Google Play Store
App Store

Suriye ile normalleşme tartışmaları sürerken Esad, Türkiye’nin bölgeden çekilmesinde ısrarcı. Erdoğan ise cihatçı yapılardan vazgeçmezken yeni operasyonlar için de sinyal veriyor. Bölgedeki çok aktörlü yapıya dikkat çeken Gazeteci Levent, gözlerin ABD seçimlerinde olduğunu söylerken Özuğurlu ise “Erdoğan çekilse bile cihatçılarla başı belaya girebilir” diye konuştu.

Suriye için çizilen bir yol haritası yok
Erdoğan, Suriye’de desteklediği cihatçı grupları Kuvayi Milliye benzetmesi ile savunmuştu. (Fotoğraf: AA)

Politika Servisi

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasındaki ‘normalleşme’ tartışmaları sürüyor. Esad’ın ‘Türkiye ile görüşebiliriz’ açıklaması Erdoğan tarafından ‘Ailecek görüştük, yine görüşürüz’ açıklamasıyla karşılık bulmuş, Irak ve Rusya’nın arabuluculuk çıkışlarıyla gözler bu tartışmalara çevrilmişti.

Önceki gün konu ile ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ise ‘Zamanın ruhu barışı çağırıyor’, Muhalifleri ise desteğimiz devam ediyor’ açıklaması dikkat çekmişti.

Gelinen son aşamada Esad Türkiye’nin bölgeden çekilmesinde ısrarcıyken Erdoğan’ın nasıl bir yol izleyeceği ise henüz belirsiz. Bir taraftan görüşme çağrılarını yineleyen Erdoğan, terör söylemini de elden bırakmazken Özgür Suriye Ordusu’na verilen destek de normalleşme tartışmaları açısından bir başka çelişki yaratıyor.

Saray rejiminin iflas eden dış politikaları ve iç siyasette dahi içerisinden çıkamadığı sığınmacılar sorunu ise bu tartışmaların içerisindeki soru işaretlerini artırıyor.

Çok boyutlu bir sahneye dönen Suriye’de ABD, Rusya, İran, Irak gibi güçlerin yanı sıra Suriye Demokratik Güçleri, Özgür Suriye Ordusu, gibi yapıların durumu da bölgedeki gelişmelerde doğrudan rol oynuyor.

Yaşanan bu normalleşme tartışmalarını Gazeteci Hediye Levent ve Musa Özuğurlu değerlendirdi.

Levent Ortadoğu’daki vekâlet savaşlarına dikkat çekti. Levent, “Bölgedeki vekalet savaşına dâhil ülkeler Türkiye’yi farklı bir politikaya zorluyor. Siyasi ve ekonomik ilişkiler içerisinde bir taraftan yeni ticaret ve petrol projeleri, diğer taraftan sahadaki aktörleri ve Batı’yı yakından ilgilendiren göçmen sorunu bunun genel sebepleri arasında” dedi.

Erdoğan’ın İslami ve mezhepçi söylemlerle pazarladığı sığınmacılar kozunun ters teptiğini kaydeden Levent, “Bu söylemler iç politikada da sınırları zorlayan bir konu olmaya başladı. Neticede nereden bakarsak bakalım Ankara’nın iflas etmiş bir dış politikası karşımızda duruyor” ifadelerini kullandı.

AKTÖRLER ABD SEÇİMİNE KİLİTLENMİŞ DURUMDA

Bu görüşme tartışmalarının Suriye’deki hegemonya savaşının nereye doğru evrileceğine bağlı olduğunu da belirten Levent, şöyle konuştu: “Şam TSK’nin varlığını istemiyor. Erdoğan ise çekilirsem bölgeyi Kürtler dolduracak kaygısını taşıyor. Ancak zaten savaş başlamadan önce bu topraklar Kürtlerin de topraklarıydı. Buradaki işgali hesaba bile katmıyorlar.  Çok net ki şu an için bütün aktörler ABD’nin seçimlerine kitlenmiş durumda. Bütün senaryolar olası ABD hamlelerine göre şekilleniyor. ABD’nin Irak’tan askeri gücünü azaltması ya da çekilmesi Suriye politikalarını da etkileyecektir bu şartlarda Şam, Kürtlerle de müzakere edebilir.

NORMALLEŞME ZAYIF İHTİMAL

Türkiye açısından ise bir yol haritası yok. Türkiye de buna göre pozisyon almayı bekliyor. Bu sırada da hem Irak’ta hem de Suriye’de PKK’ya yönelik geniş bir askeri operasyon yapmak istiyor. Dolayısıyla bu hedeflerini gerçekleştirmek için Suriye topraklarında kalması gerektiğini düşünüyor.

Görüşme tartışmaları da PKK ile mücadele ve sığınmacıların geri gönderilmesi üzerinden pazarlanıyor. Ancak gerçekçi değil. Ankara ve Şam’ın normalleşme sürecini başlatmak için öne sürdükleri şartlar birbiriyle aynı değil ve örtüşmüyor. Ankara bu şartları yerine getirmek istemediği gibi Şam’a da "Kürtler konusu ikimizi de rahatsız ediyor, bu konuda ortak bir politika oluşturmak üzere normalleşme sürecini başlatalım" diyor. Ama Şam, Suriye Kürtlerine Türkiye’nin baktığı gibi ‘terör örgütü’ veya ‘PKK’nın Suriye kolu’ olarak bakmıyor. Yani örtüşmeyen şartlar var, mevcut duruma bakıldığında normalleşme biraz zayıf görünüyor.

AKP’NİN KÜRT YÖNETİMİ ENDİŞESİ

İlk olarak Hakan Fidan’ın ‘Zamanın ruhu bizi barışa zorluyor’ söylemine değinen Musa Özuğurlu, ise Suriye’nin bölgede normalleşmeye başlamasının ve daha aktif bir rol almasının bu söylemde etkili olduğunu söyledi. Özuğurlu, “Fidan ‘Muhalif güçleri destekliyoruz’ derken de Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gibi bir askeri gücü elinde tutmak istediklerinin altını çiziyor” diye konuştu.

Özuğurlu şu ifadelere yer verdi: “ÖSO vurgusunu ve teröre karşı taviz vermeyeceklerini dile getiren iktidarın en çok çekindiği meselelerden birisi; bölgede özerk Kürt yönetiminin oluşması. Bu anlamda Türkiye, YPG nedeniyle Suriye’den çıkmaya yana değil.

ERDOĞAN’IN BAŞI AĞRIYABİLİR

Ancak Suriye’nin istekleri de Türkiye’nin tersine bir o kadar net. Bölgeden çekilmesi Esad’ın görüşme koşullarından. Dolayısıyla olası bir yeni süreçte ise Erdoğan tüm politikalarını terk etmek zorunda. Burada altı çizilecek nokta; Suriye’deki tüm hedeflerinden vazgeçecek Erdoğan bu vazgeçişten en kazançlı nasıl dönerimin hesabını arayacaktır.

Suriye ise 2011 öncesine dönelim mesajlarıyla aslında siyasal bir çözüm iradesi sunuyor. Yani bütünüyle bakıldığında iki tarafta aslında bir görüşme iradesi ortaya koyuyor ancak çok aktörlü bir bölge göze alındığında iki tarafı da aşan çeşitli zorluklar mevcut.

Şam da bu anlamda ABD seçimlerini bekliyor olsa da biraz daha rahat. Çünkü kaybedecekleri bir şey yok. Zaten savaş koşulları içerisindeki durumları devam ederken Türkiye’ye de daha rahat bir şekilde ‘birliklerini çek, kalanıyla ben zaten savaşıyorum’ diyebiliyor. Erdoğan ise böyle bir çekilmede yine başının derde girebileceğini görüyor. ÖSO’nun daha şimdiden başladığı gösteriler olası bir gerilim anında nelere yol açacağı dahi büyük soru işaretleri barındırıyor.

∗∗∗

RESMİ TALEBİ BİRKAÇ GÜN ÖNCE YAPTIK

CHP Lideri Özgür Özel de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme randevusuna ilişkin konuştu. Özel, “Biz ilk önce doğrudan resmi bir talepte bulunmadık. Arka kapı diplomasisiyle ne düşünüldüğüne baktık. Bize dönen yaklaşımın resmi bir talep olursa olumlu bakılacağı yönündeydi. Resmi talebimizi yaptık birkaç gün önce. Biz de görüşsek Sayın Erdoğan da görüşse Türkiye’nin lehine bir durum olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

ESAD’DAN KURALLARIMIZDAN TAVİZ VERMEYİZ ÇIKIŞI

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme talebine yanıt verdi. Beşar Esad, Suriye’deki genel seçimler için oyunu Şam’daki seçim merkezinde kullandı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme talebine ilişkin bir soruya yanıt veren Esad, "Birçok kez söylediğimiz gibi ilişkiyi geliştirmeye yönelik her türlü girişime olumlu bakıyoruz ve bu da doğal bir şey" dedi. SANA’nın aktardığına göre Esad, açıklamasında, "Kimse komşularıyla sorun yaratmayı düşünmez ama bu, kuralların dışına çıkmamız gerektiği anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.