiği ofise geçen heyete tarafların avukatları eşlik etti. Bilirkişiler, naip hakim gözetiminde plaza katında biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yapmaya başladı.

İncelemenin tamamlanması ardından Çet’in avukatlarından Ferhat Gebeş, basın mensuplarına açıklama yaptı. Gebeş, Mersin Üniversitesi Adli Tıp Uzmanları Prof.Dr. Hakan Kar ve Prof.Dr. Halik Dokgöz’ün imzasını taşıyan ek raporda, 17 Haziran tarihinde yapılan mahal keşfi sırasında tespit edilen şüpheli lekelere değinildiğini hatırlattı.

Olaydan hemen sonra çekilen fotoğraflarda ve video görüntülerinde de aynı şüpheli lekelerin mevcut olduğuna dikkat çeken Gebeş, “Bununla ilgili bilirkişilerin, uzmanların eşliğinde bu şüpheli lekelerden örnek alındı. Detaylı bir çalışma yapıldı. Bunun neticesinde elde edilecek bulguların dosyaya bir seyir katacağına inanıyoruz. Alınan lekelerin vasfı ve niteliği hakkında bir bilgimiz yok. Sadece mevcut olan, hemen olayın gerçekleştiği 29 Mayıs’tan sonraki görüntülerle 17 Haziran’daki yapılan mahal keşfindekilerle birebir aynı olan lekelerdi bunlar. Raporda da zaten şüpheli bir leke olarak belirtiliyordu, olay yeri inceleme uzmanlarının almış olduğu detaylı titizlikle yapılan 2 saate yakın bir çalışma oldu. Bunların neticesinde varılacak sonuç neticesinde lekelerin nevi, içeriği hakkında bir bilgi sahibi olacağız” dedi.

Ferhat Gebeş, soru üzerine olayın ilk soruşturması aşamasında bu şüpheli lekeler ile ilgili herhangi bir örnek alınmadığını söyleyerek, “Şu an alınan ilk örnek bu aşamada kaydedildi. Bu incelemeden de açıkça görüleceği üzere zamanında yapılmış olsaydı belki daha kıymetli olabilirdi. Çünkü biz bu tespiti 17 Haziran’daki keşifte yapabildik. Olay yerinin görüntüleri vardı ve akabinde 17 Haziran’da yapılan mahal keşfinde de aynı lekelerin durduğunu gördük ve dosyanın seyri açısından bir bulgu olabilir düşüncesiyle Mersin Üniversitesi’nde iki tane profesör doktorun hazırladığı ek mütalaa raporu ile bu lekelerin değerlendirilmesini talep etmiştik. Mahkeme de bu talebi kıymetli bulup, akabinde bugünkü keşfi gerçekleştirdi ve örnek alındı” diye konuştu.

Lekelerin hangi yerlerde olduğuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Gebeş, “Makam odasının olduğu kısımda sehpaların sağ ve solunda bulunan koltukların arasında bulunan yerlerde lekeler vardı yine iç taraftaki dinlenme odasında bulunan yastıkta ve duvarda tespit edilen lekeler vardı. Oralardan örnek alındı” dedi.