Süreç AKP’siz de yürür
HDP’nin İmralı Heyeti’ndeki isimlerden Buldan ve Baluken, hangi koalisyon çıkarsa çıksın çözüm sürecinde ısrarcı olacaklarını belirtti. CHP’li Tanrıkulu ise süreç konusundaki olumlu tutumlarının süreceğini dile getirdi

NURCAN GÖKDEMİR- nurcangökdemir@birgun.net
Çözüm sürecini yürüten İmralı Heyet’indeki HDP’li vekiller, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a açıklamalarını dikkate almadıklarını bildirerek, Akdoğan’a “Hangi sıfatla konuşuyorsun?” diye sordu. Pervin Buldan ve İdris Baluken, halkın barıştan yana tavrını seçimlerde ortaya koyduğunu, AKP’li ya da AKP’siz bu sürecin ilerleyeceğini, hiç kimsenin bunun önünde duramayacağını dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da hiçbir zaman süreci engelleyici davranmadıklarını, bu tutumun bundan sonra da süreceğini ifade etti.
İmralı Heyeti üyeleri ve HDP Grup Başkanvekilleri Buldan ve Baluken ile süreci desteklediklerini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu’nun BirGün’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
'OLSA DA OLMASA DA...'
Pervin Buldan: “Akdoğan, hangi sıfatla bu tür açıklamalar yapıyor, Bakan değil, çözüm kurulu üyesi değil, düz milletvekili, hiç dikkate almıyoruz. PKK’ye çağrı yapıp silah bıraktırma bizim görevimiz değil, dolayısıyla ben bir kez daha soruyorum, ‘Hangi sıfatla çağrı yapıyorsun?’
AKP olsa da olmasa da süreç ilerlemek zorundadır, Türkiye’den HDP’ye verilen oylar, AKP’den HDP’ye kayan Kürt muhafazakâr oylar, barış süreci ile ilgili. Artık barış ve müzakere süreci, hükümet kim olursa olsun, koalisyon kimlerden oluşursa oluşsun her hükümetin ilk günden gündeminin birinci maddesidir.
İnsanlar kanın akmasını, savaş yıllarına dönülmesini istemiyor, bize inanarak, güvenerek oy verdiler. Bu inancı, güveni sarsmadan süreci ilerleteceğimize söz veriyoruz.”
'YENİLGİYİ ÖRTME ÇABASI'
İdris Baluken: “Akdoğan hâlâ muktedir, kibirli bir siyasetçi gibi konuşuyor, oysa pozisyonu tam tersi. Seçimi savaş meydanına çevirdi, ağır yenilgi aldı, halk dersini verdi. Yenilgilerini maskelemeye, dikkati farklı yöne çekmeye çalışıyorlar.
AKP, konumunu sağlamlaştırmak için çözümü seçim aracı haline getirmek istedi. İlerleteceği, durduracağı, rafa kaldıracağı bir argüman olarak kullanmaya çalıştı. Halk çözüme yaklaşmayan AKP’ye büyük ders verdi, barış talebini iktidarı için kullanmaya kalkmanın faturasının ne olduğunu gösterdi. Çözümün partilerden çok halkın inisiyatifinde olduğu artık netleşti.
Şimdi yeni hükümet formülasyonları görüşülecek. Muhtemelen birden fazla partinin dahil olacağı koalisyon hükümeti, müzakere masasına oturacak. Karşımızda oturacak koalisyonun bileşenleri ne olursa olsun 7 Haziran’dan çıkan mesaja doğru yaklaşmaları önemli. AKP’li, AKP’siz çözüm süreci tartışmasının yersizliği sandıkta ortaya çıktı. Mesaj barış, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi.”
'ENGELLEYİCİ OLMADIK'
Sezgin Tanrıkulu: Çözüm süreci Erdoğan’ın iki dudağı arasına rehin edildiği için bu noktaya gelindi. Erdoğan gibi bir aktöre güvenilmemesi gerektiğini söyledik, uyardık, gelişmeler bizi haklı çıkardı. Kişiler değil Meclis zemininde yürüyen bir süreçten yanaydık. Engelleyici değil yol gösterici olmaya çalıştık, negatif tutum içinde olmadık, bu tavır bundan sonra da sürecektir. Kürt meselesinin çözümü noktasında Meclis’te güçlü bir yapı oluştu. Kürt hareketinin de bunu gözetecek sorumlulukta olduğunu düşünüyorum. Barışın önünde hiçbir siyasi irade duramaz, kimse savaş çığırtkanlığı yapamaz.