BirGün’ün Süleymancılar Cemaati’nden bazı isimlerin yönetiminde bulunduğu iki şirket hakkında yaptığı dolandırıcılıkla ilgili haberi sonrasında, dolandırılan kişinin tehdit edildiği ileri sürüldü. İki şirket hakkında 'dini duyguları istismar ederek nitelikli dolandırıcılık, tehdit, şantaj ve adil yargılamayı etkilemeye’ yönelik suçlardan suç duyurusunda bulunan yurttaşın, 'yayımlanan haberleri kaldırtması' için tehdit edildiği iddia edildi.

Süleymancılar’dan ‘haberi kaldırt’ tehdidi

Aycan KARADAĞ

Gerici Süleymancılar Cemaati ve yöneticilerine yönelik iddialara her gün bir yenisi ekleniyor. Şimdi de BirGün’ün 15 Kasım tarihinde yayımladığı; Süleymancılar Cemaati’nden bazı isimlerin yönetimindeki iki şirket hakkında ‘dini duyguları istismar ederek nitelikli dolandırıcılık, tehdit, şantaj ve adil yargılamayı etkilemeye’ yönelik suçlardan suç duyurusunda bulunduğu haberi sonrası, suç duyurusunda bulunan yurttaşın ‘haberleri kaldırtması’ için tehdit edildiği iddia edildi.

Fazilet Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti firmasından topraktan satış şekli ile konut satın alan ancak dolandırıldığı iddiasıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan T.A., 28 Kasım tarihinde İstanbul’un Ümraniye ilçesi Armağanevler Mahallesi’nde evine yakın bölgede Süleymancı Cemaati’nden olduğu öne sürülen H.H. isimli şahsın, T.A.’ya “Haberleri kaldırtmazsan sana ödemeni iade etmeyeceğiz” şeklinde tehdit ve şantaj yaptığı iddiasıyla ilgili Başsavcılığa yeni dilekçeler verildiği öğrenildi.

"ALİHAN KURİŞ’İN İSMİNİ BİR DAHA AĞZINA AL, BAK NELER OLUYOR"

T. A.’nın şikâyet dilekçesinde H.H. tarafından, "Süleymancılar Cemaati lideri olarak bilinen Alihan Kuriş’in adını ne diye söylüyorsun lan, sen bir daha onun adını ağzına al bak ne oluyor" şeklinde tehdit edildiğini belirterek, “Cemaatinizin lideri Alihan Kuriş ismini sen bana verdin. Her defasında bana Alihan Kuriş’in yardımcısı olduğunu sen söyledin. Yoksa ben Alihan Kuriş’i nereden tanırım dedim. Sen bizi hem dolandırarak mağdur edeceksin, hem de kalkıp tehdit ile üzerime yürüyüp darp etmeye çalışacaksın öyle mi? Açıklama yapmaktan korkan tüm mağdurların sesi olacağım, şeklinde kendisine karşılık verdim” ifadelerini kullandı.

Dilekçede ayrıca H.H.’nin, “Oğlum ben zaten Alzheimer’ım bana hiçbir şey olmaz, olan sana olur" dediği öne sürüldü.

T.A.’nın şikâyet dilekçesinde ayrıca, "Beni tahrik etmek ve haklı olduğum halde mücadelemin içinde beni haksız konuma düşürmeye çalıştıklarını bildiğim için temkinli hareket ettim. Elleriyle temas ederek darp etmeye çalışmasına rağmen kendisine saygılı bir şekilde davranarak amacımın, cemaati ve kendileri tarafından bana yaşattıkları mağduriyetin artık son bulması ve özellikle de bizim gibi diğer mağdurların da hakkını savunmak için mücadele veriyorum dedikten sonra, H.H’ye ‘Bekle kaçma polisi arayacağım’ dedim ve bunun üzerine hızla oradan kaçmaya çalıştı. Kaçarken bende arkasından seslenmek zorunda kaldım ve kendisine, ‘Devletime sığındım, ben devlete ve yargıya güveniyorum dedim. Haberlerin kaldırılması için de asla böyle bir şey yapmayacağım ve hatta şu an yaptığın bu tehdit ve çirkin şantajı da savcılığa bildireceğim. Ve aynı zamanda ilgili haber yetkililerine de ileteceğim’ dedim" ifadelerine yer verildi.

"BİR MUSKALIK CANIN VAR"

T.A.’nın şikâyet dilekçesinde son olarak şunlar belirtildi:

“Cemaat lideri Alihan Kuriş’in yardımcısı H.H’nin şahsıma yönelik son cümlesi ise, ‘Ulan oğlum bir muskalık canın var’ diyerek ve toplum içinde sihir ve büyü anlamına gelen ve dinimizin de yasakladığı öldürücü ve hayat fonksiyonlarını devre dışı etmek suretiyle felç edici olarak bilinen ‘metafizik suikasti’ eylemini kastederek beni yine ölümle tehdit etti.”