İBB'ye kayyum atanması tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Soylu, İmamoğlu’nun ‘mağduriyet yarattığını’ savundu. Anayasa'ya uygun hareket ettiklerini iddia eden Soylu, "Kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi olduğu, kimlikleriyle ilgili bir şey söylüyor muyum, söylemiyorum. Bir tek kırmızı çizgimiz var. Benim de değil, benim var zaten, Anayasa'mızın, kanunlarımızın... Yani o kırmızı çizginin dışında başka bir şey söz konusu değil" dedi.

Süleyman Soylu: Bir tek kırmızı çizgimiz var

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmayla ilgili, "Bizim derdimiz kayyum atamak değil, böyle bir derdimiz de yok zaten. İlk gün söyledim ben, bizim derdimiz işimizi yapmak, oraya terör unsuru koyuyorsan o terör unsurundan oraya arındırmak" dedi. Kanunlara bağlı hareket ettiklerini savunan Soylu, "Allah'ınızı severseniz kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi olduğu, kimlikleriyle ilgili bir şey söylüyor muyum, söylemiyorum. Bir tek kırmızı çizgimiz var. Benim de değil, benim var zaten, Anayasa'mızın, kanunlarımızın... Yani o kırmızı çizginin dışında başka bir şey söz konusu değil" diye konuştu.

Bakan Soylu, TRT Kürdi'de gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı belediyelere kayyum atanması süreci ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili gündemde olası ‘kayyum süreci’ sorulan Soylu, İmamoğlu’nun ‘mağduriyet yarattığını’ iddia etti. Soylu, "Onu Süleyman Soylu'ya söylemiştim de oraya söylememiştim gibi birtakım sözlerle kimse mahkemeyi, bütün insanları afedersiniz enayi yerine koyup aldatmaya çalışmasın. Böyle bir şey olmaz. Herkes kimin neyi kime söylediğini de biliyor" dedi.

Doğu ve Güneydoğu’da belediyelere kayyum atama sürecini hatırlatan Soylu, şöyle devam etti: "3 kuruşluk siyasi bir gelecek hesabı yapacaksın diye dejavu olmayalım, tekrar geri dönmeyelim. Bu yanlış bir şey olur. Bizim yaptığımız görev var. Bize kanunlar görev vermiş, diyor ki İçişleri Bakanlığı bu işleri kontrol eder. Şikayet üzerine kontrol eder, rutin denetimlerle kontrol eder, çıkan haberler üzerine kontrol eder, savcılıkların yaptığı soruşturmalarda çıkan birtakım bilgiler çerçevesinde kontrol eder. Biz de ediyoruz. Biz bunu Doğu ve Güneydoğu'da da yaşadık belediyelerde, oradan bizim tecrübemiz var. Uyardık, dedik ki yapmayın bunu. Uyarmasa mıydım, benim görevim bu. Türkiye'de yaşananların tekrar İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, Adana'da yaşanmasına seyirci mi kalsaydık, kalabilir miyiz? O zaman ben görev suçu işlemiş olurum. İhmal ortaya koymuş olurum."

"KİMİNE REHBERLİK YAPIYORUZ, KİMİNİ MAHKEMEYE SEVK EDİYORUZ"

Bütün belediyelere farklı alanlarda da soruşturma yaptıklarını dile getiren Soylu, kimine rehberlik yaptıklarını, kimini mahkemeye sevk ettiklerini belirtti.

"Şimdi de bana kayyum atıyorlar, kayyum atayacaklar diye oradan da bir mağduriyet oluşturmaya çalışıyor" diyen Soylu, "Bir işinle gündeme gel. Gündeme geldiği şey şu, İETT otobüsleri bozuk, insanlar itiyorlar. Gündeme geldikleri şey şu, tatile çok gidiyor. Gündeme geldiği şey, balık yemek" diye konuştu.

Soylu, şöyle konuştu: "Şimdi de 'kayyum atanacak, bugün atanacak, yarın atanacak, şöyle atanacak, böyle atanacak.' Bizim derdimiz kayyum atamak değil, böyle bir derdimiz de yok zaten. İlk gün söyledim ben, bizim derdimiz işimizi yapmak, oraya terör unsuru koyuyorsan o terör unsurundan oraya arındırmak. Eğer ben bir yıl önce bunları dile getirmemiş olsaydım, bugün daha farklı bir tabloyla karşı karşıya kalırdık. Bu kadar net. Allah'ınızı severseniz kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi olduğu, kimlikleriyle ilgili bir şey söylüyor muyum, söylemiyorum. Bir tek kırmızı çizgimiz var. Benim de değil, benim var zaten, Anayasa'mızın, kanunlarımızın... Yani o kırmızı çizginin dışında başka bir şey söz konusu değil. Kayyum atamak için böyle bir değerlendirme yapıyor da değiliz. Bir tek şey yapıyoruz, terörden arındırmak. Onun için de biz kendimiz bunu yapabilme kabiliyetine sahip değiliz. Biz tespitlerimizi yaptık. Tespitleri değerlendirecek ve bunu hukuki anlamda ortaya koyacak olan mahkemedir. Bizim işimiz bitti."

İMAMOĞLU İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ POLEMİĞİ

İmamoğlu ile telefon görüşmesi konusuna da değinen Soylu, şu ifadeleri kullandı: "Bir insan şöyle bir şey söyleyebilir mi? 'Ben hiç konuşmadım telefonla.' Sonra, 'Bir kere konuştum.' Sonra, 'İki kere konuştum' Konuşabilir insan insanla. Niye böyle bir yalan söyleme ihtiyacı duyulur? Ben hakikaten bundan çok etkileneceğini bilseydim söylemezdim ve bunları dile getirmezdim."