İktidara yakın Eğitim Bir Sen'in önerisi Milli Eğitim Şûrası'nda kabul edildi. Sendikanın, “Okulöncesi kademesinde dini eğitim verilsin” önerisi, komisyonda görüşülmeden doğrudan Genel Kurul’da oylandı ve oyçokluğuyla kabul edildi.

Şûra’dan din eğitimi çıktı

Mustafa BİLDİRCİN

Milli Eğitim Şûrası'nda komisyonda görüşülmeyen, “Okulöncesi kademede din eğitimi verilsin” teklifi, Genel Kurul’da oylamaya sunuldu. İktidara yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir Sen’in önergesi üzerine yapılan oylamanın ardından teklif, oy çokluğuyla kabul edildi.

Ankara’da beş yıldızlı bir otelde gerçekleştirilen 20’nci Milli Eğitim Şûrası, bir skandala sahne oldu. Eğitimin gerçek sorunlarına değinilmediği gerekçesiyle eğitim sendikalarınca protesto edilen Şûra’da, Eğitim Bir Sen için teamüller ayaklar altına alındı. İktidara yakın olduğu ve “İktidarın sesi” gibi davrandığı gerekçesiyle eleştirilen sendikanın okulöncesi eğitim müfredatına dini eğitimin eklenmesi önerisi, komisyonda tartışılmadan doğrudan Genel Kurul’da oylamaya sunuldu.

KOMİSYONDA GERİ ÇEVRİLDİ

Şûra’nın ilk gününde, “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği” başlığı altında gerçekleştirilen komisyon toplantısına Eğitim Bir Sen temsilcisi de katıldı. Sendikanın, “Okulöncesi eğitim müfredatına din ve ahlak bilgisi ya da değerler eğitimi dersi eklensin” önerisi komisyonda gündeme getirildi. Önerinin gerekçesi, “Çocukların da dine karşı talepleri var” olurken komisyon başkanı, “Müfredatla ilgili karar alma yetkimiz yok. Öneri komisyonumuzun kapsamında değil” diyerek öneriyi geri çevirdi. Ret kararı üzerine sendikanın temsilcisi toplantıdan ayrıldı.

OLDUBİTTİYE GETİRİLDİ

Komisyonlarda görüşülen 124 madde dün MEB Şura Divanı’nda oylamaya sunuldu. Eğitim Bir Sen’in, komisyondan geçmeyen okulöncesi kademesinde dini eğitim önerisi de oylamaya sunuldu. Sendikanın teklifi, oy çokluğu ile kabul edildi. Komisyonlarda görüşülmeyen teklif, uzmanların görüşüne dahi başvurulmadan oldubittiye getirilerek Genel Kurul’dan geçirildi.

Karara ilişkin Bakan Özer’den açıklama geldi. Özer, “Burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı olarak benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor” dedi.

ŞÛRA’YA GÖLGE DÜŞTÜ

Uygulamaya tepki gösteren Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Alper Öğretici, “Komisyonda görüşülmeyen ve uzmanların üzerinde söz almadığı bir konu son dakika Divan Kurulu’na verilen önerge ile kabul edildi” dedi. Okulöncesi kademesindeki dini eğitimin pedagojik açıdan sakıncalı olduğunun altını çizen Öğretici, “Bu karar, Şûra’da alınan onlarca karara gölge düşürecektir” diye konuştu.

Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz ise “Şûra öncesi yaptığımız açıklamalarda eğitimin dinselleştirilmesi ve piyasalaştırılmasını esas alan kararları Şûra’ dan geçirerek meşruluk sağlamaya çalışacaklarını, okul öncesinde de dinselleştirme uygulamalarının hızlandırılacağını defalarca belirtmiştik” diyerek yaşananların sürpriz olmadığını ifade etti. Yılmaz, okulöncesi kademesindeki öğrencilerin soyut bilgi döneminde olmadığının altını çizerek, “Bu yaşta çocuklara verilecek dini eğitimin telafisi olmayacak sonuçlara yol açacağı bilimsel bir gerçektir. Yapılmaya çalışılan eğitim hakkı ve çocuk hakkı ihlalidir” ifadesini kullandı.

USULLER YIKILDI

Milli Eğitim Şûrası Genel Kurulu’nun çalışma esaslarını belirleyen Usul ve Esaslar’ın 6’ncı maddesine göre, Şûra gündeminde olmayan ve raporlarda belirtilmeyen konular Genel Kurul’da görüşülemiyor. Madde, Genel Kurul’da oylamaya sunulan tekliflerin yalnızca komisyondan geçen tekliflerden oluşması gerektiğine hükmediyor.

ÇOCUKLARA ZARAR VERECEK

Eğitim Sen’den Şûra’da alınan karara ilişkin şu açıklama yapıldı:

“Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne, yaşam tarzına ve inancına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline geldiği bir dönemde alınan bu karar 4-6 yaş grubundaki tüm çocuklar için büyük bir tehdittir. Geçmişte ‘günahları çoğalmadan cennete gitmek için ölmek isteyen’, ‘annesini kapanması için uyaran’ çocuklara ilişkin olarak yaşanan örnekler, bu kararın uygulanması halinde daha da artacaktır. MEB’in görevi iktidarın dindar nesil yetiştirme hedefini gerçekleştirmek için çalışmak değildir. Çocuk ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, çocukların üstün yararını gözeten, çocuk ve gençlerin kendini gerçekleştirebilmesi ve eleştirel düşünce becerisini kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak olmalıdır.”