Vaka sayısındaki artış turizmcileri korkutuyor. İşverenler “Tesislerimiz tehlikede. Belirsizlik en kötü senaryo” derken, turizm işçileri ise borç batağında olduklarını belirterek, “Süreç uzuyor, biz kısalıyoruz” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.

Süreç uzuyor biz kısalıyoruz

Aycan KARADAĞ

Koronavirüs salgını dolayısıyla turizm adeta dibe vurdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm istatistiklerine göre; 2020 yılının ilk 9 ayında ülkemize toplam 11,9 milyon ziyaretçi geldi. Bu sayı 2019 yılında ise 51,7 milyondu. 1 yıl içerisinde toplam ziyaretçi sayısı yüzde 71,34 azaldı.

Bu sezonun ne zaman açılacağı belirsizliğini korurken, sektörün farklı alanlarında faaliyet gösteren turizmciler, borç ve kredi yükü altında olduklarını ve otellerini kapatma noktasına geldiklerini kaydettiler. Yüzbinlerce mevsimlik turizm emekçisi de artık kısa çalışama ödemelerinden yararlanamayacak. İşçiler, borçlarının arttığını ve devletten destek beklediklerini ifade ettiler.

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu, sektörün şu anki kredi yükünün 6.5 milyar dolar olduğunu belirtti. Karcılıoğlu, “Bunun 1 buçuk milyar doları takibe uğramış durumda. Sektör birtakım ötelemelerle aşırı derecede faiz artışını kabul ederek ayakta durmaya çalışıyor. Son yıllarda yaşadığı olumsuz gelişmelerle borç ve kredi yükü altında yaşam savaşı veren otelciler şimdi de pandemi belasıyla yara aldı. Bu sektörü ayakta tutmak hükümetlerin stratejik önceliği olmalıdır. Bu sektörü sadece kredi teşvikleriyle ayakta tutamayacağımız belli oldu. Büyük meşakkatle yetiştirdiğimiz turizm profesyonellerimizi, tur rehberlerini, yatırımcılarını ve tesisleri kaybetmekle karşı karşıyayız. Ayağı yere basan çözümlere ihtiyaç var” diye konuştu.

Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan ise, sektörde yüzde 75 gelir kaybı olduğunu kaydetti. Akdoğan, “Ramazan bayramı için hazırlıklar başladı. Ama bayramda kısıtlamalar ya da yasaklar olacak mı, olacaksa neleri kapsayacağı ile ilgili henüz bir açıklama yapılmadığından hem biz turizmciler, hem de rezervasyon yaptıracak misafirlerimiz için belirsizlik söz konusu. Yurtdışı rezervasyonlar için de aynı durum geçerli. O nedenle sezonun başladığı bugünlerde bayram öncesi için rezervasyonlar sıkıntılı. İçinde bulunduğumuz süreç önce sağlığımız, sonra da ekonomimiz için tehdit oluşturuyor. Konaklama, ulaşım ve yeme-içme sektörlerinde işletmeler yaklaşık yüzde 75 oranında gelir kaybına uğradı. Pandeminin etkisi hala çok ciddi olarak devam etse de, bu konuda net bir yol izlenmesi ve belirsizliklerin bir ölçüde azalması ile umudumuzu kaybetmeden rasyonel bir şekilde yola devam edebiliriz” şeklinde konuştu.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Marmaris Bölge Temsil Kurulu Başkanı Suat Esin de, “2020 yılında 2 aylık bir çalışma süreci oldu. Bu sene umutluyduk ama dünyada gelinen nokta, turizm sektörü için iyi değil. Kısa çalışma ödeneği kaldırdı. Acentaları daha da zorlayacak. Belirsizlik bizler için en kötü senaryo. İngiliz ve Rus pazarı Marmaris için önemli ama şu ana kadar iyi haberler gelmiyor. Şu an sadece açıklamalara bakıyoruz. Her gün farklı açıklamalar oluyor. Geçen her gün bizim aleyhimize. Bu konuda devletlerin acil adımlar atmaları gerekiyor. Aşılamada ülke olarak iyi gitmiyoruz. Yerli turizm bu sektörü kurtarmaz. Zaten yerli turizmde de böyle giderse geçen seneden daha az olacak” ifadelerini kullandı.

Turizm işçisi bulmakta zorlanılacak

Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası Marmaris Şube Başkanı Ersin Sancaklı da şunları kaydetti: “Tekrar belirsizlikler içinde yeni bir turizm sezonuna giriyoruz. Bu sene beklenen tarih yine olmadı. Turizm işçisi borç batağında. Geçen sene kayıp bir yıldı turizm işçisi için. Kısa çalışma ödeneği bu dönem kurtarıcı olmuştu. Artık kısa çalışma ödeneği de bitti. Şimdi büyük bir belirsizlik var. Örgütlü olan otellerde çalışanlar bu konuda biraz daha şanslı. Diğer yerlerde ise işverenin vicdanına kaldı… Turizm işçisinin sesini duymak zorundalar. Evini, arabasını satan arkadaşlarımız var. Banka borçları yüzünden haciz gelenler var. Buna dur demezsek daha büyük sorunlar olacak. İlerleyen yıllarda yetişmiş turizm işçisi bulmakta zorlanılacak. Süreç uzuyor, bizler kısalıyoruz. Turizm işçisi unutuldu.”