Süper Lig'de geride kalan ilk yarısının Z raporunu çıkardık: İlk yarının özeti

İskelet kadrosunu 4 yıl önce kuran ve her yıl üstüne koyarak yoluna devam eden Beşiktaş, Şenol Güneş yönetiminde rüzgârı da arkasına almış gözüküyor. Yerli oyunculardan Oğuzhan ve İsmail’in formu eminim Fatih Terim’i de iştahlandırıyordur. Rotasyon içindeki Necip Uysal, Kerim Frei ve Cenk Tosun’un performansları da sevindirici. Attığı goller Mario Gomez’in Almanya formasını yeniden giymesini sağladı. Takımın alternatifsiz tek ismi Atiba adeta bir istikrar abidesi. Tolgay ve Veli’nin dönüşüyle Şenol Güneş Kanadalı’yı zaman zaman dinlenme şansı da bulacak. Gökhan Töre ve Olcay Şahan geçen sezonun gerisinde gözükseler de ilk yarının sonlarına doğru form tutmaya başladılar. Avrupa’ya erken veda etmeleri de aslında avantaj. Beşiktaş’ın ara transfer döneminde zayıf karnı savunmanın göbeğine ve kaleye transfer yapmak olacak.

İlk yarının başındaki Fenerbahçe ile sonundaki Fenerbahçe arasındaki fark, Burak Yılmaz’ın Beşiktaş’taki performansıyla Trabzon’daki farkı kadar. 17 hafta sonunda ligin açık ara en iyi savunma yapan ve dolayısıyla da en az gol yiyen takımı Fenerbahçe ilk yarının sonlarına doğru rakip ceza sahası içinde de aktif olmaya başladı. Önde kurdukları baskıyla kaybettikleri topu hemen geri kazanma konusunda da epey iyiler. Gol üretmek konusunda cimri olsalar da son haftalarda yakaladıkları pozisyon sayısındaki artış bu sorunun da çözülebileceğini işaret ediyor.

Galatasaray 3.lük koltuğunu geri almış olsa da hâlâ oligarşik takımlar arasında en kötü durumda zira rakiplerinin birinden 10 puan, diğerindense 11 puan geride. Her ikisini de Seyrantepe’de konuk edecek olmaları ve Mustafa Denizli faktörü gibi avantajları olsa da sahada oynanan oyuna bakıldığında umutlu konuşmak kolay değil.

Rıza Çalımbay’ın teknik direktörlük kariyerini Eskişehir öncesi ve sonrası olarak ayırabiliriz. Eskişehir’den ayrıldığından beri gittiği her takımda güzel futbol oynatarak başarılı oluyor. Ciner Grubu, Kasımpaşa’yı satın aldığından beri kaliteli oyuncular transfer ediyordu ancak başarıyı Rıza Çalımbay getirdi. Bu sezon ön liberoda izlediğimiz Donk’un Galatasaray’a muhtemel transferi de iyi gidişi bozmayacaktır.

Abdullah Avcı’nın takımın başında olduğu dönemde bir alt lige düşen Başakşehir, genç teknik adamın dönüşüyle geçen yıl tarihinin en iyi sezonunu geçirmişti. Geçen senenin 17. haftasında 7 galibiyet ve 7 beraberlikle 28 puan toplayan Başakşehir bu sezon performansını 9 galibiyet 2 beraberlikle 1 puan artırdı. Teknik kadro ve oyuncu istikrarı ligin en organize takımını yaratmayı başardı.
İlk yarının sempati şampiyonu kesinlikle Akhisar. Beşiktaş’ın iki yıldır stadı olmamasından bahsediyoruz ama bu kasaba takımı SüperLig’e çıktığından beri henüz Akhisar’da maç yapamadı. Ligin topa en az hakim olan ve rakip ceza sahası içinde topla en az buluşan takımlarından biri olmalarına rağmen ilk yarıyı 6. sırada bitirmeyi başardı.

Konyaspor da ligimizin organize takımlarından biri olduğunu gösterdi. Tüm yenilgilerini İstanbul takımlarından alan Yeşil-beyazlılar Aykut Kocaman’ın topa sahip olma felsefesini sahaya doğru şekilde yansıtıyor. Konyalı futbolseverlerin de takımına sahip çıkması Konya’yı ligimizin zorlu deplasmanlarından biri haline getirdi.

İlk devrenin alkış toplayan ekiplerinden bir diğeri de Hikmet Karaman yönetimindeki Çaykur Rizespor. Tarihinin en başarılı sezonlarından birini yaşayan Doğu Karadeniz temsilcisinin başarısının temelinde Kweuke’nin formu yatıyor. Son hafta Kweuke’siz Başakşehir’i yenmeleri onları yanıltmasın. Hücumda Kamerunlu oyuncuya fazla bağımlılar ve olası bir sakatlık-ceza durumunda çok zorlanacaklar. Eren Albayrak’ın istikrarlı oyunu, Ahmet İlhan’ın sakatlıktan kurtulup yeniden form tutması ve Deniz Kadah’ın 7 gollük performansı Hikmet Karaman’ın yüzünü güldürüyor.

İlk yarının hayal kırıklığı yaratan takımlarından Trabzonspor yeni yönetimle yeniden yapılanma sürecine giriyor. Teknik direktörlük konusunda Mircea Lucescu ile anlaşmak üzereler. Yeni teknik direktör, yeniden kadro yapılanması, yollanacak oyuncular, alınacak oyuncular... Trabzon bunu çok sık yapmaya başladı. Sahi nereden geliyor bu değirmenin suyu? Karadeniz temsilcisinin her alanda istikrara ihtiyacı var, aksi durumda hem ekonomik hem de sportif olarak çok kötü günler onları bekliyor.

Mutlu Topçu mütevazı kadrosundan takım yaratmayı başardı. Son 5 maçını kaybetmeyen Gaziantep ikinci yarıya seri yakalayarak girerse hedef güncellemesi yapabilir. Muhammet Demir ve Chibuike’nin skora katkılarının yanı sıra kaleci Karcemarskas’ın performansını da atlamamak lazım. Almanya ikinci liginden kiralanan Orkan Çınar da ilk yarının en dikkat çeken oyuncularından biri oldu.
Antalya demek Eto’o demek. 13 gol atıp 3 de asist yapan Kamerunlu yıldız ilk yarının en iyi oyuncusuydu. Yusuf Şimşek’in ayrılmasının ardından teknik direktörlük de yaptı. Antalyaspor yönetimi Morinho’nun yardımcısı Morais ile anlaşmak üzere. Morais ve onun uyum süreci ne getirecek hep beraber göreceğiz.

Neden Süper Lig’de olduğunu ve adının neden değiştirildiğini anlayamadığım Gökçek ailesinin oyuncağı Osmanlıspor, ilk yarıda topladığı 19 puanın 15’ini dış sahada kazandı. Deplasman performansı olarak Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin hemen ardından 3. sırada olmalarına rağmen iç saha performansı olarak ligin en kötüsü durumundalar. Belli ki tribünlere Osmanlı akıncılarının isimlerini vermek ve entonasyonu bozuk bir mehter takımı deplasman korkusu yaratmaya yetmiyor. Belki de Osmanlılı oyuncular akordu bozuk mehter takımı yüzünden evlerinde kötü oynuyorlar. Orta saha oyuncusu Ndiaye 17 maçın tamamında 90 dakika oynayıp 9 gol 2 asistlik performansıyla akortsuz müzikten etkilenmediğini gösterdi. Torje ve Musa’nın da pek müzik kulağı olduğu söylenemez.



Tolunay Kafkas’ın hayatımdan çaldığı 90 dakikaların sayısını hatırlamıyorum. Kayserispor’a da aşıladığı futbol anlayışı hakkında kötü şeyler yazmaya hazırlanıyordum ancak son hafta Galatasaray karşısında oyun umut vericiydi. Son 5 maçta 8 puan toplayarak kırmızı çizgiyle aralarına mesafe koymayı başardılar. Kayseri golcü ve kaleci performanslarını bir tık yukarı çıkartabilirse ya da bu bölgelere daha yüksek performans gösterecek isimler katabilirse sezonun geri kalanında şu ana kadar topladıklarından fazla puan toplayabilir.

İlk yarının hayal kırıklıklarından bir diğeri de Bursaspor oldu. Sezona başlarken mecburiyetten takımı yenilemek zorunda kalan Yeşil-beyazlılar kâğıt üzerinde iyi bir kadro da kurdular ancak 17 hafta boyunca takım olmayı başaramadılar. Şimdi yeni teknik direktörleri ve yeni stadlarıyla bunu başarmaya çalışacaklar.

Ligin dibindeki takımlar arasında en güçlü kadroya sahip olan Sivasspor Okan Buruk yönetiminde toparlanma sinyalleri verdi. Ancak ikinci yarıya kötü başlarlarsa tekrar toparlanmaları kolay olmaz. Zira alt taraftaki takımlar ikinci yarıya iştahlı başlayacaklar. Aatif Chahechouhe, Cicinho, Burhan ve Boye sezonun iyi oyuncuları.

Gençlerbirliği kulübünün 37 yıllık başkanı İlhan Cavcav ilk yarının sonlarında en çok konuşulan isimlerden biriydi. Cavcav’ın bu sezon el sıkıştığı beşinci teknik adam İbrahim Üzülmez oldu. Futbolumuzun en eski aktörü olan İlhan Cavcav’ın sadece 6 maçlık Elazığ tecrübesi olan genç teknik adama takımı emanet etmesi tam bir kumar. Genç teknik adamın ilk üzerine çalışması gereken konu gol atma sorunu. 14 gol ile ligin en az gol atan takımı durumundalar. İlk yarının en başarılı oyuncusu El Kabir ile takımın gerisi arasındaki sorunlar da Üzülmez’in çözmesi gereken diğer problem. Stancu’nun performansını yükseltmenin de bir yolunu bulması gerekiyor.

Mersin İdman Yurdu oyuncularının performansları hakkında yazmak onlara haksızlık olacaktır. Sezon boyunca dertlerle uğraşan oyuncu topluluğu son olarak yabancı oyunculara ödeme yapılıp yerlilere yapılmadığı için Bursa deplasmanına gitmeme kararı almışlardı. Taraftarlar araya girince bu karardan vaz geçen oyunculara ödeme yapmamaya devam edip transfer yasağı kalktı diye saçma sapan paralar harcayacaklar. Kulübün istifa eden ama sonra geri dönen başkanı Bülent Korkmaz’ın sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin sorulara yapılanlardan haberim yok diyebiliyorsa siz düşünün kulübün nasıl yönetildiğini. Bülent Korkmaz’ın yerine takımın başına getirilen Hakan Kutlu ilk Mersin tecrübesinde takımı ligde tutamamıştı. İkinci döneminde sonuç ne olacak hep beraber göreceğiz...
Eskişehir bir mucizenin peşine düştü. Samet Aybaba döneminde alınan iki galibiyet onları bu yolda umutlandırsa da mevcut kadroya yapılacak takviyeler ve o takviyelerin performansları belirleyici olacaktır. Zira kadro kalitesi olarak lig ortalamasının altındalar. Emre Güral performansıyla milli takıma göz kırpıyor. Doğru 4-5 transfer ile kötü günleri geride bırakabilirler.